Burası daha iyi tradutor Inglês
273 parallel translation
Burası daha iyi.
You're better off here.
Burası daha iyi.
It's better here.
Burası daha iyi, yataklı vagon gibi.
It's better here, a bit like a sleeping car.
Burası daha iyi görünüyor.
Looks better over here.
Burası daha iyi kokmuyor mu, Grafton?
Don't it smell better in here, Grafton?
- Burası daha iyi.
- We're better off there.
Fakat burası daha iyi.
But it's better in here.
Burası daha iyi.
And it is better so.
İnan bana, burası daha iyi.
And believe me, you can have it.
Burası daha iyi.
We're better over there.
Burası daha iyi.
It's much better here.
Burası daha iyi, gizlenebiliriz.
Better off here, where there's cover.
- Burası daha iyi.
- It's better here.
Burası daha iyi.
This is more like it.
- Hayır burası daha iyi.
- Out here is just fine.
Burası daha iyi.
Much better out here.
Onsuz burası daha iyi bir yer değil mi?
It's a better place without her, isn't it?
Burası daha iyi.
It's much more pleasant.
Burası daha iyi.
Ja. Good.
Hayır, burası daha iyi.
No, better here.
Burası daha iyi.
It's fine here.
Okumak ya da çalışmak için, burası daha iyi.
For reading or working, it's better here.
Buraya, buraya, burası daha iyi.
There, there, there now, excellent.
Yalnız olduğumda burası daha iyi.
It's better there when you're alone.
Prag'a gitme, burası daha iyi.
Don't go to Prague, it's better here.
Dünya'nın başka yerlerinde, daha eski kayalar da var ancak Barberton'u böylesi özel kılan inanılmaz derecede iyi korunmuş olması ; öyle ki burası adeta bakir halde.
There are older rocks elsewhere in the world, but what's so special about Barberton is that it's so incredibly well-preserved, almost in a pristine state.
İyi ki o kalabalıktan kaçmışsın, burası çok daha güzel.
Say, I'm glad you ducked out. It's much nicer here.
Laf aramızda Bay Sharp burası alışık olduğum yerlerden çok daha iyi.
Well, confidentially, Mr. Sharp these quarters are better than those I'm accustomed to.
Çünkü burası bilardo salonundan daha iyi bir adres.
Because this is a better address than the poolroom.
Benim gibi turistlerle dolu otellerden daha iyi burası. - Aman Tanrım!
Thank you.
Sonuç olarak, burası Auschwitz'den çok daha iyi.
All in all, this is far better than Auschwitz.
Burası onlarsız daha iyi olacak.
With them gone, the town could have a fresh start.
Burası yerine, yukarıda yakalanmam daha iyi olacaktır.
Well, if I'm caught, it's better to be upstairs than down here.
Burası Leningrad'dan bile daha iyi.
This place is even better than Leningrad.
Sence burası mı en iyi, yoksa aşağıda yola yakın olmak mı daha iyi olur?
Is it best here, or maybe down there, closer to the trail?
Burası hayvanat bahçesinden daha iyi.
This is better than the zoo.
Burasının geldikleri yerden daha iyi olduğunu düşünenler gibi, burasının birşey olduğunu düşünüpte gelenler var. böylece herkes birşey arıyor, bir şekilde bir cevap arıyor.
It's like people that are nowhere are coming here because there are people they think are somewhere so everybody is really looking for, you know, for some kind of answer.
Burası huzurlu bir şehir. Buradaki her vatandaş kanunlara saygılıdır ve daha iyi bir gelecek için vergisini öder.
This is a peaceful city, where every citizen respects the law and pays his contribution for a better tomorrow.
Burası hoş bir restoran ama yolun karşısındaki daha iyi.
This is a nice restaurant but I like across the street better.
- Oraya gittiğimizde yesen daha iyi olur. - Burası korkutucu bir yer.
You'd rather eat than get your nanny out of this horrible neighborhood.
Burası benim evimden bile daha iyi lan!
May were better than me!
Kesinlikle dostum burası Disneyland'dan daha iyi.
Fuck, man, this is better than Disneyland.
Sözüm ona orijinalden bile daha iyi denen keçi banknotlarının kaynağı burası.
the Goat bills.
- Burası, orada olmak kadar güzel. - Daha iyi.
- It's as good as being in there, isn't it?
Teğmen Thompson, sizi uyandırdığım için özür dilerim... ama hayatımda bunun gibi bir şeyi hiç görmemiştim. Burası da sizin mahalle olduğu için... sizi arasam daha iyi olur diye düşündüm.
Lieutenant, I'm sorry to wake you but I've never seen anything like this before and this is your neighborhood, so I thought I'd better call right away.
Burası yatakhaneden daha iyi oldu.
This is way better than the dorm.
Ve, lanet olsun, burası başladığım günden çok daha iyi durumda.
And, hell, this is more than I started with.
Bizim için burası Alpha'dan daha iyi.
We are better off here than on Alpha.
Burası Epcot Merkezi'nden daha iyi.
This place is better than Epcot Center.
Bulunmak istediğim yerin burası olduğunu çok daha iyi anladım.
More and more I realize that here is where I want to be.
Burası güzel çünkü burada yaşarken uzaktaki şeyler daha iyi görünüyorlar.
It is beautiful because living... in distant lands... they seem better.
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68