Biraz zaman alacak tradutor Inglês
1,180 parallel translation
Albay O'Neill, bu biraz zaman alacak.
Colonel O'Neill,..... this is going to take some time.
-... ama biraz zaman alacak.
- But it's gonna take time.
- Şarj etmek biraz zaman alacak.
It'll take me a while to charge up.
Ciddi bir şey değil ama biraz zaman alacak.
It's nothing serious, but it's gonna take a little while.
Biraz zaman alacak ama bana güvenmelisin.
It will take time, but trust me.
Biraz zaman alacak.
It's gonna take some time.
Raporu tamamlamak biraz zaman alacak.
The papers aren't ready.
Oraya varması biraz zaman alacak.
It'll take a while for him to get there.
Hazmetmesi biraz zaman alacak.
It's gonna take a while for it to sink in for him.
Üçünüzün ana gezegenlerinin kartograflarını kristale yüklemek biraz zaman alacak.
It will take me a short while to load the cartographs to all three of your home worlds into the crystal.
Ama gemilerimizi korumak için bir yol bulmaları biraz zaman alacak.
But it will be a while before they can find a way to protect our ships.
Bu biraz zaman alacak, ama hepsini tekrar öğreneceksin.
It's going to take time, but you'll relearn all those things.
- Bu biraz zaman alacak.
It's gonna take some time.
Bu biraz zaman alacak.
This may take a while.
Bariz ki, bu biraz zaman alacak.
Obviously, this is going to take a while.
Bu biraz zaman alacak.
It will take a moment.
Biraz zaman alacak, ama er geç düzelecektir.
It'll take some time, but she will be fine.
Başlasam iyi olur. Bu yeri bulmam biraz zaman alacak.
It'll take me a while to find this place.
Bu biraz zaman alacak.
It's going to take awhile.
Biraz zaman alacak.
It'll take a while.
Biraz zaman alacak.
It'll take some time.
Biraz zaman alacak.
This is gonna take a few minutes.
Sinir modelini çıkarana kadar biraz zaman alacak.
It will take some time to map your neural patterns.
Yeni taktırdım, galiba bunlara alışmak biraz zaman alacak.
They're going to take some getting used to.
Bu biraz zaman alacak gibi.
I think this is gonna take a while.
Hormon seviyelerini ve CAT taramasını almam biraz zaman alacak.
It'll be a while before I get your hormone levels and CAT scans back.
Efendim, bu biraz zaman alacak.
Sir, this is gonna take a while.
Sanırım bu biraz zaman alacak.
Guess that's gonna take a while.
Zannedersem bu şey biraz zaman alacak.
I think this is going to take a while...
Ama çok fazla enstruman var. Klarinet tüm nefesliler... Doğru tınıyı yakalamak biraz zaman alacak.
There are so many parts, the clarinet, all the brass... it takes some doing to sound right.
Biraz zaman alacak.
This is gonna take time.
- Biraz zaman alacak.
- It takes time.
Ama biraz zaman alacak.
But it will take time.
Sanırım biraz zaman alacak. Keyfine bak. Evet farkındayım.
We should not be afraid to seriously address.
Biraz zaman alacak ama geleceğim.
It'll take some time, but I'll be there
Yani kimlikleri doğrudan bulunamıyor. Biraz zaman alacak.
There's no direct I.D. It'll take time.
Biraz zaman alacak biliyorum.
I know it's gonna take some time.
Hepsini çevirmek biraz zaman alacak.
It'll take a while to work out a translation matrix for all of them.
Bir kortikal yenileme işlemi başlattım, ama biraz zaman alacak.
I've started him on a cortical regeneration, but it'll take some time.
Bobinlerin yeniden yüklenmesi biraz zaman alacak.
It will take a while for the coils to regenerate.
- Evet, biraz zaman alacak.
- It's gonna take a while.
Bayan Douglas, bunun zor olduğunu biliyorum ama biraz zaman alacak.
Mrs. Douglas, I know this is painful, but it's gonna take some time.
Çıkış yolumu bulana kadar biraz zaman alacak, tamam mı?
This is gonna take me a little while to work my way out of it. Okay?
Biraz zaman alacak.
It just takes time.
Bilgisayarın tüm kayıp çocukları araması biraz zaman alacak.
It's gonna take quite a while for the computer To do a scan of all missing kids.
Çözmek biraz zaman alacak.
It's gonna take some time to decipher.
Para kazanmak biraz zamanımı alacak.
It's gonna take time see some profit.
Şimdi, biraz zamanını alacak ama, bana bu kadın hakkında her şeyi anlat.
Now, Just take your time, and tell me everything about this woman.
Biraz zaman aldı, ama Harlan Sangster ismiyle... yazdığım kitaptan para kazandım. Fransız kırsalında küçük bir villa alacak kadar.
It took a little while, but with the money from the book... written under the pen name Harlan Sangster... we were able to buy a pretty little villa in the French countryside.
Korkarım çözmek biraz zamanımı alacak.
It takes time to decipher.
Sanırım ama biraz zamanımı alacak.
I believe so, but it'll take some time.
biraz zaman ver 21
biraz zaman alabilir 27
biraz zaman tanı 23
biraz zamana ihtiyacım var 20
zaman alacak 17
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
alacak 20
alacaksın 58
alacaksınız 23
biraz zaman alabilir 27
biraz zaman tanı 23
biraz zamana ihtiyacım var 20
zaman alacak 17
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
alacak 20
alacaksın 58
alacaksınız 23
alacak mısın 19
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64