Ama ona tradutor Inglês
17,274 parallel translation
Biz zaman yolculuğu yeteneğini ona vererek onun gücünü arttırmasını sağlıyorduk ama ona sen de yardımcı oluyordun.
We've been helping Vandal Savage consolidate his power by giving him access to time travel. But you've been helping him too.
- Bağlandım ama ona yardım etme fikrine.
I am... very motivated to help him.
- Evet ama ona asla...
I would never...
Ama ona zarar vermeyeceğiz.
We won't use enough to hurt her.
Ama ona aldırmayınca içinde ilham veren birinin yattığını görüyorsun.
But when you get past that, there's this inspiring person in there.
Hayatına girmesine izin vermek kolay olmayacak ama ona bir şans daha vermelisin.
I know letting her in is not gonna be easy... But you have to give her another chance.
Ama ona uzak durmasını söylediğimde, Mark'la işi bitmişti zaten.
But by the time I told her off, she was finished with Mark.
- Ama ona koruma teklif ettik.
But we offered him protection.
- Evet ama ona daha fazla kızgınsın.
- Yeah, but you're way more mad at him.
Ama ona izin vererek başlamak zorundasın, sert çocuk.
But you gotta start by letting go, tough guy.
Ama ona ihtiyacım olduğunda benim için oradaydı.
But he's there for me when I need him.
Gerçek adını bilmiyorum ama ona Beş diyorduk.
I don't know her real name, but we called her Five.
Evet, ona tedavinin deney aşamasında olduğunu söyledik ama ona kafasına bir kurşun yiyebileceğini söylemedik.
Yes, we told her the treatment was experimental, but we didn't tell her it might end with a bullet in the brain.
Bilmemem gereken bir lakabı söyledim. Üstünü örtbas ettim sandım ama ona Solly dediğimde öyle olduğunu düşünmemi sağlamış.
Called her a nickname I shouldn't have known, and I thought I covered, but she made me when I called her Solly.
Düşünce yardım edeyim dedim. Ama ona dokunduğumda tıpkı Joshua'yla Blake gibi tepki gösterdi.
When she fell, I went to help her, and when I touched her, she reacted just like Joshua, and Blake.
Kusura bakma ama ona şans dilemiyorum.
Pardon me if I don't wish him luck.
Ama ona doğrudan gitmeye hazır değildim.
But I wasn't ready to go straight to him.
Ama ben ona "tıpkı oyunculuk gibi" dedim.
But I told her... I told her it was just like acting.
Ben de ona söylemeye çalıştım ama ne yaparsam yapayım, kadın yine onu sevdi.
And I tried to tip her off, but no matter what he did, she still loved him.
Ona Junior'ın seyahatlerinde hiç kullanmadığını söyledim ama fark etmedi.
I tried to tell him that Junior got clean on his travels, but it didn't matter.
Şu anda ona benzemiyor olabilirsin ama hâlâ Supergirl olan bir parçan var.
And you may not look like her right now, but there is a part of you that still is Supergirl.
Ama bu tarikatındakilerin ona avuçlar dolu para vermesini engellemiyor.
But that don't stop Scientologists from handing over fistfuls of money to him.
Ama yine söyleyeceğim ona.
But I'm gonna tell her again.
Başkomiserim, burada pek çoğumuz Mark ve Rachel'ı biliyordu ama kimse ona söylemedi.
Bitter. Captain, a lot of us here knew about Mark and Rachel, but nobody told her.
Çok fazla uyuşturucu satıyordu, ama kullanıyordu da. Ve uyuşturucu ona çılgınca şeyler yaptırıyordu, o polisle olanlar gibi... Reese'le.
He was moving lots of dope, but also using, and it made him do wild things, like what went down with that cop, Reese.
Ona istediğin kadar seslen tatlım ama seni duyamaz.
You can call his name all you like, dear, but he's not going to hear you.
Harika dermiydim ona bilmiyorum ama baya iyiydi.
Well, I don't know if I'd call her cool, but she was pretty great.
İkisi de ona üstünlük sağlamışlardı ama artık Custer'ın da yandaşları vardı.
Now, they both outranked him, but Custer had a following.
- Ona güvenmediğini biliyorum ama Margo...
- but maybe Margo could... - Or there's a Maori spell.
Cenazeye gelmemi ister mi diye ona mesaj attım ama cevap vermedi.
I tried to text him to see if he wanted me to come to the funeral, but, um, he didn't answer.
O da bana sordu ve ben de ona söyleyeceğimi ama önce penisime dokunmak zorunda olduğunu söyledim.
