Gerçekten çok iyi tradutor Inglês
2,292 parallel translation
Ben gerçekten batırdım, benim performansım, gerçekten çok iyi değildi.
I definitely screwed up, but as far as my performance, it wasn't the best. It wasn't the worst.
Anne, gerçekten çok iyi.
Mom, she's really good.
Navid, gerçekten çok iyi yoldaş oldun.
Navid, you really put up a good fight, comrade.
Bu gerçekten çok iyi bir fikir.
That's actually a really good idea.
Bu gerçekten çok iyi.
That's a really good start.
Anne, bu adam gerçekten çok iyi.
Mom, this guy is really good.
Gerçekten çok iyi çekilmiş resimlerdi.
They were really fucking good... those pictures.
Gerçekten çok iyi bir kıza benziyordu.
She seemed like a really nice girl.
Gerçekten çok iyi. Şimdi göğüs tübünü yerleştirmem lazım.
Now... I need to put in a chest tube.
Ödevin amacını gerçekten çok iyi benimsediniz.
You've really embraced the purpose of this assignment.
Gerçekten çok iyi dans ediyorsun.
You can really move.
Gerçekten çok iyi.
Really great.
Gerçekten çok iyi anlaştık.
We really hit it off.
Bu ceket seni gerçekten çok iyi gösteriyor.
That jacket really does wonders for you.
Caroline öldükten sonra buraya gerçekten çok iyi bakmışsın.
You really let this place go after Caroline died.
Bunlar gerçekten çok iyi.
This is great stuff.
Abby'nin aslında bulundu için gerçekten çok iyi bir aile onun Nebraska.
Abby's actually found a really good family for her in Nebraska.
Gerçekten çok iyi anlaşıyorsunuz.
There. You are really so good with her.
- Bu kurabiyeler gerçekten çok iyi.
- These cookies are really good.
Gerçekten çok iyi insanlar.
They're really, really good people.
Evet, kötü olmuş çünkü bazıları gerçekten çok iyi.
'cause some of these are really good.
Yani, gerçekten çok iyi bir kraldı, değil mi?
I mean, there was a fine king, am I right?
Amber'ımız var, ve Amber'ı gerçekten çok iyi bulacağınızı düşünü...
We have Amber, and I actually think that you would find Amber...
Söylemeliyim ki, güvenlik sistemimiz gerçekten çok iyi.
I have to say, our security is pretty great.
Gerçekten çok iyi.
Really good.
Uzun süre önce yaşamış gerçekten çok iyi biriydi herkese birbirini sevmesini öğütledi ve bunun için neler çekti ama senin bu konuyla hiç alakan yok
Jesus was a really, really nice guy who lived a long time ago and he told everybody to love each other, and, boy, did he get his for that. But you had nothing to do with it.
İyi, gerçekten çok iyi.
That's good. That's real good.
Gerçekten çok iyi bir gün geçiriyordum.
I was having a real good day.
Gerçekten çok iyi birisin.
You are... you are a good man.
Gerçekten onun için çok zordu. Yiyecekler... Onu daha iyi hissettirdi.
It was real hard on him, and food... well, food made him feel better, so...
Sen Steve'le dalga geçerken çok daha iyi hissediyorum gerçekten.
Seriously, when you make fun of Steve, it makes me feel so much better.
Gerçekten eline sağlık, yemekte çok güzeldi fakat iyi bir arkadaşımın son gecesi ve gideceğime dair söz vermiştim.
And I really appreciate it, and I appreciate the dinner, but I have to be a good friend, and I promised him I'd go.
Gerçekten çok iyi.
She really is.
İyi, ama, gerçekten. çok karışık, Bu yüzden ona göstermek için orada olmalıyım.
Well, I could, but, um, it's really complicated, so I should probably be there to show her, you know.
Ve, gerçekten, deneyin sonunda her şeyin iyi gitmesi durumunda, aynen ilk başladığımız duruma çok benzeyecek.
And, really, at the end of the experiment, if all things go well, it looks much the same as when we first started.
