English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Biliyoruz ki

Biliyoruz ki tradutor Inglês

2,655 parallel translation
- Kabalaştıysam özür dilerim ama ikimizde biliyoruz ki biz asla arkadaş olamadık.
Blair... I'm sorry if I sound harsh, but we both know we've never been good as friends.
Senden arta kalanları yiyeceğim ama ikimizde biliyoruz ki burada olma sebebin bu değil.
I will eat your roughage, but we both know that's not why you're here.
Dan, biliyoruz ki bu konuları seçersen Twitter'da asla gündem maddesi olamayacaksın.
Dan, we know you're never gonna be trending on Twitter if you choose those topics to discuss.
İkimizde biliyoruz ki, bir şirket olmadan bu davayı yürütemezsin.
We both know you can't take this case to trial without our firm.
İkimiz de biliyoruz ki bu saygısızlık
No. It ain't disrespect unless it's with somebody we both know.
İkimizde biliyoruz ki Stacy başka bir adamla kaçmadı.
You and I both know that Stacy didn't run off with someone.
Biz, biz biliyoruz ki Bu şey eve gitmemi istemiyor, Ama burada da kalamayız.
We, uh, we know it doesn't want me to go home, but we know we can't stay here.
Fakat ikimiz de biliyoruz ki beni durduramazsınız.
But we both know you can't stop me.
Hepimizi biliyoruz ki ben kolay kanmam.
And we all know, I am no fool.
İkimiz de biliyoruz ki - Sonra gidecek, temelli.
You and I both know... and then she goes away, for good.
Ve biz biliyoruz ki Yıkım tayfası bir talan yapmadan gitmez.
And we know the Wrecking Crew didn't get away with any loot.
Başarılı erkeklerle dolup taşacak ve biliyoruz ki sen de onlara bir kanca atmak için pusudasın.
It is full of successful men, and we all know you're dying to get your meat hooks into a rich one.
Tekrarlıyorum, Douglas orada çalıştığı sürece Relax the Back'e dönmeyeceğim ve ikimiz de biliyoruz ki Douglas ölene dek orada çalışacak.
I repeat, I won't go back to Relax the Ba as long as Douglas works there, and we both know Douglas is going to work there for the rest of his life.
Hepimiz biliyoruz ki, bütün RB ( ritim ve blues ) grupları sembolik beyaz bir kişiye ihtiyaç duyarlar.
We all know that every great RB band - needs a token white person. - What?
Ve biliyoruz ki olay sadece yemek ile ilgili değil.
And we know it's not just the meal.
Hem hayalet olduğunu nereden biliyoruz ki?
How do we know that's even a ghost?
Senin güvenini kazanabilmek için. Demek istediğim biliyoruz ki, bize her bakışında Alison'ı görüyor.
I mean, for all we know, he still sees Alison whenever he looks at us.
Ama sen, ben ve Kenneth biliyoruz ki, daha güzel şeyler bizi bekliyor.
But, you, and I, and Kenneth know that there is much more to come.
Ama ikimiz de biliyoruz ki oğlumuz hiç dikkatli biri değil özellikle konu kadınlar olunca.
But we both know our boy's not a careful person especially around women.
İkimizde biliyoruz ki nasıl yapılacağını bilmiyorum.
We both know I've never been much of a cook.
İkimiz de biliyoruz ki oradan bir şey çıkmaz.
We both know you can never make that stick.
Başkan Yardımcısı temizlik işleri kurulu için sizi görevlendirmek istiyor, - fakat ikimiz de biliyoruz ki bu çok hoş olmaz.
The Vice President would love to have you on the Clean Jobs Task Force, but we both know that would look fucking horrible.
Ancak hepimiz postmodern film eleştirilerinden biliyoruz ki ; yazarın niyeti, herhangi bir sanatsal öykünün yegâne parçasıdır.
But we all know from postmodern film criticism that author intent is only part of the story of any work of art.
Şunu biliyoruz ki hayrete düşmemeliyiz.
Us is that we should not be astonished.
Ve sanırım ikimizde biliyoruz ki eski Sutton çok zalimce ve kalpsiz şeyler yapabilirdi.
And I think we both know that the old Sutton was capable of something so elaborate and heartless.
