English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ E ] / Eğer biz

Eğer biz tradutor Inglês

3,383 parallel translation
Eğer biz birbirimizin arkasını kollamazsak, yapmak istemediğimiz bir sürü şeyi bize zorla yaptırmak isteyecekler.
If we don't have each other's backs, they're just gonna keep bulldozing us into doing a bunch of stuff that we don't want to do.
Eğer biz bir şey yapmazsak, başına kötü bir şey gelecek.
Something bad's gonna happen to her if we don't do something.
Tom, eğer biz buraya katliam yapmaya gelmiş olsaydık herkes ölürdü.
Tom, if we'd come here to commit genocide, every one of you would be dead.
Tamam, ya eğer biz buna hayvanlar açısından bakarsak?
Okay, what if we looked at this from an animal's perspective?
Eğer bize hemen yardımcı olursan belki biz de senin işini kolaylaştırabiliriz.
Now, we may be able to go a little easier on you, but not unless you help us right now.
Eğer biz bunu fark ettiysek Jack 10 dakika önce fark etmiştir.
And if we figured this out, that means Jack figured it out ten minutes ago! Go!
Eğer biz hayatımızı bunun için riske atacaksak sen de atacaksın.
If we have to put our lives at risk, then so do you.
Eğer biz bulamazsak Sidorov bulacak.
If we don't, Sidorov will.
Eğer biz içindeysek kötü olması mümkün değil.
It can't possibly be bad if we're in it.
Eğer biz uzaktayken geri gelirse?
What if he comes back while we're away?
Ama eğer biz birşey yapmazsak,
But if we don't do anything,
Anlaşmamıza göre, eğer biz başarır ve o başaramazsa künyesini birliğine teslim edecektim.
The deal was, if we made it and he didn't, I'd get his dog tags back to his unit.
Eğer biz olmadan gidersen, seni bulur ve öldürürüm.
If you leave without us, I will find you., and I will kill you.
Ee, eğer biz oralarda olmazsak, onlar bunu fark edecektir.
So they would obviously, they would notice if we didn't show up.
Eğer bu akşam uygunsanız siz belki akşam yemeğinde babamla bana katılırsınız biz seçim sonuçlarını beklerken.
If you're free tonight, perhaps you'd like to join father and me for dinner as we await the results of the election.
Eğer peşinde olduğu şey Plun-Darr kılıcı ve eldiveni ise biz de onları madenlere çekmek için kullanırız.
If it's the sword of Plun-Darr and gauntlet he's after, Let's use them to draw his forces into the mines.
Eğer bir kölenin asıl amacı hayatını kolaylaştırmasıysa biz kesinlikle yanlış gemideydik.
If the point of having a slave was to make your life easier, we had clearly missed the boat.
Ve eğer mermiyi çıkarırsanız bize bu önemli davada çok büyük bir yardım etmiş olursunuz. Böylece biz de onu balistiğe götürebiliriz.
And it would help us enormously in this very important case if you could remove the bullet so we could run it through ballistics.
Ama kurban ya da mücrim olun eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz.
But victim or perpetrator, if your number is up, we'll find you.
Eğer tren dursaydı ve biz inince kendimizi birden 1940'larda bulsaydık, bu garip olurdu.
Weird--weird would be if the train stopped, and when you got off, it was suddenly the 1940s.
Eğer polislerin elinde de bunlar varsa ve biz bulamazsak, onlar da bulamazlar.
Well, the cops have the same thing, so if we can't find it, they can't.
Sadece bulutsuz gökyüzü, biz oradayken ay ışığı düşündüm ki eğer Missisipi manzarası olan bir odamız olursa biraz daha romantik olur.
That it's gonna be clear skies and a full moon when we're there, and I just thought it might be a little more romantic if we had a nighttime view of the Mississippi from our room.
Lakin kurban veya mücrim, eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz.
But victim or perpetrator, if your number's up, we'll find you.
Eğer o botu suya indirirse biz...
- Twelve miles. If he's got that boat in the water already....
Ama kurban ya da mücrim olun eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz.
But victim or perpetrator, if your number's up, we'll find you.
Eğer Ethel oğlunun hayatının küçük de olsa bir parçası olmak istiyorsa,... biz kimiz ki ona karşı çıkalım?
Well, if Ethel wants to be part of her son's life, even a little part, who are we to stand in her way?
Eğer Baird Otel'indeki patlama için aradıysan, biz yoldayız.
