You really did tradutor Turco
5,250 parallel translation
You really did?
Gerçekten onu gördün mü?
If you really did, you wouldn't have run to live abroad!
Eğer sevseydin, koşarak yurtdışına gitmezdin!
You really did it?
Gerçekten başardın mı? - Neyi başardı mı?
Okay. But, Harvey, if you really did do that to her, coffee isn't gonna cut it.
- Tamam ama Harvey, eğer bunu ona cidden yaptıysan kahve telafi etmez.
You really did pick the wrong girl to fall in love with.
- Âşık olunacak kızı yanlış seçmişin.
Did you really see me at the Lotus Inn?
Lotus Hanı'nda beni gerçekten gördün mü?
That was beautiful. I really felt that one. Did you feel that one?
Çok güzeldi. içime isledi, senin de içine isledi mi?
Did you really not see it in there?
Gerçekten de onun içinde hiçbir şey görmedin mi?
Did you really think you could enact Rumple's Dark Curse and I wouldn't know about it?
Rumple'ın Karanlık Lanet'ini yapıp da bundan haberim olmayacağına gerçekten inandın mı?
Did you really mean what you said that in text?
Gerçekten mesajda onu mu demek istedin?
So I guess you didn't really think about that, did you?
- Sanırım bunu hiç düşünmedin.
Did you really find out where Gong-gu is hiding out?
Hey, gerçekten Gong Goo'nun nerede olduğunu biliyor musun?
I tried to hate you. I really did. "
" Senden nefret etmeye çalıştım.
You did really good tonight.
Bu gece iyi iş çıkardın.
Hey, did you really move into the bad house?
Hey, sen gerçekten o lanetli evemi taşındın?
- I did. But I'm really glad I ran into you.
Öyle ama seninle karşılaştığıma sevindim.
Did you really think they were gonna let you play Steve Jobs without a fight?
Elini kolunu sallaya sallaya Steve Jobs'ı oynamana izin vereceklerini mi sandın gerçekten?
Did you really think you could keep these embryos for yourself?
Gerçekten, o embriyoları kendinize saklayabileceğinizi mi sandınız?
! Did you really think the rest of us would just sit back and applaud? !
Gerçekten, dünyanın geri kalanının arkasına yaslanıp alkışlayacağını mı sandınız?
Did he really do that to you?
Oldu mu bunlar?
You did a really great thing for that guy.
- Onun için çok güzel bir iş yaptın.
Did you really think that I was gonna let you get married without 51?
51 olmadan evlenmene gerçekten izin vereceğimi düşünmedin değil mi?
Did you really?
Gerçekten yaptın mı?
Hold on! Did you just say I'm really good friends with your husband?
Az önce kocamın en yakın arkadaşı mı dedin benim için?
Did you ever really want to know about your mother's dating history?
Annenin randevularını bilmek mi istiyorsun?
Did you really just say that?
- Gerçekten böyle mi söyledin sen şimdi?
Did you really just call me a happy cowboy?
Cidden bana "mutlu kovboy" mu dedin?
You didn't really enlist, did you?
Seni gerçekten askere almadılar, değil mi?
Did you really just say that?
- Bunu gerçekten söyledin mi sen?
Did that really happen or are you just telling me that to make me feel better?
Bu gerçekten oldu mu yoksa beni rahatlatmak için mi söylüyorsun?
Did you really harrased So Hee?
So Hee'ye mi sataştın lan lavuk?
Did you really beat Dad at Scrabble?
Gerçekten babamı kelime oyununda yendin mi?
- Did you really say, "screw cedar knoll"?
- Gerçekten "Siktir et Cedar Knoll'u" dedin mi?
You really think he did it?
Gerçekten O'nun yaptığını mı düşünüyorsun?
You didn't really recommend that, did you?
Gerçekten böyle bir tavsiyede bulunmadın değil mi?
Did you really?
Ciddi misin?
I mean, there's a lot of things that you can blame her for, but... in this instance, it seems like you put her in a really terrible position, and she did her best.
Onu suçlayabileceğin çok fazla şey olabilir ama bu olayda onu çok zor bir pozisyona sokmuşsun gibi görünüyor ve o da elinden geleni yaptı.
You know, I was, uh... I was really angry and hurt by what you did.
Yaptığından dolayı çok kızmıştım ve incinmiştim.
You didn't really believe this was a democracy, did you?
Bunun gerçekten bir demokrasi olduğuna inanmadınız, değil mi?
Look, I know it took a few times, but what you did for me, it really stuck.
Bir kaç kez olduğunu biliyorum. Fakat yaptığın şey gerçek sadakat.
How did you really get that scar on your arm?
Hey, dur bakalım.
Did you really think I would miss those?
İmzalandı, mühürlendi, teslim edildi.
Do me a favor, just leave'em... abandon'em, like you did Monroe, before you really hurt'em.
Bana bir iyilik yap bırak peşlerini terk et onları, Monroe'ya yaptığın gibi onları gerçekten incitmeden önce yap bunu.
Did you really think that would work?
Gerçekten bunun işe yarayacağını mı sandınız?
Did you really think that you could Shanghai the President of the United States?
Gerçekten de Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nı zor kullanarak alıkoyabileceğinizi mi sandınız?
You know, we really did save your ass back there.
Orada gerçekten canını kurtardık.
Did you really think General Howe would countenance your insubordination of last month's prisoner exchange?
Sahiden de General Howe'un geçen ayki mahkûm takasındaki asiliğini destekleyeceğini mi düşündün?
Did you really think it would be so easy to escape us, Mr. Sibley?
Bizden kaçmanın o kadar da kolay olacağını mı sandınız Bay Sibley?
Alec, did you really think they were gonna let you march in here and play Steve Jobs without a fight?
Alec, savaşmadan burada ilerlemene ve Steve Jobs'ı oynamana izin vereceklerini mi sandın?
Whatever that friend of yours there did to help you, it really worked.
Oradaki arkadaşın sana nasıl yardım ettiyse artık, gerçekten de işe yaramış.
If she really did those things to you, she has to be punished.
- Eğer gerçekten bunları yaptıysa cezalandırılmak zorunda. Hapishaneye gönderilecek.
you really didn't know 20
you really did it 37
you really do 96
you really shouldn't have 29
you really think so 206
you really hurt me 29
you really 167
you really mean it 21
you really want to know 115
you really don't get it 45
you really did it 37
you really do 96
you really shouldn't have 29
you really think so 206
you really hurt me 29
you really 167
you really mean it 21
you really want to know 115
you really don't get it 45