Bizden biri tradutor Inglês
2,094 parallel translation
Sizde biri bende, bizden biri de sende.
I have one of yours, you have one of mine.
Ya aralarında bizden biri de olsaydı.
- but the thought of one of us... - Shh.
Bizden biri
♪ ♪ One of us?
Doğru ya biz tüm gaylerin gizlice sapıklık yapıp sizi bizden biri yapmaya çalışmamız her normal erkeğin kâbusuydu.
That all us gays are secretly out to molest and convert you. - Well, guess what, ham hock.
Senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum Oliver ama yıllardır bizden onu bizden biri gibi görmemizi istiyordu.
Look, I understand how much she means to you, Oliver, but for years she's been asking us to treat her as one of us.
Onu değiştirdi, bizden biri yaptı. Bir elçi.
Dark Lord... has anointed him... made him like us - - a prophet.
Bu ortaya çıkarsa, bizden biri acilen başka yere atanır.
If it got out, one of us would be reassigned immediately.
Fakat, Dedektif Deeks, halen bizim LAPD irtibatçımız ki bu da onu en az bizden biri yapar.
No, but Detective Deeks is still our liaison officer with the L.A.P.D. Which makes him about as close to one of us as it gets.
Belki bizden biri aramalı.
Maybe it should be one of us phoning.
- Bilmiyorum, bizden biri çağırmadı.
I don't know, not from us.
Biz birbirimizi kollarız ve Turtle da bizden biri.
We take care of our own and Turtle is one of ours.
Bizden biri değilmiş!
He wasn't one of us.
Bizden biri değil hiçbir zaman da olmadı ve onlardan da değil!
He's not one of us, he's never been one of us, and he's not even one of them.
O bizden biri.
She's one of us.
Birini aramak için buradalar. bizden biri.
They came here looking for somebody--one of ours.
Üzgünüm efendim ama bunu yapan bizden biri olmalı.
I'm sorry, sir, but it has to be one of them.
O da bizden biri.
He's one of us.
Ve bilgisayar kodlayıcıları Tanrı'nın bizden biri olduğunu düşünüyorlar ve dünyamızın simülasyondan başka bir şey olmadığını.
And computer coders believe God is one of them and that our world is nothing more than his simulation.
Bizden biri olduğundan soruşturmaya bizim liderlik etmemizi önerdim.
Since he's one of ours, I suggested that we take lead in the investigation.
Eğer yerlilerdense ; bizden biri değil.
Well, if he's local, he's not one of ours.
Simon Ford kesinlikle bizden biri değil kusura bakma.
Simon Ford is most definitely not one of us. Excuse me.
Ama eğer bizden biri olduğundan şüpheleniliyorsa...
But even if they suspect it was one of us...
Andie, bizden biri olmamasına rağmen ona sürüdenmiş gibi davranıyor.
It's like andie's part of the pack now, And she's not even one of us.
Barbara Jansen adında bir kadın Gates'in içinden bizden biri tarafından öldürüldü.
A woman named Barbara Jansen... she was killed inside the Gates by one of us.
Onun bizden biri olduğunu biliyordum, ama herhangi bir teklifte bulunmadı.
I knew he was one of us, but he never made an offer.
Yani, ne bizden biri Bizim istediğimiz ne kadar verebilirsiniz.
I mean, neither one of us can give up on what we want.
Bu... Bu bizden biri.
No, this is- - this is one of ours.
Otopsiyi bizden biri yönetecek.
Well, the lead medical examiner is one of our own, so...
Bizden biri olduğunun bilinmemesi gerekir
Look, this job is hard enough for us, why add to the problem by- -
Bizden biri sonsuza kadar sizden biriyle birlikte olamaz.
One of us can't be with one of you forever.
Kendisi bizden biri, yani gözünüzü dört açın.
She's one of ours, so look sharp.
O bizden biri.
He's one of ours.
Artık sen de bizden biri sayılırsın.
You're at the front of the line now.
Julius bizden biri.
Julius is one of us!
Anı yaşa bizden biri ol
Live in the moment. Be one of us.
Belki o bizden biri değildir.
Maybe he's not one of us.
Bizden biri değil mi?
Not one of us?
- Görünüşe göre o artık bizden biri değil.
- It appears she's no longer one of us.
Çünkü şu anda o bizden biri.
Because right now he's on our side.
- Bizden biri olmadığını farkındayım.
- Yeah, I'm aware it's not us.
O da bizden biri mi?
Is he one of ours? No.
Bugün, bizden biri olacak!
Today, he becomes one of us!
O bizden biri.
He's one of us.
Peşinde bizden biri var.
There's one friendly in pursuit.
Korkarım o zaman geldiğinde Onu bizden biri nasıl durdurabilir.
I fear that when the time comes only one who can stop him is one of us.
Beslenme zincirinde bizden çok uzakta taş kalpli biri Cam'in susturulması gerektiğine karar verdi.
Far, far above us on the food chain, someone with a cold heart has decided that Cam must be silenced.
Bizden taraf olacak biri lazım bize.
We need someone at our table.
Acele etmiyordum çünkü ufak bir sunum ile... Dennis, ya bizden önce biri gelip teklif yaparsa?
Dennis, what if someone walks down the deck and makes an offer before us?
Büyük olasılıkla Thomas'ın adamlarından biri bizden önce varmış.
Best guess, one of Thomas'people got here ahead of us.
Evet, görünen o ki, bizden çok daha zeki biri.
Yeah, well, apparently, he is smarter than us.
Eğer biri bize yasal bir öneri sunabilirse 100. randevu masrafları bizden olacak.
If anyone can give legal advice... 100 dates, we will bear the costs.
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
biri vardı 17
birini bekliyorum 30
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
biri vardı 17
birini bekliyorum 30
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birini öldürdüm 16
birinci subay 32
birinci sınıf 101
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birini öldürdüm 16
birinci subay 32
birinci sınıf 101