And so she asked me, and I said that I would tell her, but... she had to touch my penis first.
Evet ama olay şu ki, Marcus Boone aleyhine bulunan tek kanıt... güvenlik görevlisinin verdiği ifade, Güya ona binaya girmesi için izin veren kişi.
Yeah, but the thing is, the only evidence they have against Marcus Boone is the testimony of the security guard, the one who supposedly gave him the access code to the building.
Ona güvenmiyorum ama kendini koruma isteğine güveniyorum.
I don't trust the man, but I trust his self-preservation.
İnan bana biliyorum ama aynı temelde aynı amaca döndük sanmıştım, ona Holly'le ilgili ettiğim yardımdan sonra.
Trust me, I know it, but I thought at a base level we were back on point, I mean, after I helped him with Holly.
Karın ama yine de ona köle gibi davranıyorsun.
She is your wife, and yet you treat her like a slave.
Ama şimdi benimle kendi lisanımızda konuşmuyorsun da ona mı öğretiyorsun?
But now you won't speak our language to me, but you teach it to him?
Ona muayene yaptığınızı söyledim ama acil olduğunu söyledi.
I told him you were in a consult, but he says it's an emergency.
Ona yardımı olabilirdi ama babanız ağzını kapalı tuttu.
It would have helped him, but your father kept his mouth shut, so...
Bay Graf... Laboratuvara girmek başIı başına farklı bir mevzu. Ama Mary Otto'yu ona karşı kışkırttığımızı öğrenecek olursa kalbi çok kırıIır.
- Mr. Graff... sneaking into a lab is one thing, but if Mary were to find out that we turned Otto against her, her... her heart would break.
Hayır, ona işareti gösterim ama çeteyse bilmiyormuş.
No. I showed her the sign, but... if it was a gang, she didn't know it.
Doğru, ama daha önce ona hakaret ediyor.
Right, but earlier he's insulting her.
Ama bunu ona sor.
But ask her.
Korkuyorsun biliyorum ama bir arkadaşım var, ismi Danny ve ona güvenebiliriz.
I know you're scared... but I've got a friend, Danny and we can trust him.
Elise'i kaybetmenin ona zor geldiğini biliyordum ama bu kadar umutsuz durumda olabileceği hiç aklıma gelmemişti.
I knew he was struggling with the loss of Elise, but... had no idea how hopeless he must have felt.
Neye inanmak istersen ona inan. Ama hala hayatta olmanın tek sebebi seni babanın gözlerinin önünde öldürebilmem.
Believe what you want, but the only reason that you're still alive is so I can kill you in front of your father.
Ama Zoom dün onu hayatta bıraktı çünkü, ona hep itaat ediyor.
But Zoom kept her alive yesterday because she always obeys him.
Ama sizi öldürüp ve ona götürürsem eminim ki benden epey memnun olur.
But if I kill you and take you to him, I bet he'd be pretty pleased with me.
Amy'den intikam almak istedim ama markette ona benzeyen bir manken yok.
I wanted to get back at Amy, and there are no mannequins in the store that look remotely like her.
Doğum günü için ona özel bir gün planlamamız gerekiyordu ama tamamen çuvalladık.
We were supposed to plan a special day for his birthday, and we totally flaked.
Ama bu arada, ben olsam benim dünyamdaki karşılığı hakkında ona bir şey söylemezdim.
But in the meantime, I would not say anything to her about her counterpart from my Earth.
Yakaladıkları zaman A.R.G.U.S. da öyle olmasını ummuştu. Ama inan bana, bu yarı köpek balığı baya hayatta ve biyolojik zorunluluğu ona tek bir şey yapmasını söylüyor.
That's what A.R.G.U.S. wanted you to believe when they snatched him up, but believe me, this half-shark is very much alive, and his biological imperative is telling him to do one thing.
onaylandı 118
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
onaylayın 22
ona güvenmiyorum 75
ona söylemelisin 22
ona iyi bak 123
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
onaylayın 22
ona güvenmiyorum 75
ona söylemelisin 22
ona iyi bak 123
ona sordum 39
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona bakma 38
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona bakma 38
ona dikkat edin 24
ona sordun mu 17
ona dokunma 127
ona sorun 49
ona söylemedin mi 18
ona söyledim 87
ona söyleme 26
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona bak 134
ona sordun mu 17
ona dokunma 127
ona sorun 49
ona söylemedin mi 18
ona söyledim 87
ona söyleme 26
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona bak 134