English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ D ] / Dedi ki

Dedi ki tradutor Inglês

10,132 parallel translation
Dedi ki bir kızımız olsun istemiyorum.
He said.. .. we can have a daughter later.
O dedi ki... o dedi ki... Oh Tanrım.
He said... he said... oh, God.
Hayır, o dedi ki... o dedi... O dedi ki hayır! Hayır, hayır yapma.
No, no, don't.
- O dedi ki... Bir tetikleyici var dedi.
- He said... he said there was a trigger.
- Aubrey dedi ki- -
Aubrey said...
Sonra Dale'i aradım o da dedi ki...
So, I called Dale, and he said...
Baba, hizmetçilerine dedi ki, "Çabuk parmağına bir yüzük takın ve ayağına terlik verin."
The father said to his servants, "Quick, put a ring on his finger and sandals on his feet."
O da bana dedi ki, "Evlat, torunum ; ayaklarının donduğu an balıkların sana en yakın olduğu andır."
And he said, "Son, grandson, " when your feet are frozen, "that is when the fish are the warmest."
- Yaşadıklarını düşününce herkes dedi ki...
Given everything you were going through, everyone thought... Everyone?
Aynen öyle. Barajın müteahhit büyük miktarda çimento dökmenin ve baraja taş döşemenin çok çok pahalı olacağını biliyordu. O da dedi ki...
The dam contractor knew that bringing large amounts of cement and rock up to the dam construction site would be very, very costly, so he thought, " Hey, let's not do that.
Bana tuttu dedi ki, Amy'i terk etmezsem, rozetimi elimden alacakmış.
All right, he told me if I don't dump Amy, he's gonna demote me.
Muhbirim dedi ki mavi bir tezgâhta sahte havyar satıyormuş.
My CI said he's selling counterfeit caviar out of a blue stall.
Her bir yaprak dedi ki : "Benim adım Sandokan."
And each petal said, "My name is Sandokan."
İşin aslı Brad bana dedi ki senin zekanı ve güzelliğini kıskanıyormuş.
And the truth is, Brad told me that he's just... Jealous of how smart and beautiful you are.
Doktor dedi ki, sizler yamyammışsınız mağaradayken beni yaladığında...
What the Doc said about you guys being cannibals, back there in the caves, when you licked me...
Dinleyin, küçük bir kuş bana dedi ki, Kappa Evi başkanlığına aday olmayı düşünüyormuşsun. Söylemek isterim ki...
Listen, a little birdie told me you're thinking of running for Kappa House President, and I just want to say you have my full support.
Ve amcam bana ve kız kardeşime dedi ki ;
And my uncle told me and my sister, like,
Çocuklar, dedi ki...
Guys, she's saying...
JADE : Dedi ki, "Umrumda değil."
She's like, "I don't care."
Oraya gittim ve o dedi ki ; "Oh, evet, bu zorla oral seks için."
I go there and he's like, "Oh, yeah, it's a forced blowjob."
... O dedi ki, üniversite parasını ödemek için yetişkin filmlerde oynuyormuş...
... says she turned to adult films to pay her tuition...
Yanında eşkıya herifin biri var. Adam dedi ki...
She's got that thug standing next to her.
Asıl sana saygı duymuyor çünkü bana avukata ihtiyacı olduğunu söylediğinde onu sana yollamaya çalıştım ve bana dedi ki
He definitely doesn't respect you, because when he told me he needed a lawyer, I tried to send him your way, and his exact words were,
Dedi ki, hiç kimseye sorun olmasın.
She doesn't want to make any- -... trouble.
Dedi ki Taliban Marjah'taymış.
He said Taliban is in Marjah. LAUGHING :
Borovik dedi ki, Afganistan Ruslara aynı şeyi yapıyordu.
Afghanistan, Borovik said, was doing the same to the Russians.
- Kim kolay olacak dedi ki?
Who said it would be?
Dedi ki, "Louis, depoyu doldur."
He said, "Louis, fill up the tank."
Savaş Bakanı bizzat dedi ki, "Böyle bir kahramanı asla göremezsiniz."
The war secretary himself, he said, "You never seen such a hero."
- Ve ortadaki dedi ki, " Hayır.
- And the middle one goes, " Oh, no.
O da dedi ki, " Hayır.
And she was like, " Uh-uh.
Ardından diğer hemşire de dedi ki, "Evet, benimki de."
And then the other nurse was like, "Yeah, me, too."
Evet, kimin haklı olduğunun anlaşılması için, yapımcılar dedi ki ;
Right, so to see who is correct, the producers said to us,
Havaalanında bir beyefendiye rastladım. Dedi ki ;
I ran into a gentleman at an airport, and he said,
Hatırlıyorum Lee Cleary dedi ki :
I remember Lee Cleary went,
O da dedi ki, "O zaman şöyle yapacağız".
And he said, "Look, this is how it's going to work."
Elenor dedi ki, annemle kanka olmuşsunuz.
So, Eleanor said you and my mom are hanging out now.
Alonso dedi ki...
Alonso said...
Dedi ki "güvenilmez" biriymişsin.
He said you were "unbelievable".
Ama annen ve baban dedi ki vaaz biz oraya gittikten sonra başladı.
But, your mom and dad said that the sermon began after you reached the venue.
Dedi ki, gülümsemeler...
He said that smiles are, um...
Kız kardeşimin eski piyano öğretmeni Bayan Gool dedi ki...
It's just... Mrs Gool, my sister's old piano teacher, said...
Kim kötü dedi ki?
Who said worst?
Sonra da adam bana döndü dedi ki : Kurduğu cümleyi asla unutmayacağım.
I'll never forget what he said.
Ama hayır, o dedi ki... Hayır.
- But no, she said...
Dedi ki...
He said- - [growling ] [ laughs ] [ thuds]
İsa bize dedi ki bu şarap onun kanıdır.
Jesus told us...
Steve Jobs, "Bunları neden satmıyoruz ki?" dedi.
And Steve Jobs said, "Hey, why don't we sell them?"
"Evrak getirmem gerekiyorsa, öyle bir evrakla geleceğim ki kurumunuzdaki birileri hapse girecek" dedi.
"If I have to serve you papers, I'm coming for something, and it's going to mean someone in your organization is going to go to jail."
Şöyle dedi : "Ama şey, Bannister Q4'te kapatmadı ki."
He goes, "Well... well, Bannister didn't close in Q4."
O her kimse, dedi ki... Dedi ki... Kate elindeymiş.
Whoever it was, he says that - - that he has Kate and that if you don't get Rosenthal out of prison or - - or if we alert the authorities, he's gonna kill her.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]