Ben olsam tradutor Inglês
5,299 parallel translation
Ben olsam meyil demezdim.
I wouldn't call it a tendency.
- Ben olsam tren raylarında yatıyor olurdum.
If that was me, I'd be lying on the rail tracks.
Ben olsam hamlelerinin bittiğini söylerdim, Jafar.
I'd say you're out of moves, Jafar.
Aşağı yukarı bir hafta, ben olsam...
Now, about the week before, I would, uh...
- Çünkü ben olsam bunu yapardım.
'Cause that's where I'd be going.
Canlarım, ben olsam pes ederdim.
Darlings, I'd give it up.
Ben olsam ağlamazdım.
- Yeah, I probably wouldn't.
- Ben olsam "Meksika sosunda Kore sebzesi" derdim.
I would have said "kimchi in the salsa."
Ben olsam öyle söylemezdim.
Too bad you didn't get to scavenge anything. I wouldn't say I didn't get anything.
Ben olsam o kadar emin olmazdım.
I wouldn't be so sure about that.
Ben olsam böyle düşünmezdim ama iyi bir noktaya değindin.
I wouldn't put it that way, but that's a good point.
Ben olsam elimi çabuk tutardım.
So I'd act fast.
- Ben olsam düşünürdüm.
- That's what I'd be thinking.
- Ben olsam buna güvenmezdim.
- I wouldn't count on it.
Ben olsam ilk tercihim o olmazdı.
He wouldn't have been my first choice.
Ben olsam öyle yapardım, uçaktaysak tabii.
That's what I would've done, on a plane anyway.
Ben olsam bile.
Even if it was me.
Ben olsam arkadaşım olduğunu söylerdim.
I'd have said you were my friend.
Ben olsam onu silip atmazdım.
I wouldn't count him out.
Ben olsam böyle demezdim.
I wouldn't say that.
Ben olsam heyecanlı olurdum.
- I would be so excited.
Evet, ama ben olsam son kullanma tarihine güvenmezdim.
Yeah, I wouldn't count on that expiration date, though.
Ben olsam çok umutlanmazdım.
Well, I wouldn't get your hopes up.
Ben olsam ödüm kopardı.
I would've been terrified.
Bataklık evinden uzak dururdum, ben olsam.
But it's best you stay away from The Marsh House.
Ben olsam bıkkınlık kısmını atlardım ama...
I would've scooted past the boredom, but -
Evet, ben olsam Latince geri gelene kadar özgeçmiş demeye devam ederdim.
Yeah, I'd go with "resume." You know, until Latin comes back.
Ben olsam pizzayı bırakarak başlardım.
I would start by laying off the fucking pizza.
Yani onun burada olduğunu birine söylemeyi düşünüyorsan ben olsam yeniden düşünürdüm.
So if you've thought of telling anyone he's here... I'd think again.
Ben olsam buraya pas rengi pervazlar yapar ve renkli Lecce seramikleriyle döşerim. Hoş olur.
I'd use fake rust fixtures and then colored tiles, it'll be nice.
Ben olsam nehir dönemecine giderdim.
Look, I'd probably go to river bend.
Dedektif, ben olsam bu tarz suçlamalar yöneltmeden önce çok dikkatli düşünürdüm.
Detective, I would think very carefully before making these kinds of accusations.
Ben olsam öyle demezdim çünkü atladı. - % 100 başarılı oldu.
Well I wouldn't say that cause... cause she did it and... she was 100 percent successful.
Ben olsam böyle başlamazdım.
See, I wouldn't have started like that.
- Jack ben olsam...
- Jack, I wouldn't advise...
Eğer, annenle'fış fış kayıkçı'oynamamak bir seçenekse, ben olsam buna saldırırdım ufaklık.
Hey, if no cuddly-wuddly with your mom is an option, I would jump on that right now, baby girl.
Yaradan'ınla bugün tanışmak istemiyorsan, ben olsam elimi tetikten çekerdim Elmont.
Well, unless you want to meet your maker this fine day, I'd take my finger off that trigger, Elmont.
Ben olsam endişelenmezdim.
I wouldn't worry.
Ben olsam, ben de onu pataklardım.
I'd have belted him, too.
Ben olsam, bunu Merkez'e söylemezdim.
I wouldn't tell the Centre that.
- Harley, yerinde olsam ben de benden nefret ederdim, tamam mı?
Harley, look, I'd hate me, too, if I were in your shoes, all right?
Onun yerinde olsam ben de şüphelenirdim.
I'd be suspicious if I were her.
Acımasızca ve hırsla dolu diye düşünüyorum, ki hayran olduğum özellikler elbette. Keşke ben de öyle olsam.
Ruthless and-and full of ambition, I-I, I imagine... qualities that I admire, of course, and, you know, wish I had more of myself.
Pazar günü ben ölecek olsam korkudan altıma ederdim.
I'd be freaked out if I were dying on Sunday.
Seni tamamen anlıyorum senin yerinde olsam, ben de aynı şekilde hissederdim.
I understand, completely, and if I were you, I would feel the same way.
Ben de olsam yorulurdum.
I'd be tired too.
- Yerinde olsam ben bunu yapardım.
That's what I would do in your position.
Ben olsam son iki satırın yerini değiştirirdim.
BEN : I'd swap those two lines.
Ve her ne kadar geçen altı ayda seni babalıkla tanıştırmayı başarmasından çok memnun olsam da başından beri onların yanında olanın ben olduğumu unutmayalım.
And while I'm so pleased that she has managed to acquaint you with fatherhood in these past six months,
Ve evet, ben gerçekten bir günahkârdım ama günahkâr olsam bile, o kadınlarla dans etmiş olsam bile, hapse düşmüş olsam bile, koruyucu Tanrımız asla benden vaz geçmedi.
And yes, indeed, I was that sinner, but even as I sinned, even as I danced with those women, even as I sat in jail, our saviour, our God, never gave up on me.
Yerinde olsam ben de aynısını yapardım.
I would have done the same if I were you.
ben olsam yapmazdım 22
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25