English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ С ] / Сидите тут

Сидите тут tradutor Turco

82 parallel translation
Кто-то умер, а вы просто сидите тут. А вдруг это капитан Кирк.
Biri ölmüş ve... sen öylece oturuyorsun.
- Вы двое, блин, сидите тут...
- Kımıldama sakın!
Знаете, я удивляюсь, почему вы вдвоём ещё сидите тут.
İkinizin hala niye orada oturduğunu merak ediyorum.
О, сейчас я вас не могу одну оставить... Вы же сидите тут и почти плачете...
Böyle ağlamak üzereyken seni yalnız bırakırsam ben ne hissederim sence?
А вы сидите тут и режетесь в карты!
Ve sen burada oturmuş kart oynuyorsun!
Сидите тут и ждите.
Ben her şeyi halledeceğim.
- Поскольку Вы же сидите тут.
- Çünkü siz yerinizde oturuyorsunuz.
Вы сидите тут ночами и никогда ничего не заказываете.
Neden? Bütün gece oturuyorsunuz ve hiçbir şey ısmarlamıyorsunuz.
Сидите тут.
Yerinizden kalkmayın yeter.
Сидите тут.
Olduğunuz yerde kalın.
Значит, сидите тут, а дверь в дом нараспашку!
Kapı ardına açık, siz dışarıda oturuyorsunuz! Bu ne rahatlık!
Сидите тут тихо.
- Sessizce orada oturun.
Нет, сидите тут.
Hayır, siz burada kalın.
А чего вы сидите тут?
Burada neden oturduğunuzu sorabilir miyim?
Извините, но вы ведь знаете эту фишку с "никто не должен сидеть выше меня", так что если девочки увидят, что вы сидите тут, они воспримут это, как знак слабости и...
Özür dilerim, ama biliyorsunuz "Kimse benden daha yükseğe oturamaz" olayı ve eğer kızlar bunu görürse, zayıflık işareti olacak kabul edecektir ve...
Когда Вы сидите тут и записываете это в свой сраный блокнот, пишете, кто я, по Вашему мнению, и почему я сделала это, всё это.
Oraya oturmuş kim olduğum, bunları neden yaptığımla ilgili kahrolası notlar alıyorsun.
- А вы сидите тут и убиваете его.
- Burada öylece oturup onu öldürüyorsun.
И всегда сидите тут лицом к двери.
Ve hep aynı masanın kapıya bakan tarafına oturuyorsun.
Компашка тридцатилетних бездельников, сидите тут, ведете себя как первокурсники.
30 yaşındaki bir avuç adam, oturmuş üniversite 1. sınıf öğrencileri gibi davranıyor.
Теперь же вы сидите тут и потихонечку супервизируете.
Şimdi orada oturmuş sessizce danışmanlık yapıyorsun.
Прошу, оба, сидите тут.
Lütfen ikiniz de burada kalın.
"Бостон" взял наши почки, "Янкиз" забрали наше сердце, а вы сидите тут все, несёте всякую чушь про красивую фигуру, как будто, мы торгуем джинсами.
Boston böbreklerimizi aldı, Yankees kalbimizi aldı. Siz ise, beyler, burada oturmuş sanki kot satıyormuşuz gibi, sürekli olarak "güzel vücutlu" saçmalıklarını konuşuyorsunuz.
В смысле, если кто-то скажет, что вас не существует, а вы сидите тут и слушаете, как он это говорит?
Yani ya birisi senin var olmadığını söylese ve sen de adam bunu söylerken orada oturuyor olsan?
Это Пия играючи заманила моего сына в ловушку, А вы сидите тут и несёте всякий вздор.
Pia denen o kız, benim zavallı oğlumu oyuna getirdi, ve sen ve sen saçmalayıp duruyorsun.
Я сейчас приду. Сидите тут.
Bekleyin.
Сидите тут.
Burada otur.
Такие смешные сидите тут.
Selam beyler. Sizi burada görmek çok eğlenceli.
Вы знали, что он запутает нас, но его сбила машина, поэтому вы сидите тут всю ночь, и играете с нами!
Bunun kafamızı karıştıracağını biliyordun ama sonra adam ezildi. Yani bütün gece numara çevirip, bizimle oynuyordun!
Просто вызовите эвакуатор и сидите тут.
Alışılmadık bir şey olursa haber verin ve sadece oturun.
Вечно тут сидите на моих стульях, клиентов отбиваете!
Bundan sonra hiç birinize veresiye yok!
Так почему вы тут сидите?
Neden orada öyle oturuyorsun?
Тогда скажи мне, если у вас там и впрямь такой рай земной, зачем вы тогда все сидите на кокаине и героине, как мы тут?
Bir tek şey bilmek istiyorum : Sizin orada her şey bu kadar mükemmelse neden sizde de tıpkı bizde olduğu gibi eroin ve kokain sorunu var? Çinliler bir yol buldular.
Тогда... зачем вы тут сидите и сочиняете речь для награждения?
Öyleyse neden ödül kabul konuşmasına çalışıyorsun?
Вы весь день тут сидите?
Siz de gün boyu böyle oturdunuz mu?
Мистр Акаи... И давно вы тут сидите?
Ne kadar zamandır buradasın? Kanie sanırım yeterince eğlendin.
Сидите тут, вздыхаете, как два гомика.
İbneler gibi konuşuyorsunuz.
- Я заметил, что вы давно тут сидите, одна...
Uzun süredir burada oturduğunuzu fark ettim.
Вы что тут сидите? А?
Neden burada oturuyorsun?
Я заметил, что вы уже очень давно тут сидите.
Burada epeydir beklemeniz dikkatimi çekti.
Я тут веселюсь, а вы двое сидите грустные.
Ben ne kadar iyi vakit geçiriyorum ama bir de şunlara bak, yüzlerinden düşen bin parça.
Вы у меня тут уже две недели на казенных харчах сидите.
İkinize 2 hafta boyunca boş yere baktım.
А вы тут сидите на Запорожье, гуляете, и не слыхали, что твориться на белом свете.
Ve biz Zaporijya'da oturmuş eğleniyoruz. Dünyada ne olup bittiğinden haberimiz yok. Dur!
Уже долго тут сидите?
Uzun zamandır mı bekliyorsun?
- А вы тут сидите печатайте.
- Siz kızlar burada kalın ve dalganıza bakın.
Я хочу обратить внимание, что я представляю вершину в своей профессии, а вы тут сидите за своим детским столиком.
Siz o küçücük masanızdan başkanlık ederken şahsımın alanında en iyilerden biri olduğunu belirtirim.
Как долго вы тут сидите?
Ne kadardır oradasınız?
А вы тут сидите и в том что случилось опираетесь исключительно на показания жертвы. - Нет.
Sizse burada oturup yalnız kurbanın sözüne inanıyorsunuz.
Так что же вы все тут сидите?
O halde hâlâ ne oturuyorsunuz?
- И давно вы тут сидите?
- Ne kadar zamandır oradaydınız?
Что вы тут сидите в такую погоду?
Bu havada dışarıda ne işin var?
Хоть я всего лишь простой деревенский бак для нечистот, Но вы, понаехавшие вот тут у меня сидите
Taşralı bir septik tankı olabilirim ama sizin gibi yabancılara hesap sormaya geldim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]