If this is about the explosion at the Baird Hotel, we were already on our way.
Eğer şirket mahkemeden kaçınabilseydi, biz kazanırdık.
Well, if the firm can avoid court, we win.
Eğer onu biz yakalayamazsak kimse yakalayamaz.
No one's gonna catch him if we don't!
Efendim, eğer Kral dönecek olursa, biz de- - diyeceğim o ki, bütün gücünüzü kaybedeceksiniz.
Sire, if the king returns, we'll- - I mean, you will lose all your power.
Eğer seni tanımasaydım biz vampirleri küçük gördüğünü söylerdim.
Man, if I didn't know you better, I'd say you have an extremely low opinion of us vamps.
Eğer videomuzu "Dünyanın en rahatsız penyesi" adında bir programa gönderseydik, biz kazanmıştık.
Well, if we're making an audition tape to be on a reality show called, "the world's most uncomfortable T-shirt," we have already won.
- Eğer beceremezseniz, aramaya çekinmeyin. - Hey, biz...
- Hey, we are...
Eğer yaptıysa da biz hiçbir şey duymadık.
If she did, we never heard about it.
Biz de, eğer Jordan ve Elijah'ın çocukları olursa muhteşem hayatlarından vazgeçmek zorunda kalacaklarını anlamalarını sağlayacak bir plan yaptık.
So we came up with a plan to make Jordan and Elijah realize they'd be giving up their fabulous life if they had a baby.
Eğer benim yumurtalığımı ve Jimmy'nin spermini kullanırsanız biz kendi bebeğimizi yapıp size vermiş gibi olmaz mıyız?
If you're using my egg, and Jimmy's sperm, aren't we just having a baby that we're giving to you?
Eğer seni durdurmamış olsaydım, biz bu konuşmayı, yapıyor olmazdık çünkü ikimizden birinin bir dili olmazdı ve diğeri de yatağında uyuyor olurdu! Sorun yok, herşey yoluna girecek.
If I hadn't stopped you, we wouldn't be having this conversation, because one of us wouldn't have a tongue and the other one would be in the bed asleep! ( knocks ) It's fine, everything's gonna be fine.
Eğer onlar karar veremeyecekse, biz vermeliyiz.
If they won't make a decision, we'll have to do it.
Eğer yapacak bundan daha iyi bir işimiz yoksa biz ne tür partiyiz söyler misin lütfen?
What kind of party are we, if we have nothing better to do than this?
Eğer aklınızda Başsavcı Yardımcısına baskı yapanın biz olduğu sorusu varsa bunun cevabı hayırdır.
If you think we've put pressure on the public prosecutor, the answer is no.
Eğer ölen biz olsaydık o bizi kargalara bırakırdı.
Oğuz! If we had died, he would have left us for the crows.
Tamam, eğer bu dediğin olursa, biz bebeği kanguruyla sana bağlarız böylece sen hala onunla yürüyüş yapmış olursun, tamam mı?
Well, if that happens, we'll just strap him to a Baby Bjorn so you can still walk around with him, okay?
Eğer sen varsan, biz de varız.
So if you're in, we're in.
Eğer plan anahtarı çalmak olsaydı biz neden hâlâ hayattayız?
If the plan was to steal the key, then how come we're still alive?
Lakin kurban veya mücrim olun eğer zamanınız geldiyse biz sizi buluruz.
But victim or perpetrator, if your number's up, we'll find you.
Çılgınca gelebilir, biz bunu yapamıyoruz ama eğer ki sen yaparsan, bu onların problemi olurdu, bizim değil.
I mean, come it's crazy, we're not going to do it, but if you did, there'd be a pattern, to make it their problem, not our problem.
Haklısın. Eğer Glee'deki 40 yaşındakiler genç gibi davranabiliyorsa, biz de yaparız.
If those 40-year-olds on glee can act like teenagers, then so can we.
Eğer bunun üstüne biz de olay çıkartırsak, tamamen biter.
If we cause any trouble on top of that, it will be totally over.
Eğer atacaksa, sergi bittiğinde biz alabiliriz.
I love sunflowers. After they throw them away, I can come back and get them.
Eğer yeni uçak temin ederseniz, biz de sizin çocuklara yardım edebiliriz.
If you get us new planes, we can help your boys.
Eğer sen soru sormazsan, biz soru sormaya başlarız emin ol, o çok daha fazla acı verir.
Listen, if you ask no questions ; we must ask questions... and that does a lot more pain. - Like, who hired you?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]