Belki hazırdır belki değil ama ikimiz de biliyoruz ki babam bunu yapmasını istemezdi.
You know, maybe he's ready, maybe he's not, but we both know Dad didn't want that for him.
İkimiz de biliyoruz ki çizginin sonu görünmeden bu olmayacak.
We both know that's not happening until way down the line.
O bebeklerin benden olduğunu nereden biliyoruz ki Siobhan?
Who the hell even knows if those babies are mine, Siobhan?
Bunun vatanseverlik gereği olduğunu söylüyorsun ama ikimiz de biliyoruz ki hepsi bundan ibaret değil.
You say this is about patriotism, but we both know that's not the whole story.
Ama ikimiz de biliyoruz ki seni mutfağıma getiren şey bir hançer değildi.
But we both know that it wasn't a dagger that brought you into my kitchen.
En azından biliyoruz ki aramızdakiler, yani geçmişimiz düşündüğümüzden çok daha karışıkmış.
Well, at least we know, you and me, our history... It's more complicated than we thought.
İkimiz de biliyoruz ki, Bayan Swan'ı öldürmenin yan etkisi...
We both know the repercussions in killing Ms. Swan.
İkimiz de biliyoruz ki, artık onun... bensiz bir hayatı olmayacak. Bu konuda kimse bir şey yapamaz.
We both know the world where I'm not in his life no longer exists, and there's no one who can do anything about that.
Biliyoruz ki siz de silahlısınız.
We appreciate that you, too, are armed.
Evet, şimdi, Söylenenlere göre, hepimiz biliyoruz ki iş arkadaşlarının bir takım seksüel ilişkileri oluyor.
Now- - now, that all being said, we know that coworkers are gonna have sexual relation
İkimiz de biliyoruz ki Zemo teslim olmayacak.
We both know what Zemo is not going to surrender.
- Şimdi biliyoruz ki, hepsi kurmacaymış.
Now we know it was all a setup.
En iyi arkadaşım olabilirsin, ancak ikimiz de biliyoruz ki ilk arkadaşın bendim.
" but we both know I was your first friend.
Bütün üyeler Bölüm'e destek veriyor ama biliyoruz ki orası artık iş için elverişsiz.
All Oversight does is fund Division, and we both know that that place doesn't deserve to be in business any longer.
ama ikimiz de biliyoruz ki Asıl suç benim.
But whatever your crime, I think we both know the real crime is mine.
Onun hakkında gerçekten ne biliyoruz ki?
What do we really know about him?
Bak, burada oturur ve tüm evrak işlerini halledebilirim ama sen de ben de biliyoruz ki, evine, Debra'nın yanına gidip güzel bir ev yemeği yiyip, sonrasında ne geliyorsa onu yapmayı tercih edersin.
Look, I could sit here and fill out all the paperwork, but you and I both know that you'd rather go home to Debra, have a nice home-cooked meal, and do what comes naturally.
Dinle, ikinizden birinin anlayışlı olmasına ihtiyacım var ve ikimiz de biliyoruz ki o kişi annem olamaz. Krep!
Listen, I need one of you guys to be reasonable, and we both know that's not gonna be Mom.
Tamam, şimdi eğer yanılmıyorsam ki hepimiz biliyoruz yanılmadığımı bu, bu akşamın numarası.
Okay, now if I'm right- - and we all know I am- - then this is tonight's number.
Sanıyoruz ki ne söyleyeceğini biliyoruz.
We think we know what you are about to say.
Zeki bir adamsan ki ikimiz de öyle olduğunu biliyoruz FBI'ı bu işe karıştırmazsın.
If you're smart - - and we both know you are - - you'll keep the FBI off this call.
BİLİYORUZ Kİ GERİ GELECEKLER.
We know that they come back.
Beni gördüğüne neredeyse gerçekten şaşırmış gibi görünüyordun ki ikimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz.
You almost looked genuinely surprised to see me, which we both know is not the case.
Ki yok çünkü öyle bir konunun olmadığını biliyoruz.
And I don't. We both know that's not the case.
Hainin, kristali avcılara götürmediğini biliyoruz. ... bu da demek oluyor ki, o tek başına.
We know the traitor wasn't bringing the crystal to the hunters, which means he was on his own.
Hepimiz biliyoruz ki, kazanamadı.
We all know she didn't win.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]