Devam edebilirsin tradutor Inglês
827 parallel translation
Devam edebilirsin.
You said this was better than bacon, so eat.
Ve eğer böyleyse, savaşmaya nasıl devam edebilirsin?
And if that's the case, how can you go on fighting?
Belki sen devam edebilirsin.
Maybe you can pick it up from there.
Elbette, hoşuna gidiyorsa devam edebilirsin.
Yes, of course you can, if it amuses you.
Kaldığın yerden devam edebilirsin.
You can just pick up where you left off.
Orada çalışmalarına devam edebilirsin.
You can go on with your studies there.
Beni dövmeye devam edebilirsin.
You can keep on hitting me.
Daha ilk başta burayı tutman aptallıktı. Ve artık yoksul biri olduğuna göre burada kalmaya nasıl devam edebilirsin?
It was idiotic to take it in the first place, and now that you're a pauper, how can you possibly stay?
Pekala, madem ona o kadar düşkünsün, geri dönüp birlikte yaşamaya devam edebilirsin.
Very well. If you're so fond of her, you can go back and live with her.
Eğer kuzey yönünde gidersen yoluna rahatça devam edebilirsin.
If you work up north through the gloriettas, you can hit the skin road.
Tamam, yol devam edebilirsin.
Now, drive. Drive on!
Belki sen yenilgiler görmeye devam edebilirsin, ama ben yapamam.
Maybe you can go on taking the beatings, I can't!
Burada kalmaya devam edebilirsin.
You can go on living here.
Devam edebilirsin.
It's all right.
Bu bebeğe, bakmaya hâlâ devam edebilirsin!
What couldn't you do to keep this baby fed?
Böyle yaşamaya nasıl devam edebilirsin?
How can you continue living like this?
Devam edebilirsin.
You can go on.
Devam edebilirsin.
You may.
İşine devam edebilirsin.
You can keep your job.
sonra isterseniz devam edebilirsin.
Then you can talk if you want to.
Bütün hayatın boyunca küçük bir kız olarak, böyle devam edebilirsin.
You could go on like that, be a little girl all your life.
Şimdi suçluluk hisstemeden yaşamına devam edebilirsin. Artık bana karşı kendini sorumlu hissetmene gerek yok!
Now you can go on without commitment and no responsibility to me!
Kızların kalpleriyle oynamaya devam edebilirsin.
You can continue to play with the hearts of girls.
Bu şekilde yaşamaya devam edebilirsin, senin işin bitmiş.
It's all right for you to go on living like this, you're finished.
Dinle, denileni yaparsan biz burada değilmişiz gibi işine devam edebilirsin. Neredeyse.
Now, listen, do as you're told and you can go about your business just like we're not here, almost.
Denemeye devam edebilirsin.
You're welcome to try.
O zaman devam edebilirsin.
Then you can continue fixing watches
Evet, ne istediğini söylemeye devam edebilirsin.
Yes, you can go on saying what you want.
Burada dinlenebilirsin. Sonra karanlıkta yoluna devam edebilirsin.
You can rest here, then tonight, when it's dark, you can move on.
Kuşlarını yetiştirip, satmaya devam edebilirsin ama kâr, sosyal yardım fonuna aktarılacak ve sen de kârdan maaş alacaksın.
You can continue to raise and sell the birds, but the profits will be turned over to the prison welfare fund, and you will receive a salary in the form of a share of the profits.
Haydi bakalım, dinlerken de pekala işine devam edebilirsin.
Hurry it up. You can still work while you're listening to her.
Eğer o kadar seviyorsan, yeni aşığınla ilişkine devam edebilirsin.
You can have your new love - since it means so much to you.
Tamam, devam edebilirsin.
Go, go on.
Plak çalmaya devam edebilirsin, ama sesini çok açma.
You can continue playing your records, but not so loud. There's a good chap.
Devam edebilirsin...
You can go on...
Sonsuza dek devam edebilirsin, her şey uygun.
You can go on forever and ever, everything is manageable.
Hugo'yu anlatmaya yarın devam edebilirsin.
You can tell me more about Hugo tomorrow.
Bağlı olduğumuzu, evli olduğumuzu. Seni terk edişimle ilgili konuşmaya devam edebilirsin ve ben daima burada olurum.
You go on about my leaving you and I'm always still here.
Bana sorarsan, sabaha kadar okumaya devam edebilirsin.
As far as I'm concerned... you can go on till dawn.
- Devam edebilirsin
You may proceed.
Yani, şu konuşkan, samimi ve tatlı insan rolüne devam edebilirsin...
So you can continue to be your same big, beguiling sweet, candid, talkative self and...
Benesch'in yerini söylersen çabucak filmine devam edebilirsin.
You tell us where we can find Benesch, you'll see the rest of the show in no time at all.
Sen istersen devam edebilirsin.
You can go on if you want to.
Devam edebilirsin, evlat.
Get back down there, son.
... şimdi devam edebilirsin para basmanın sahtekarlığı olmaz.
You can load dice but coins don't lie.
Pekala, geberene kadar o çukuru kazmaya devam edebilirsin!
All right then, you can just keep on digging that hole until you die!
- Hayır ama devam edebilirsin.
- No, but continue anyway.
Burada kalmaya devam edebilirsin ama müdahale etme.
Without rudeness, I must say you are welcome to remain but do not interfere.
Şimdi iskelenin sonuna kadar devam edebilirsin ama 150'yi geçme. Hep 150.
Now take off to the end of the dock,... but don't go over 95 MPH.
Kaçmaya devam edebilirsin, ama trenin sonuna geldin.
Oh, you can keep runnin', kid, but you're runnin'out of train.
Bu sayede rahatlarsın, ve işine devam edebilirsin.
This way it's over with, and you get your head back on track.
devam edebilirsiniz 65
edebilirsin 21
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edemiyorum 17
edebilirsin 21
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edemiyorum 17