You made a mistake tradutor Turco
1,916 parallel translation
I think you made a mistake.
Sanırım bir yanlışIık yaptınız.
You made a mistake!
Hata yaptın.
No! No, no no. You made a mistake.
- Yo yo hata yapıyorsunuz
Maybe you made a mistake in the programming.
Belki programlarken bir hata yapmışsındır.
Siddhu, take it seriously, you made a mistake.
Siddhu, ciddiye al, sen bir hata yaptın.
Tomorrow you will call the AMA and tell them you made a mistake.
Yarın Tıp Derneği'ni arayıp, hata yaptığını söyleyeceksin.
Carl, you made a mistake.
Carl, bir hata yapmışsın.
Okay, you made a mistake in coming here, a big mistake.
Tamam, buraya gelerek büyük bir hata yaptın, hem de çok büyük bir hata.
You made a mistake. She's dead, and you can't hide from that.
Bir hata yaptın ve kadın öldü, bundan saklanamazsın.
You made a mistake there, but it doesn't matter.
İmla hatası yapmışsın ama çok önemli değil.
You made a mistake.
Bir hata yaptın.
You made a mistake.
- Bir hata yapmışsın.
You made a mistake.
Hata yaptın.
You made a mistake.
Bir hata yaptınız. Ölümcül bir hata.
You've made a big mistake trying to escape, a big one.
Kaçmaya çalışarak büyük bir hata yaptın, hem de çok büyük.
You know, a few months ago, I made a terrible mistake.
İki ay önce korkunç bir hata yapmıştım.
You've made a mistake.
Sen zaten hata yaptın.
I made a mistake when I created you.
Seni eğitmekle en büyük hatayı yapmışım.
I already made a mistake when I agreed to take you in.
Seni içeri almam için anlaştığımızda zaten bir hata yapmıştım.
I made a mistake by lending you money.
Vermez olaydım para falan!
Okay, whoever you are, I think you've made a mistake.
Her kimsen büyük bir hata yapıyorsun.
Okay, you've definitely made a mistake.
Bir hata yaptığın çok belli.
If you think I'm going quietly, Malcolm... ..you've... you've made a mistake.
Eğer sessizce gideceğimi düşünüyorsan, Malcolm büyük bir hata yapıyorsun.
I made a mistake by not stopping you that day.
O zaman seni durdurmadığımım için hata yaptım.
She may have made a major mistake by rejecting you, even though you're this incredible guy that went to great lengths to win her over.
Seni reddederek büyük bir hata yaptı. Oysa sen onu kazanmak için inanılmaz şeyler yapmıştın.
- Have you ever made a really bad mistake?
Hiç çok büyük bir hata yaptın mı?
Beth, that was a big mistake you made. Grizz, it was a year ago.
Beth, yaptığın çok büyük bir hataydı.
"Hey! We made a mistake, Dean. We'd like to have you back", he'd go running in a heartbeat.
"Biz hata ettik Dean, senin geri gelmeni istiyoruz" dese anında koşarak geri döner.
I made a mistake. You don't make mistakes.
Sen hata yapmazsın.
You're very quick to admit that you've made a mistake.
Sen hata yapma konusunda oldukça hızlısın.
I understand he made a fatal mistake- - I really do- - but that doesn't give you the right to kill four innocent people.
Dr. Shaw'ın ölümcül bir hata yaptığını biliyorum ve anlıyorum ama bu size 4 masum insanı öldürme hakkı tanımaz.
- I think you've made a mistake. - I don't think.
- Bir hata yaptınız sanırım.
I mean when I said earlier that you're not qualified to handle this case, I made a mistake, that was a gross understatement.
Daha önce size bu vakayı kaldıracak yeteneğiniz yok demiştim ya,... hata işlemişim.
You have made a big mistake, lady!
Büyük hata yaptınız bayan!
You know, I'm human, I made a mistake.
