English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ G ] / Gercekten

Gercekten tradutor Inglês

278,499 parallel translation
Gerçekten mi?
Really?
Gerçekten bu şey için para mı harcadın?
You actually spent money for this thing?
Beni gerçekten görmek isteseydin, nerede yaşadığımı biliyordun.
If you really wanted to see me, you knew where I lived!
Boşandın mı gerçekten?
I mean, you got divorced?
Dün kampüste yürüyordum, hava gerçekten sıcak ve güzeldi ve küçükken böyle birden ısınan günler için uydurduğun kelimeyi hatırladım.
And I was walking on my campus yesterday and it was really warm and pretty out and I remembered this word you made up when we were young to describe days like that where it suddenly is warm again.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
No, no, no, no, no. I really like you.
Tyler, bunu sana gerçekten yapamam.
Tyler, I really couldn't do that to you.
Gerçekten önemli değil.
No, really, it's cool.
Gerçekten.
I'm fine, really.
Gerçekten mi?
! Really?
Gerçekten bu kadar kızgın mısın?
Are you really this angry about this? Yeah.
Gerçekten su değil, gazoz.
Well, not water, really. Pop.
- Gerçekten neler olduğunu anlamıyorum.
I really don't understand what's happening. I don't, either.
Biraz işemem gerek ve bu yorganı gerçekten çok seviyorum.
I have to pee a little, and I really like this comforter.
Sana gerçekten kızgın Mike.
He is really mad at you, Mike.
Benim de, gerçekten yoruldum.
Me too. I'm really tired.
Gerçekten harika vakit geçirdim.
You really showed me a great time.
Ya gerçekten mantıklı konuşmaya başlıyorsun Brick ya da uykusuzluğumdan.
It's either my lack of sleep or you're starting to make some sense here, Brick.
Gerçekten büyüyorsun Brick.
You know, Brick, you're really growing up.
Pekala, dinle. Güvenini asla zedelemeyeceğimi biliyorsun. Ama güven zedelememe kuralımı bir kere bozup sana güveneceğim çünkü arkadaşımızın gerçekten yardımımıza ihtiyacı var.
Okay, look, you know I would never break a confidence, but I'm gonna break my no-confidence-breaking rule just this once and confide in you'cause I think our friend really needs our help.
Gözlem yeteneğin gerçekten çok iyi.
Your straight-dar is really good.
Bu gerçekten gerekli değil.
It's not... necessary.
Gerçekten benden daha iyisin.
You really are better than me.
- Gerçekten mi?
Really?
Gerçekten anne şirketinde çalışmakla ilgilenmiyorum.
I'm not really interested in working for Mom Co.
Gerçekten mi anne?
What... Really, Mom?
Gerçekten öpeyim deme.
Don't actually kiss them.
Buna gerçekten emin değilim ama madem konuyu buraya getirdin aslında birisiyle görüşüyorum.
Well, I don't really know about that, but... now that you brought it up, I have actually... kind of been... seeing someone.
Tamam, gerçekten mi?
Oh. Okay.
Gerçekten mi Axl?
Really, Axl?
Gerçekten mi!
Really?
Gerçekten.
Really.
Gerçekten mi?
- Really? - Mm-hmm.
Damarları gerçekten boynundan dışarı fırlamıştı.
The veins were really popping out of his neck then.
Benimle gerçekten tartışacak mısın?
Are you seriously gonna argue with me?
Brad bir şiir yazdı ve Frugal Hoosier'daki paketçinin gerçekten komik bir hikayesi var.
Brad does a special poem, and the bagger at Frugal Hoosier had a really funny story.
Gerçekten incindi.
She's really hurting.
- Gerçekten mi?
- Really?
Gerçekten üzgün değilim.
I'm really not that upset.
Gerçekten iyi yapmak istiyorum.
I just really want to do well.
Güvenlik nedeniyle gerçekten daha fazla şey söyleyemem ama şanslısınız çünkü sınavı şimdi olabilirim.
And I can't really say any more for security reasons, but you're in luck,'cause I could take the test now, and...
Gerçekten mi?
Oh, really?
O içerideki dört yıllık üniversiteyi bitirdi ve şunu söylemek gerekir ki gerçekten şüpheliydi.
That kid inside, he got through four years of college, which... let's just say it... was a real nail-biter.
Gevrek kutusunu açtığımda içinde gerçekten gevrek olacağını bilmek hoşuma gidiyor.
I like knowing that when I open the cereal box, there will actually be cereal in it.
- Gerçekten mi Sue?
- Really, Sue?
Hava yoluyla ilgili tüm bildiklerini TV'den gördün ama ben gerçekten yapıyorum.
All the stuff you know about air travel is what you've seen on the TV, but I'm doing the real thing.
Bunu gerçekten yapıyor muyum?
Am I really doing this?
Bir kadınla rahmi arasındaki kurgusal sohbet ama gerçekten komiktir.
Okay, this is written as a fictional conversation between a woman and her uterus, but it's really funny.
- Son zamanlarda gerçekten çok yoruldum.
I've been really tired lately.
Öle bir şey gerçekten yok, değil mi?
That's not a real thing, right?
- Gerçekten yapıyorsun.
- You actually do.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]