English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You wanted

You wanted tradutor Turco

69,895 parallel translation
You wanted to know the truth?
- Hakikati mi öğrenmek istedin?
- Well, I don't want to know it anymore- you wanted to understand who I am?
- Artık istemiyorum. - Kim olduğumu anlamak mı istedin?
- Well, you wanted to know, Norman.
Bilmek istedin Norman.
If you wanted, we could hang out sometime.
İstersen bir ara beraber takılırız.
I know we were gonna take it slow, but you said you wanted to.
Yavaş yavaş ilerleyecektik biliyorum ama sen istediğini söyleyince.
I was gonna ask if you wanted to go to the Bacchanal with me, but you know, turtles.
Benimle Bacchanal'a gitmek ister misin diye soracaktım. Ama biliyorsun, kaplumbağalar çıktı.
You wanted the day off? You got it.
Madem izin kullanmak istiyordun, al sana izin.
If you wanted something from me, why didn't you just talk to me?
Eğer benden bir şey istiyorsan, Neden gelip konuşmadın?
You wanted to see me?
Beni mi görmek istemiştin?
- What was it you wanted to see me about?
- Beni görmek istediğiniz konu neydi?
I gave you everything you wanted... exposure to international artists, an experience you could parlay into an assistantship with anyone.
Uluslar arası sanatçılarıla tanıştırdım. Sayesinde birine asistanlık yapabileceğin bir deneyim.
And if you wanted to sail home to Naath tomorrow?
Peki yarın Naath'a gitmek istesen...
You wanted to be queen.
Sen kraliçe olmak istiyordun.
Iron is a handsome one in the Throne You wanted to sit beside the king.
Demir Taht'ta yakışıklı bir kralın yanına oturmak istiyordun.
You got what you wanted.
İstediğinizi aldınız.
- It wasn't what you wanted.
- İstediğin şey bu değildi.
Just wanted to check in with you after everything.
Olanlardan sonra sana bakayım dedim.
No, you just wanted to tell me first so you could gauge my reaction.
Hayır, tepkimi görmek için ilk bana söylemek istediniz.
I wanted to be here and help you with this.
Yanına gelip yardımcı olmak istedim.
I never wanted to bring you anything but happiness.
Sana mutluluktan başka bir şey vermek istememiştim.
I wanted to give you an update on Norman.
Norman konusunda bilgilendirmek için geldim.
Hey, Kay, I just... I wanted to say, um, I love you.
Hey, Kay, sadece bilmeni isterim ki... seni çok seviyorum.
Wanted to come check on you.
Gelip kontrol edeyim dedim.
I wanted to make sure you were safe.
İyi olduğundan emin olmak istedim.
Oh, I wanted to make sure you were okay.
- Ben iyi olduğundan emin olmak istedim.
- And I just kind of wanted to find those snacks you were talking about.
- Yiyecek getireceksin diye bekliyordum.
- I wanted to tell you a long time ago, and I was just...
- Uzun zaman önce söylemek istedim.
I just wanted you to tell me what was going on, and at every single turn, you lied.
Senden tek istediğim yaşadıklarını bana anlatmandı. Ve hep yalan söyledin.
I just wanted you to tell me what was going on and you lied, so why should I believe you now?
Tek istediğim yaşadıklarını bana anlatmandı. Ve sen hep yalan söyledin, şimdi neden sana inanayım?
I wanted to give it to you myself.
Bizzat kendim vermek istedim.
All I've wanted to do for the last month is talk to you.
Son bir ayda tek derdim seninle konuşmaktı.
I had so many things I wanted to say to you, but looking into your eyes, right now all I want to do is... tell you how sorry I am.
Sana söylemek istediğim o kadar şey vardı ki... Ama gözlerine bakınca artık tek yapmak istediğim sana nasıl özür dileyebilirim.
I thought she wanted to sleep with you, okay?
Seninle yatmak istediğini sanmıştım, tamam mı?
I've always wanted one. You knew that.
Hep motosiklet almak istediğimi biliyorsun.
I just wanted to let you know that I've been assigned to show you around, and, uh, what happened between us, it's water under the bridge.
Sana etrafı gezdirmem söylendi. Aramızda yaşananların üzerinden çok zaman geçti.
Chief Bell wanted to make sure I knew how seriously you all take your work... rabbit ears and all.
Şef Bell işinizi ciddiye aldığınızı bilmemi istiyor. Tavşan kulaklarını ve her şeyi.
I just wanted to give you your award.
Ödülünü vermek istedim.
Just wanted to see if you're okay.
Sakıncası yoksa seni görmek istedim.
I just wanted to see what you were up to.
Ne yaptığını merak ettim sadece.
I wanted to see if maybe you'd want to do something.
Belki bir şey yapmak istersin demiştim.
I- - I wanted to talk to you about Bram.
Seninle Bram hakkında konuşmak istedim.
She wanted to know why I have been chasing you around.
Neden senin peşinde koştuğumu bilmek istedi.
Not only would I not cheat on you but I... I'd let you do anything... you... wanted.
Sana ihanet etmemekle kalmaz üstüne bir de ne istersen yapmana izin verirdim.
I wanted to be with you.
Seninle olmak istiyorum.
So I hope you'll forgive me if on the only day of his life that he's ever wanted to stay with me and have a coffee... I choose to go out.
Yani umarım benimle evde kalıp bir kahve içmek istediğin tek günde dışarı çıkmamı umarım affedersin.
Hey, I don't want to embarrass you or anything, but I just- - I just wanted to say, it was tough for Matthew when he started spending more time here, and you guys made it a lot easier, so...
Bu arada seni utandırmak istemem ama şunu söylemek istedim, burada daha çok vakit geçirmek Matthew'a çok zor geliyordu ama ikiniz bu süreci çok daha kolay hâle getirdiniz.
I wanted you to see it before we start hacking it to bits.
Parçalara ayırmadan önce görmenizi istedim.
You always wanted to be a maester.
Hep üstat olmak istemiştin.
I wanted to be one of you.
Ben sizden biri olmak istemiştim.
I wanted to join the Brotherhood But you sold me.
Kardeşlik'e katılmak istemiştim ama beni sattınız.
I... I really wanted out wedding to feel like... like us, you know, and... and now it's just gonna be a bunch of shit that our parents want, like that guy.
Bu düğün bizim düğünümüzmüş gibi hissetmek istiyordum ama artık ailelerimizin istediği bir şey olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]