Ben de bir insanım. Bir hata yaptım.
We've made a mistake once by detaining him... if we arrest him this time without foolproof evidence... the human rights people will create a huge scene... that's why I need you even more than before.
Onu gözaltına almakla hata yaptık... eğer onu sağlam bir kanıt olmadan tutuklarsak.. insan haklarındaki insanlar çok büyük bir olay çıkartacaklar... sana şimdikinden daha fazla ihtiyacım var.
You've made a spelling mistake.
İmla hatası yapmışsın.
You made a grave mistake.
Ölümcül bir hata yaptın.
Imagine your husband or your sister made a mistake... and you knew you could make a small sacrifice to protect them.
Kocanızın ya da kız kardeşinizin bir hata yaptığını düşünün. Ve onları korumak için küçük bir fedakârlık yapabileceğinizi biliyorsunuz.
Well, I-I think you might have made a mistake
Sanırım bir hata yapmışsın.
I think you may have made a mistake.
Sanırım bir yanlış yaptın.
You've made a big mistake.
Büyük bir hata yaptınız.
You've made a huge mistake.
Ne kadar düşünürsem düşüneyim, bütün bunlar senin hatan olmalı.
I, uh, I still think that you made a huge mistake marrying Josh, but... will you forgive me?
Hala Josh'la evlenerek çok büyük bir hata yaptığını düşünüyorum ama... Beni affedecek misin?
When you realize you've made a huge mistake, we'll be back at the beach. Right where we started.
Büyük bir hata yaptığınızı anladığınızda biz kumsalda, başladığımız yerde olacağız.
You can tell the President that he's made a big mistake.
Başkana büyük bir hata yaptığını söyleyebilirsin.
You made a big mistake coming here to rescue him.
Onu kurtarmak için buraya gelmekle çok büyük hata yaptınız.
I made a terrible mistake in breaking off our engagement and I would like very much for you to forgive me and for us to set a date for our marriage.
Nişanımızı bozarak korkunç bir hata yaptım ve beni affetmeni ve evliliğimiz için bir tarih belirlemeni çok isterim.
I'm beginning to think that I have made a mistake in supporting you both in this way.
İkinizi de bu şekilde destekleyerek bir hata yapmış olduğumu düşünüyorum. - John, beni suçla.
You know, I can admit when I've made a mistake.
Bir hata yaptığımda bunu kabul edebilirim.
You made a mistake.
- Bir hata yaptın.
you made it 730
you made your bed 27
you made your point 111
you made your choice 40
you made it up 29
you made the right decision 46
you made a promise 37
you made the right choice 44
you made me 53
you made me a promise 19
you made your bed 27
you made your point 111
you made your choice 40
you made it up 29
you made the right decision 46
you made a promise 37
you made the right choice 44
you made me 53
you made me a promise 19
you made a choice 27
you made a commitment 17
you made the right call 27
you made 28
you made sure of that 16
you made this 52
you made them 16
you made that up 37
you made bail 25
you made a deal 26
you made a commitment 17
you made the right call 27
you made 28
you made sure of that 16
you made this 52
you made them 16
you made that up 37
you made bail 25
you made a deal 26
you made that 16
made a mistake 21
a mistake 149
you mean 3569
you motherfucker 331
you mean everything to me 17
you make me happy 42
you mean it 157
you mean right now 22
you mean me 104
made a mistake 21
a mistake 149
you mean 3569
you motherfucker 331
you mean everything to me 17
you make me happy 42
you mean it 157
you mean right now 22
you mean me 104
you meant 25
you miss me 101
you mean you don't know 16
you meant it 23
you missed me 68
you must be tired 132
you mustn't 153
you mess with me 18
you mean now 32
you mean her 17
you miss me 101
you mean you don't know 16
you meant it 23
you missed me 68
you must be tired 132
you mustn't 153
you mess with me 18
you mean now 32
you mean her 17