Bunu nasıl söyleyebilirsin tradutor Inglês
256 parallel translation
- Bunu nasıl söyleyebilirsin işte burada hepsi siyah ve beyaz yazarken.
- How can you say that when it is there in black and white?
- Bunu nasıl söyleyebilirsin?
- She loves you. - How can you say that?
Bunu nasıl söyleyebilirsin?
How can you say that?
- Bunu nasıl söyleyebilirsin Paul?
- Well, how can you say that, Paul?
Okayo, bunu nasıl söyleyebilirsin?
Okayo, how can you say that?
- Bunu nasıl söyleyebilirsin!
- How dare you say that.
Maureen, bunu nasıl söyleyebilirsin?
Maureen, how can you say that?
- Bunu nasıl söyleyebilirsin?
- How dare you say that? !
Bir yemekle bunu nasıl söyleyebilirsin?
How can you tell from one dish?
Tüm insanlar hakkında bunu nasıl söyleyebilirsin?
How can you say that, of all people?
Bunu nasıl söyleyebilirsin?
How can you tell?
Edouard, bunu nasıl söyleyebilirsin?
Edouard, how can you say that?
Sen büyük bir yiğitsin, bunu nasıl söyleyebilirsin?
You're a great hero of the time, how can you say this?
- Bunu nasıl söyleyebilirsin?
- How can you say that?
Son derece önemli. Bunu nasıl söyleyebilirsin?
How can you say that?
İki haftadır çocuklarımı görmedim, bunu nasıl söyleyebilirsin?
I haven't seen my kids in two weeks, how can you say that?
Bunu nasıl söyleyebilirsin?
How could you?
Bunca yıldan sonra bunu nasıl söyleyebilirsin?
How can you say that after all these years?
"Bunu nasıl söyleyebilirsin Bill?" Pekâlâ.
"How can you say that Bill?"
Bunu nasıl söyleyebilirsin? Seninle kan yemini ettim.
I took a blood oath with you!
Düzelmek mi? Bunu nasıl söyleyebilirsin?
How could you possibly say that?
Hayır, hayır, hayır Helga. Dün geceden sonra bunu nasıl söyleyebilirsin, ha?
How could you say that after last night?
Doktor Kennedy, bunu nasıl söyleyebilirsin?
Doctor Kennedy, how can you say that?
Bunu nasıl söyleyebilirsin, bunun ne demek olduğunu anlamıyor musun?
How can you say that, don't you know what this could mean?
- Bunu nasıl söyleyebilirsin? - Lütfen. - Kaç kişinin saç keserek, yemek yaparak ve çim biçerek mutlu olduğunu biliyor musun?
- Doyou know how many people love to cut hair... and cook and mow the lawn?
Bunu nasıl söyleyebilirsin, anne?
Why would you say that, Mom?
Bunu nasıl söyleyebilirsin sen? O bizim kızımız.
She's like our daughter, she'll live with us
Trilyonlarca aç Magog tecavüz ederek ve öldürerek evreni boydan boya geçerken bunu nasıl söyleyebilirsin?
How can you say that when there's a trillion hungry Magog raping and killing their way across the galaxy?
Adamlar beni hedef almışken bunu nasıl söyleyebilirsin?
They killed him and I was supposed to be framed for it. - Heywood was framed for it.
Bunu nasıl söyleyebilirsin?
How could you say that?
Bunu nasıl söyleyebilirsin?
? How can you say that?
Bunu nasıl söyleyebilirsin Barry?
Barry, how could you say that?
Bunu nasıl söyleyebilirsin!
How dare you say that!
Bunu nasıl söyleyebilirsin?
How could you possibly say that?
- Bunu nasıl söyleyebilirsin?
How can you say that? Well, he isn't.
Öz annen hakkında bunu nasıl söyleyebilirsin?
How could you say that about your own mother?
Bunu nasıl söyleyebilirsin Steven'a?
How could you say that to Steven?
Bana nasıl söyleyebilirsin bunu?
Is it possible?
Yaptıklarından sonra nasıl bunu söyleyebilirsin?
How could you say that after what you've done?
Bunu nasıl soyleyebilirsin?
How can you tell?
Nasıl düz bir yüz ile bana bunu söyleyebilirsin?
How can you tell me this with a straight face?
Eğer CDC kapmayacağımızı söylüyorsa, bunu seks ile aldığımızı nasıl söyleyebilirsin?
How can you say we get it from sex when the CDC just said that we didn't?
Bunu nasıl bu kadar kolay söyleyebilirsin?
Well, how can you just say that like that?
Bunu nasıl söyleyebilirsin?
I'm showing you my priorities right now.
Bunu bana nasıl söyleyebilirsin? Ne?
- How can vou sav that to me?
Nasıl bunu söyleyebilirsin bana?
But how can you tell me this now?
Bunu bana nasıl söyleyebilirsin, Mulder?
How can you say that, Mulder, to me?
Bunu nasıl bana söyleyebilirsin? !
How can you say that?
Bunu nasıl söyleyebilirsin?
How can you say?
Nasıl bunu söyleyebilirsin.
How can you do this to me?
Bunu nasıl bu kadar kolay söyleyebilirsin?
How can you say that so easily?
bunu nasıl yaparsın 100
bunu nasıl yaptın 148
bunu nasıl yaptı 34
bunu nasıl başardın 34
bunu nasıl buldun 42
bunu nasıl yapacaksın 53
bunu nasıl anladın 25
bunu nasıl yapıyorsun 72
bunu nasıl yapabildin 66
bunu nasıl bildin 34
bunu nasıl yaptın 148
bunu nasıl yaptı 34
bunu nasıl başardın 34
bunu nasıl buldun 42
bunu nasıl yapacaksın 53
bunu nasıl anladın 25
bunu nasıl yapıyorsun 72
bunu nasıl yapabildin 66
bunu nasıl bildin 34
bunu nasıl yapabilirsin 20
bunu nasıl yapacağız 56
bunu nasıl becerdin 17
bunu nasıl biliyorsun 37
bunu nasıl yapıyor 23
bunu nasıl yaptınız 17
bunu nasıl yapacağım 32
bunu nasıl söylersin 100
bunu nasıl yapabilirim 19
bunu nasıl açıklıyorsun 18
bunu nasıl yapacağız 56
bunu nasıl becerdin 17
bunu nasıl biliyorsun 37
bunu nasıl yapıyor 23
bunu nasıl yaptınız 17
bunu nasıl yapacağım 32
bunu nasıl söylersin 100
bunu nasıl yapabilirim 19
bunu nasıl açıklıyorsun 18
bunu nasıl bilebilirsin 21
bunu nasıl 29
söyleyebilirsin 37
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu nasıl 29
söyleyebilirsin 37
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu yapabilir misin 143
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu bana neden yaptın 18
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu yapabilir misin 143
bunu unutma 219
bunu yapamam 834