English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Б ] / Беспокоить

Беспокоить tradutor Turco

1,570 parallel translation
Нет, это моя вина. Со Дня Благодарения я практически повесила, эм - супружеский знак "не беспокоить" на ручку двери.
Daha çok, evliliğe dair "Rahatsız etme." işaretini veriyorum ona.
Вряд ли тебя это должно беспокоить.
Seni âlâkadar edeceğini pek sanmıyorum.
Хватит беспокоить меня каждый день.
Her gün her gün gelinir mi!
Не хотим тебя беспокоить.
- Yaz, yaz, yaz bakalım. - Rahatsız etmek istemezdik.
Да ладно, Фландерс, все, что нам с Мардж нужно так это кровать королевского размера и и табличка "Не беспокоить" королевского размера.
Neden, Flander, seni köftehor. Marge ve benim bütün ihtiyaç duyduğumuz kraliçelik boyutlarda bir yatak. ve krallık büyüklükte "rahatsız etmeyin" işareti.
Я бы лучше сказал - беспокоить.
"Rahatsız etmek" kelimesini tercih ederim.
Простите, я не хотела вас беспокоить.
Özür dilerim, seni rahatsız etmek istemedim.
И с каких пор тебя это стало беспокоить?
Ne zamandan beri "Hank" i nasıl söylediğimle ilgileniyorsun?
Извините, монсеньор, мне жаль Вас беспокоить.
İzin verirseniz, mösyö, sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm.
Кроме того я не хотела Вас беспокоить.
Üstelik, sizi rahatsız etmek istemedim.
Ну, он думал, что это не будет его сильно беспокоить...
Düşündü ki, bu onu çok rahatsız etmeyecekmiş...
Я не хотела тебя беспокоить.
Seni uğraştırmak istemedim.
Но вы же не захотите беспокоить их, когда они так заняты свадьбой, да?
Ama onları tüm bu düğün olayı sırasında rahatsız etmek istemezsiniz öyle değil mi?
Я не хотела вас беспокоить.
Seni sıkıntıya sokmak istemedim.
Одна вещь продолжает меня беспокоить, доктор.
Hâlâ aklımı kurcalayan bir şey var doktor.
Я не хочу никого беспокоить.
Kimseyi endişelendirmek istemiyorum. Sadece öğrencileri kontrol edecektim.
"Миссис Пибоди за границей и просила ее не беспокоить без крайней необходимости".
"Bayan Peabody yurtdışında acil bir durum olmadıkça rahatsız edilmek istemiyor." diyen.
- Я не хочу беспокоить тебя.
Zahmet olacak halaoğlu.
Я не буду тебя беспокоить. Я слышал, ты сломал ногу.
Rahatsızlık vermek istemem ama bacağını kırdığını duydum.
Ее нельзя беспокоить.
Bu meşgul olamaz.
Ќе позвол € й им беспокоить теб €.
- Onları kafana takma.
ќн никого не будет беспокоить в тюрьме.
Çok iyi, hapiste kimse rahatsız olmaz.
Нет, иначе я бы не стал беспокоить вас так поздно.
Hayır, aksi halde sizi bu saatte rahatsız etmezdim.
Если ты осмелишься беспокоить этим других, если ты будешь обвинять уважаемые семьи и их детей, причём публично,
Eğer diğer insanları da bu hikayeyle rahatsız etmeye cesaret eder... Eğer tüm bu saygın aileleri ve çocuklarını toplum önünde alenen suçlarsanız sizi temin ederim, ki sözümü her zaman tutarım hapsi boylarsınız.
Мы просто не хотим беспокоить соседей.
Sadece komşuları uyandırmak istemiyoruz, o kadar.
- Я решила ее не беспокоить. - Наверное она задремала.
Muhtemelen uyuyordur.
"Не беспокоить".
"Başvurmayın"
Если ты мне сейчас не поможешь то, когда придет время и я вам понадоблюсь... можешь не беспокоить.
Eğer şimdi bana yardım etmezsen zamanı geldiğinde bana ihtiyacın olduğunda sakın geleyim deme.
Помню ты говорил, что это не будет тебя беспокоить.
Bunun seni rahatsız etmeyeceğini söylediğini sanıyordum.
Ты была за сотни миль и мы не хотели тебя беспокоить.
Sen çok uzaktaydın, seni üzmek istemedik.
Знаешь, что действительно начинет меня беспокоить из всего этого?
Beni rahatsız etmeye başlayan nedir biliyor musun? - Ne?
Подруга, я тут рылась в твоем гардеробе целый час - и я просто чертовски не хотела беспокоить тебя. - Хорошая сказочка.
Dostum, bir saattir dolabının altını üstüne getirdim ama kendimi biraz daha edepsiz gösterecek bir bok bulamadım.
То есть ты не хотел беспокоить его, но... учитывая все, что сейчас происходит...
Yani şu anda her şey iyi giderken onu kaygılandırmak istemedin...
- Простите. Нельзя беспокоить мистера Мосби во время часа мозгового штурма.
Bay Mosby'i beyin fırtınası yaptığı saatte bölemeyiz.
Не хочу вас беспокоить.
Sizin için uygunsa?
Мы не хотим беспокоить наших знатных гостей этим грязным делом.
Soylu konuklarımızı bu pis işlerle meşgul etmek istemeyiz.
Слушайте, я не хотел беспокоить вас этим.
Bakın, Bu yüzden endişelenmenizi istemiyorum.
НЕ БЕСПОКОИТЬ студенческий профсоюз
RAHATSIZ ETMEYİN ÖĞRENCİ BİRLİĞİ
Прости меня, моя госпожа, я не хотел тебя беспокоить.
Üzgünüm bayan, gerçekten sizi üzmek istemedim
Просто это глупость какая-то - беспокоить вас ради такого пустяка.
Onu demek istemedim. Bizim halledebileceğimiz önemsiz bir konuyla sizi rahatsız etmek istemedim.
Я же сказал всем не беспокоить моего друга.
Herkese söyledim, arkadaşımı rahatsız etmeyin diye.
Родителям может? С чего мне их беспокоить?
Neden canlarını sıkayım ki?
Мы постараемся тебя не беспокоить.
Rahatsız etmemek için elimizden geleni yapacağız.
Зачем беспокоить ее чем-то, что может заставить ее опять на нас орать?
Neden bize tekrardan bağırıp çağırma ihtimalini kuvvetlendirelim ki?
Я не хотела вас беспокоить.
Kusura bakmayın...
Судья Старк в трауре, попросила ее не беспокоить, но завтра после поминальной службы с ней можно будет встретиться.
Yargıç Stark kısa bir matem süresi istedi ama yarınki anma töreninden sonra müsait olacak.
Эй, с каких это пор тебя стала беспокоить популярность?
Ne zamandan beri popüler olmayı bu kadar önemsiyorsun?
Мы не должны беспокоить их в естественной среде.
Onları doğal ortamlarında rahatsız etmek istemeyiz.
Эм, не хочу беспокоить тебя, Но там идёт твоя подружка Джеки И она выглядт сногсшибательно.
Seni telaşlandırmak istemem ama arkadaşın Jackie şu an sana doğru yürüyor ve çok ateşli görünüyor.
Наверное, не следовало тебя беспокоить.
Seni rahatsız etmemeliydim.
Не буду тебя беспокоить.
Seni bir daha rahatsız etmeyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]