Daha da kötüsü tradutor Inglês
1,532 parallel translation
Daha da kötüsü, daha sonra onları geri göndermiş olmaları!
Then, they sent them back, which was worse!
Aslında daha da kötüsü.
Actually, it's worse.
Hayır ama sen benim ailemi iflasa mahkum edebilirsin ve daha da kötüsü ortaya çıkan hayatının gerçekliğini durdurabilirsin ama ben sana sövemez miyim?
No, but you can condemn my whole family to bankruptcy and worse to stop the truth about your life coming out, but I can't call you names?
Daha da kötüsü, kendinden nefret edeceksin.
And what's worse, you'll hate yourself.
Bugün daha da kötüsü tam anlamıyla pislik ve ahlaksızlık içinde olan bir dünyada yaşıyoruz.
And today, even more so, what with so much filth and immorality in the world.
Daha da kötüsü.
This is worse.
Daha da kötüsü iki bayanın kavgasını durdurmama neden oluyorsunuz.
And even worse, you're making me stop two ladies from going at it.
Bu eylemin, suçluluğun bir işareti olduğunu, daha da kötüsü, bir suçu gizlemek ve Lambert Ailesi'nin sessizliğini satın almak için bir girişim olduğunu düşünenler var.
There's some people who might think that that act was a sign of guilt... or worse, an attempt to obfuscate a crime and to buy the... Lambert family's silence.
Daha da kötüsü.
Worse.
Sanırım daha da kötüsü olabilir.
I suppose it could be worse.
Daha da kötüsü.
Worse. I'm not even on it at all.
Evet, kaybolduğunda onu aramadım ama daha da kötüsü yanımdayken onu görmedim.
Yeah, I didn't look for her when she was missing, but what's worse is, I didn't see her when she was there.
Joy'un avukatının bürosuna nitelikli şahitler bulamadığım ve daha da kötüsü... bir daha Alex kadar tatlı ve zeki bir kadın bulamayacağım için üzülerek gittim.
I went to Joy's lawyer's office feeling bad that I didn't find any character witnesses, and even worse, that I'd never find a woman as pretty and smart as Alex.
Daha da kötüsü ateşini ortasında ölseydim?
Worse come to worse I would have died in that fire? So what?
Hayır, daha da kötüsü.
No, worse.
CVinde yer almasını istemeyeceğin birşey elbette ama daha da kötüsü olabilirdi.
IT'S NOT SOMETHING YOU WANT ON THE RéSUM? BUT IT COULD HAVE BEEN A LOT WORSE.
Daha da kötüsü, sensiz planladığı şeyleri.
Or even worse, planned without you.
Cehennemin derinliklerine doğru iniyorsun ve daha da kötüsü, Micah'ı da yanında sürükleyeceksin.
You're Diggin'Deeper Into Hell, And Worse, You're Gonna Drag Micah Right Down With You.
Seni tekrar zindana atarlar ya da daha da kötüsü olabilir!
They'll throw you into the dungeon again, or worse!
Daha da kötüsü, tekrar ayrıldın.
Even worse, you split again.
Eğer yapmazsam, sonunda infilak edeceğim, ve daha da kötüsü, sen de orada olacaksın.
If I don't, I'm afraid I'll self-destruct, and worse, you'll be there to see it happen.
Garsonlukla, çok zorlanacaksın belki daha da kötüsü olacak. Sonsuza kadar burada sıkışıp kalacaksın.
Waitressing, you'll crack, or worse, end up here forever.
Onun altından daha da kötüsü çıkar.
And under here, I look even worse.
Daha da kötüsü, bu süreç her yaz devam ediyor. Bütün buz örtüsü alçalıyor. Bu da, ısının daha da artması, doğal olarak daha çok erime, daha çok moulin ve çok daha hızlı bir son demek.
What's more, because this process continues every summer, the whole ice cap loses elevation, which means it'll be sitting in warmer temperatures and that, of course, means more melting, more of these moulins and so an even faster demise.
