English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / Your work

Your work tradutor Turco

17,658 parallel translation
You deign to question my loyalties, but you see no irony in your work supporting the follies of an empire of lies, masquerading as the great arbiter of peace.
Sadakatimi sorguluyorsun, ama işindeki ironiyi göremiyorsun. Sadakatimi sorguluyorsun, ama işindeki ironiyi göremiyorsun. Büyük bir barış sağlayıcı gibi davranan yalan imparatorluğunun yaptıklarını savunuyorsun.
I mean, your work on the environment, sexual assault, being ambassador...
Çevre, cinsel saldırı çalışmalarınız, büyükelçi olmanız- -
- I guess you have your work cut out for you, don't you, Alex?
- daha fazla bu işi uzatmamalısın, değil mi, Alex?
I'm a fan of your work as well.
Teşekkürler. Ben de işinizin büyük bir hayranıyım.
So that means your work is shit. - What the fuck?
Demek ki boktan işler yapıyorsun.
How goes your work here, Inspector?
İşiniz ne âlemde, Müfettiş.
What, you didn't think we'd double-check your work?
Ne, yaptığın şeyi iki kez kontrol etmeyiz mi sandın?
Going forward, you will not discuss NZT or your work here with anyone outside of the CJC.
Devam edelim, NZT'yi ya da buradaki işini CJC dışında kimse ile konuşmayacaksın.
Other people do your dirty work for you.
Diğer insanlar senin pis işlerini yaptı.
Ever wanted to work with your mother?
Hiç annenle çalışmayı düşündün mü?
I thought you said your powers don't work inside this cell?
Hani güçlerin hücrenin içinde işe yaramıyordu?
Now, they're gonna come after me and each of you... ask questions, play to your weaknesses, but it won't work as long as everyone in this room keeps their mouth shut.
Şimdi her birimizin peşine düşecekler sorular sorup zayıf yanlarımıza vuracaklar ama bu odadaki kimse ağzını açmazsa bir sıkıntı çıkmayacak.
You know, the people that you work for, they gotta be mighty pissed that your drugs are out on the street right now.
Senin iş yaptığın şu herifler şu an çok öfkeli olmalılar. Uyuşturucun tekrar sokaklarda satılmaya başladı ya hani.
If we're gonna work together, you have to stop living in your past.
Eğer beraber çalışacaksak, geçmişte yaşamayı bırakmalısın.
So, unless you've got the almighty in your back pocket, I suggest you sit down, shut up, and let him work.
Yani bildiğin bir süper güç yoksa oturup çeneni kapamalı ve onun işini yapmasına izin vermelisin.
Your healing powers could work wonders around here.
Şifa güçlerin burada da çok işe yarayabilir.
We need more time to work on your demands, but more importantly, I'm guessing you've never killed anyone before.
Taleplerini yerine getirebilmek için vakte ihtiyacımız var ama daha da önemlisi şimdiye kadar kimseyi öldürmediğini tahmin ediyorum.
Well, you didn't have much to work with in your fridge.
Buzdolabında kullanacak fazla bir şey yoktu.
We appreciate your hard work and your understanding, but we'll take it from here.
Üstün gayretleriniz ve anlayışınız için teşekkür ediyoruz ama bundan sonrasını biz halledeceğiz.
They also work with local hospitals to ensure that you'll receive your own blood when you need it.
İhtiyacın olduğunda kendi kanını geri alabilmen için yerel hastanelerle birlikte çalışıyorlar.
Is that arrangement typical for people in your line of work?
Mesleğinizde bu durum normal mi?
They won not just because of hard work, but because of resourcefulness, which will be one of your most indispensable assets in the field, because this job will force you to confront many difficult questions.
Sadece, çok gayret ettikleri için değil, aynı zamanda kapasiteleri, sayesinde ki.. sahada çalışırken ihtiyacınız olacak buna. Bu işte maalesef birçok zor durumla karşılaşacaksınız.
Now, you've made your requests for where you want to work.
Çalışmak istediğiniz yerleri belirttiniz.
And anyway, you know what? Do your own spy work.
Hem, kendi casusluğunu kendin yapsana.
The reason you took time off from work was to deal with the same girl who broke your heart.
Bence işten izin aldın çünkü kalbini kıran kızla uğraşman gerekiyordu.
It's why your angelic powers still work here.
Melek güçlerinizin burada hâlâ çalışmama nedeni de bu.
- we'll work it out. - So how's your mom?
- Annen nasıl?
You can't work on your family.
Ailenden birini tedavi edemezsin.
