Eğer öyle olsaydı tradutor Inglês
336 parallel translation
Eğer öyle olsaydı, evet savunurdum.
If I did, I'd make out to defend them, yes.
Sadece, "eğer öyle olsaydı" dedim.
I only thought if.
Eğer öyle olsaydı Will Danaher, güzel evinde taş üstünde taş kalmazdı.
If it were, Will Danaher, not a stone of your fine house'd be standin'.
Eğer öyle olsaydı Maggy gelemezdi.
If you did, Maggy wouldn't come.
Eğer öyle olsaydı, seni uyarmak için buraya gelmezdim.
If it was me though, would I warn you now.
Eğer öyle olsaydı, seninle evli olmazdı tatlım.
If he were he wouldn't be married to you, honey.
Ben öyle düşünmüyorum. Eğer öyle olsaydı, bu konuyla Müfettiş Ducros ilgilenmezdi.
If it was, they wouldn't put inspector Ducros on it.
Çünkü eğer öyle olsaydı, ortada ciddi bir sorunumuz olacaktı.
Because if you were, we'd have a serious problem.
Eğer öyle olsaydım, sana bir şeyler öğretirdim.
Well, if I were, I'd teach you something.
Eğer öyle olsaydı, seni bir seferliğine yenerdim.
If you had could beat you once in a while.
Eğer öyle olsaydı, silaha ihtiyaç duymazdınız.
If that worked, you wouldn't need that rifle.
Eğer öyle olsaydı, Almanlar Robby'i çoktan ele geçirirdi.
If that was so, the Germans would have seized Robbie long before now.
Eğer öyle olsaydım, buraya gelmezdim, değil mi?
If I didn't, I wouldn't have come here, would I?
Eğer öyle olsaydı beni bir yerlere getirir miydi?
Would it get me anywhere if it was?
eğer öyle olsaydı, Simge silahını burada bırakmazdı
If it was her, she wouldn't leave her signature weapon here.
Tam tersine, eğer öyle olsaydı, öyle olabilirdi. Ve eğer öyle olsaydı, öyle olurdu. Fakat öyle olmadığı için öyle değil.
Contrariwise, if it was so, it might be, and if it were so, it would be, but as it isn't, it ain't.
- Eğer öyle olsaydı boğazındaki kesik inşaat alanındaki halatların kesikleriyle uyuşurdu.
Whatever it was, her throat matched the ropes that were cut on the construction site.
Eğer öyle olsaydı,
Bundy! Bundy!
Eğer öyle olsaydım, bu sorunum da olmazdı.
If I was, I wouldn't have this problem.
Bilemiyorum... Eğer öyle olsaydı şimdiye aşık olmam gerekirdi.
I don't know.... lf that was the case, I'd already be in love.
Hadi ama. Eğer öyle olsaydı kimsenin ilişkisi olmazdı.
If that was so, no one would be having a relationship.
Eğer öyle olsaydım, geçici hükümetle beraber çalışmazdım.
If I had been, I would not be working with the provisional government.
Eğer öyle olsaydı, bilirsin işte, ne tarz sesler çıkarırdın?
If we were, you know, what kind of noises would you make?
Eğer öyle olsaydı, herkes bunu yapardı.
If it was, everyone would do it.
Eğer öyle olsaydı, James?
What if it was, James?
- Çünkü eğer öyle olsaydım, çoktan ölmüş olurdun.
Because if I was, he'd be dead already.
Eğer ki öyle bir kadın gerçekten var olsaydı, sence 500 dolarlık bir bilekliğe tav olur muydu?
And if there were such a woman, do you think she'd be worth only a $ 500 bracelet?
Eğer o, öyle yapmamış olsaydı şimdi biz burada ölmüş olacaktık.
If it hadn't been for that, we'd all be layin'around here dead right now.
Eğer öyle biri olsaydı, son nefesini güçlükle verirken tek başına yatmak yerine, ölürken yanında biri olurdu.
If he had been, he'd have had somebody with him when he was struck with death. Instead of lying, gasping out his last air alone be himself.
Eğer yarım aklı olsaydı, öyle söylediğine inanırdım.
I believe he'd say so, too, if he had half a mind.
Eğer buna inanıyor olsaydın her gün kendini öyle olduğuna dair kandırmak zorunda kalmazdın..