Daha da kötüsü seni bir daha hiç göremem sanıyordum.
I thought the worst, that I would neversee you again.
Hayır, daha da kötüsü oldu.
No, worse than that.
Daha da kötüsü, bu hiç eğlenceli değil!
Even worse, it's not Fun!
Gözlerindeki korkuyu ve daha da kötüsü utancı gördüm.
I saw the fear in their eyes... and worse... the shame.
Daha da kötüsü olabilirdi.
I guess it could be worse, you know.
Daha da kötüsü muhafızlar ile 11. ve 12. alayları alarak kaleyi terk etti.
And there's worse. He has abandoned the castle... taken the guard and the 11th and 12th legions.
Daha da kötüsü Tok'u kaybettim.
And worse I lost Tom.
Fakat daha da kötüsü, kocasının her zamankinden daha genç görünüyor olmasıydı.
But, what was worst, is that her husband seemed younger than ever.
Hatta daha da kötüsü : Annem ve babam gibi olurdum.
Or worse, I would have turned into my parents.
Daha da kötüsü var.
And it gets worse.
Ya da daha kötüsü.
Or worse.
Ve daha kötüsü seni getirdiği durumdan da hoşlanmıyorum.
And for what it's worth, I don't like what it's turned you into either.
Tamam ama aynı şey yarın da olabilir ya da daha kötüsü de olabilir.
Okay, but the same thing could happen tomorrow, or they could do something even worse.
Şimdiye kadar karşılaştığımız en güçlü silah olabilir. Ya da daha kötüsü, diyelim ki kötü ellere düştü.
Or worse, it falls in the wrong hands.
Evet ama eğer almamakla iyileşmesini geciktiriyorsa ya da daha kötüsü, daha çok zarar veriyorsa... yürümekte, koşmakta sörf yapmakta zorlanabilir.
Yeah, but if by not taking them he's stalling rehab or worse, risking more injury... He could have trouble walking, running.
Seni kullanacak ve seni atacak, ya da daha kötüsü.
he will use you, and discard you, or worse.
Ya da daha kötüsü, Luxor ve şu lanet olası kırmızı burunlu sfenks.
Or worse, the luxor and that damned red-nosed sphinx!
Göz altına alınabilirdik, ya da daha kötüsü, birlik çalışmalarımız durdurulabilirdi.
We could've been put on probation, or even worse, made an example of and suspended.
Bir yangın ya da daha kötüsü.
A fire or something serious.
Gel hadi. Kavga falan edeceklerdir ya da daha kötüsü.
Come on.They're either gonna fight or something worse.
Ya da daha kötüsü olur. Emin olmadığın sürece onlara bunu yaşatmaya hakkın yok.
Unless you are absolutely sure, you have no business putting these people through this.
Dışarıda daha başka bir şey var, daha kötüsü, çok daha kötüsü, ve benim peşimden geliyorlar.
There's something else out there, something worse,... it's much worse, and they're coming for me now.
- Ya da daha kötüsü.
- Or worse.
Oscar'ın akıl hastanesine yatmasıyla ilgili olan ya da daha kötüsü günümüz canavarına dönüşmesi?
The ones about Oscar ending up in a mental institution worse yet, becoming a modern-day monster?
Daha da kötüsü.
- A woman?
Ve daha da kötüsü kolayca akılda kalabiliyorlar. # Ayva, orman, brokoli, cadı dansı... # #... 8663. #
Apple, orchard, banana, cat dance, see?
O zaman daha kötüsü ne olabilir boşluk ya da uyuşturucu?
So what's worse the emptiness or the drugs?
daha da iyi 37
daha da iyisi 48
daha da fazlası 27
daha da kötü 35
daha da önemlisi 45
kötüsün 16
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180
daha neler 80
daha da iyisi 48
daha da fazlası 27
daha da kötü 35
daha da önemlisi 45
kötüsün 16
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha iyisin 19
daha yeni geldim 61
daha iyi misiniz 18
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha iyisin 19
daha yeni geldim 61
daha iyi misiniz 18