You gonna work your magic, mother?
Büyünü mü yapacaksın, anne?
At first, yeah, your father was a touch sensitive, but then he figured out that Joe could work for both of us, so now he's our third, you know, in a sort of polyamorous-triad sense.
Başlarda, evet baban biraz hassastı ama sonra o da farketti ki Joe ikimiz için de çalışabilir ve şimdi o üçüncümüz yani bir çeşit çokeşli-üçlü anlamında.
Before you went to work for Senator Morra, there were a few holes in your resume.
Senatör Morra için çalışmaya başlamadan önceki geçmişinde birkaç boşluk var.
God forbid some wet work comes along... I'm your guy.
Allah korusun birinin öleceği bir iş falan olursa adamınız benim.
Just a little piece of your job so someone else would do the work?
İşinin ufak bir kısmından vazgeçip yükü başkasına devretmek.
Okay, you go to work and I'll try to get him out of your bedroom.
Tamam sen işe git, ben de onu odandan çıkarmaya çalışırım. Nasıl?
You want to work your way up the food chain, Be my guest, ok?
Sen kendi besin zincirinde yükselmek istiyorsun, kafana göre takıl tamam mı?
You work your way, and I'll work my way.
Herkes kendi yöntemi üzerinde çalışsın.
When people commit suicide unexpectedly it's natural to want to make sense of their actions but you're also trying to work out your place in that story so maybe what you're struggling with is is about you, not him.
- İnsanlar beklenmedik bir şekilde intihar edince, - eylemlerini anlamaya çalışmak doğaldır. - Ama aynı zamanda bu hikayede yerini belirlemeye çalışıyorsun...
Or you say yes and we protect you and your business as long as you work with us as a criminal informant.
Ya da evet dersin ve biz de bizimle adli muhbir olarak çalıştığın sürece seni ve senin işini koruruz.
But when I see you making all these moves, sending demons out to do your dirty work, underneath all this, uh, crazy, all I see is fear and desperation.
Ama ben senin yaptığın tüm hamleleri gördüm, kirli işini yaptırmak için iblisleri yollaman, hepsinin altında, uh, bu deliliğin, tüm gördüğüm korku ve çaresizlik.
Your explosives don't work on me.
Patlayıcıların bana etki etmez.
But you're still looking at me the same damn way like I shit in your scrambled eggs, and that's not gonna work.
Ama sen bana hâlâ aynı şekilde bakıyorsun lan. Omletine sıçmışım gibi sanki. Ama böyle olmaz.
Right, well if you've been deemed fit for work, your only option is Jobseeker's Allowance.
Pekala, çalışmaya uygun olarak değerlendirilirseniz, tek seçeneğiniz İş Arama yardımı almak.
So, well, what's the point of handing in your CV if you're not looking for work?
O halde, yani, özgeçmişini elde tutmanın ne anlamı var ki eğer iş aramıyorsan?
"Your wife's work friend Gary " invites her away on a business trip " where they'd be sharing one room.
"Karinin is arkadasi Gary onu ayni odayi paylasacaklari bir is seyahatine davet etti."
Well, that's why your cell phones won't work.
Evet, telefonun bu yüzden çalışmayacak.
This is a-a dangerous experimental procedure with zero proof that it'll work, let alone keep your kid alive.
Bu çok tehlikeli ve deneysel bir işlem. İşe yarayacağına dair kanıt yok. Çocuğunuzun hayatına mal olabilir.
But you do whatever you have to do to work out of your house, because I'm not telling anybody you resigned.
Ama şu işi çözmek için ne yapman gerekiyorsa yap, çünkü istifa ettiğini kimseye söylemeyeceğim.
You need to stay the hell away from him, too, and count your blessings that you don't work for him anymore,'cause if all of a sudden you start showing up on his doorstep, you are gonna find yourself next up on the prosecutor's list.
Ondan da uzak durman gerekiyor, ve artık onun için çalışmadığın için şükret, Ve eğer birdenbire onun kapısında.. ... gözükmeye başlarsan kendini..
But next time you see your father, maybe you explain to him you put his life on the line for the man you work for.
Belki de babanızı bir daha gördüğünüzde çalıştığınız adam için onu nasıl tehlikeye attığınızı anlatırsınız.
I remember every game you have from our work on your case.
- Oynadığın bütün oyunları davadan hatırlıyorum.
- No. And neither is getting the Dean of Columbia Law to do your dirty work.
Columbia Hukuk Dekanı'nı da kirli işlerine bulaştıramayacaksın demek oluyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]