Не пропадай tradutor Turco

Не пропадайте.

Kendinize dikkat edin.

Не пропадай надолго!

Çok uzun süre uzak kalma.

Не пропадай.

Beni unutmayın.

- Не пропадай, звони. - Карла.

- İrtibatı koparma ufaklık.

Сэм и Джона, не пропадайте.

Sam ve Jonah ayrılmayın.

- Не пропадай.

Seni görmek güzeldi, Buldog.

Не пропадай.

Görüşelim.

Не пропадай, звони.

Bağlantıyı koparma, dostum.

Не пропадай.

Teması kesmem.

Больше так не пропадай.

Bir daha ortadan kaybolma yeter.

- И не пропадай, ладно?

- Kendini yabancı hissetme.

Не пропадай!

Hoşça kal!

Ладно. Не пропадай.

Pekala aramamazlık etme.

Куда бы ни поехал, не пропадай надолго, ладно?

Nereye gidersen git fazla uzun kalma, tamam mı?

Не пропадай опять.

Tekrar kaybolma.

Ну, ты не пропадай.

Kendini özletme.

Не пропадай.

Benimle kal.

Не пропадай.

Tanrı sizinle olsun.

Не пропадай.

Sakın uzak kalma.

Эй, не пропадай, хорошо?

Hey, yabancıymışsın gibi davranma olur mu?

Не пропадайте, хорошо?

- İrtibatı koparmayalım, tamam mı?

Хороших выходных. И эй, не пропадай.

Arayı açma.

Давай, не пропадай.

- Dayanmaya çalış. - Pekala, dostum. Sen de

Храни вас бог. Не пропадайте.

Bağlantıyı koparma.

Не пропадайте.

İletişimi koparmayın.

Пожалуйста, не пропадайте.

Lütfen, iletişimi koparmayın.

Не пропадай.

Fazla uzaklaşma.

- Не пропадай, кореш.

- Arasan iyi edersin.

- Не пропадай, хорошо? - Конечно.

- Ara sıra ara, tamam mı?

Не пропадай.

Kaybolma.

Не пропадай, ладно?

Hayatın içinde kaybolma, olur mu?

Не пропадай надолго.

Arayı da soğutma.

Не пропадай...

Ortalıktan kaybolma.

Ты, оставайся со мной, не пропадай из поля моего зрения.

Sen benimle kal, gözümüm önünden kaybolma.

Не пропадай!

Yabancı olma sakın!

Не пропадай.

Arayı çok açma.

- Пока, Элис не пропадай.

- Pekâlâ Alice, arayı fazla açma.

Давай в другой раз? - Ну ладно, но не пропадай снова.

Tamam, ama ortadan kaybolma.

Не пропадай, хорошо?

Sonra görüşürüz, tamam mı?

Не пропадай, слышишь?

Aramayı ihmal etme.

Ты только не пропадай.

Arayı açma, tamam mı? Elbette.

Конференция сегодня ночью в "Grand Ambassador". Генерал, не пропадайте.

Konferans bu gece Grand Ambassador'da.

Не пропадай, Кенни.

İrtibatı koparmayalım, Kenny.

Эй, не пропадай.

- Görüşürüz. - Tamam.

Не пропадай больше.

Artık ortadan kaybolmak yok.

Слушай, ты не пропадай.

İrtibatta kalalım o zaman.

Не пропадай, Кас, ладно?

Cass bize haber verirsin değil mi?

Не пропадай. # Перед глазами предстает огромное прошлое #

Senin için Brit, özletme kendini. [MÜZİK BAŞLAR] # Gözümde canlanır koskoca mazi #

Не пропадай.

Yabancı gibi davranma.

- Увидимся, не пропадай!

- Sonra görüşürüz. Aramayı unutma.

Не пропадайте.

Eğer olur da...