If you believed that you wouldn't need to reassure yourself every day.
Eğer ben olsaydım öyle bir kız kimi sorsa tanırdım.
I know what she's after.
Eğer benim de evliliğim hakkında öyle düşüncelerim olsaydı ; senin, kültür merkezin hakkında düşündüklerin gibi yani, hiç güzel anım olmazdı evliliğimle alakalı.
If I had the same attitude toward my marriage as you have toward your cultural center, I wouldn't have any beautiful memories.
Eğer öyle birşey yapmış olsaydın Bununla ne yapacağımızı bilemezdik.
You wouldn't know what to do with her if she sat right down in your lap.
Ama öyle bir ada olsaydı eğer balina mezarlığı gerçekten var olsaydı...
But if there were such an island... if the graveyard of whales really did exist...
Size bir şey söyleyeyim mi, eğer benim birliğimde bir subay olsaydı onu öyle bir bozardım ki neye uğradığını şaşırırdı.
I'll tell you one thing, if he was an officer in my outfit... I'd bust him so fast he wouldn't know what happened.
Eğer ona karşı en ufak ilginiz olsaydı sorun yoktu, onu benim yerime seninle evlendirirdim. Ama öyle olmadığına göre ilk kararıma bağlı kalacağım. Onunla kendim evleneceğim.
If you had felt any inclination for her you should have married her instead of me but as it is, I will return to my first intention and marry her myself.
Eğer lanet bölümü biliyor olsaydı, çalardı, öyle değil mi?
If he knew the fuckin'part, he'd play it, wouldn't he?
Eğer gerçekten öyle olsaydı,
* If, indeed, ooh, ooh, it ever was *
Çünkü bizim öyle bir arkadaşlığımız var ki eğer şeytan olsaydım bunu söyleyeceğim tek kişi sen olurdun.
Because I think we have the kind of friendship where if I were the Devil, .. you will be the only one I would tell.
Eğer, öyle rezilce bir şeyi yapmış olsaydım...
If I did such a despicable thing.
Eğer öyle bile olsaydı, her zaman edinebilirsiniz.
Even if she were, you could always adopt.
Eğer öyle belgeler olsaydı kabul ettiğimi sanma ama yırtılıp atılırdı.
If there were such documents that's not an admission they would've been shredded.
Bana öyle geliyor ki, eğer evimde intihar edecek olsaydı... bir not bırakıp önce biraz temizleme nezaketinde bulunurdu.
Seems to me, if he was gonna commit suicide in my house... ... he'd have the common decency to leave a note or clean up a little first.
"... Eğer burada olsaydın farklı olurdu, senin oturduğun yerden öyle görünüyor. " "... oradan boş depoyla 90 yapıyormuşum gibi görünüyor. "
If you were over here - It looks from where you're sitting it looks like I'm doing 90 on empty.
Elbette, eğer o zaman bir kapı olsaydı bu bazı şeyleri değiştirirdi, öyle değil mi?
Of course, if they'd had a gate, that would have... changed things, wouldn't it?
Eğer şimdi de öyle olsaydı, bu olanlar başına gelmezdi!
If i had been present, this might not have happened!
Benim pozisyonumda, kalite ile ilgili raporlardan sorumluyum ve eğer öyle bir rapor olsaydı benim haberim....... olurdu ve öyle bir rapor yok.
In my position, I'm responsible for all reports regarding quality, and I would know if such a report exists, and it does not.
Tanrı aşkına, eğer oğlum öyle bir şeye bulaşmış olsaydı...
Good Lord, if my son was ever involved in something like that- -
Eğer öyle yapmış olsaydım, kendiminkini mahvetmiştim.
If I had, I'd have ruined mine.
Eğer Ee'Char'ı bir hayvan öldürmüş olsaydı tereddüt yaşamaz, asla gözyaşı dökmezdi. Sen öyle biri değilsin.
An animal would've killed Ee'Char and never had a second thought, never shed a tear but not you.
eğer öyleyse 172
eğer öyle diyorsan 21
öyle olsaydı 43
olsaydı 40
eğer istersen 206
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer öyle diyorsan 21
öyle olsaydı 43
olsaydı 40
eğer istersen 206
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86