Jack belki de tarifi çok iyi bir şekilde bulmuş olabilir yaşamın en erken hücre yapısının, fakat yaşam için gerçekten doğru mu, bu hücrelerin bir yaşam mayasına ihtiyacı var - - genler.
Jack may very well have found the recipe for life's earliest cell structure, but to be truly alive, those cells need one vital ingredient - - genes.
Dünyayı daha iyi bir hale getirmek için birlikte çalışan gerçekten çok zeki bir grup insan.
It's a group of really smart people... who work together to make the world a better place.
Çok iyi biri ve gerçekten ihtiyacı var.
He's really cool and he really needs it.
Gerçekten çok iyi bir fikir.
That's a really good idea.
Gerçekten çok ama çok iyi bir müzik listem var...
I got a really, really good playlist...
Çok iyi fikir gerçekten.
That's a great idea.
Colin gerçekten ceasur bir çocuk ve sen de ona çok iyi davranıyorsun.
Uh... He's such a courageous little guy, and you've been so amazing with him.
Gerçekten üzgünüm, ama iyi haber şu ki, böbreğini çok zengin birine...... veriyoruz. Bu da demek oluyor ki o çok fazla vergi veriyor, vergileriyle okullar parklar ve hastaneler yapıldı.
I really am sorry, but the good news is, we're giving your kidney to an incredibly rich man, which means he pays a fortune in taxes, taxes that are used to build schools and parks and hospitals.
Yani daha çok okul inşa edilecek ve daha fazla çocuk iyi eğitim alacak. Yani, bu şekilde bakarsan, gerçekten artısı eksisinden fazla.
That more schools are gonna get built... and more kids are gonna get a good education, so if you look at it that way, really, the positives outweigh the negatives here.
Gerçekten çok ilginç şeyler yapacağım Vegas'taki fahişelerle ilgili, iyi kızlar Vegas'a gider kötü olur tarzı hikayeler.
I'm gonna go do this really interesting piece on prostitutes in Vegas, that kind of, like, good girls gone bad Vegas style story.
Ortamı nasıl katledeceğini çok iyi biliyorsun gerçekten.
Wow, you really know how to kill a mood.
Enteresan ve spor arabanın iyi karışımı oldu diye tahmin ettim ve gerçekten her birinden çok fazla değildi.
I thought it was a good combination of interesting and a sports car, and it really wasn't too much of either one.
Hadi ama, İşinde çok iyi olduğunu biliyorum, ama gerçekten bende bu oyun oynamak için çok iyiyimdir.
Come on, I know you're really good at your job, but I am really good at playing the game.
... Yol boyunca ilerliyorum en iyi Noel ağacını kusursuzca kaptığımızı düşünüyorum hey penguenler bu da size sayı olsun Julien, Julien, sen gerçekten çok fazlasın....... şimdi ayağını gazdan çekmek ve debriyaja basmak zorundasın...
Dashing through the street I think it's pretty neat That we scored the best Christmas tree
Sonrada gerçekten iyi polisler olabiliriz maaşlarımız da çok iyi olur. Evlenelim.
Then, we can really become good police officers, and because our salaries will be healthy... let's get married.
Vay be! Çok iyi. Gerçekten lezzetli.
Woah it's really good, it's really good!
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten çok kötü 18
gerçekten çok komik 20
gerçekten çok hoş 30
gerçekten çok özür dilerim 17
gerçekten çok naziksin 16
gerçekten çok güzeldi 23
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten çok kötü 18
gerçekten çok komik 20
gerçekten çok hoş 30
gerçekten çok özür dilerim 17
gerçekten çok naziksin 16
gerçekten çok güzeldi 23
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyisin 250
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyisiniz 98
çok iyi değil 53
çok iyi hatırlıyorum 46
çok iyi biliyorsun 22
çok iyi bir adam 23
çok iyiydi 289
çok iyi biri 38
çok iyi olurdu 22
çok iyi hissediyorum 24
çok iyisiniz 98
çok iyi değil 53
çok iyi hatırlıyorum 46
çok iyi biliyorsun 22
çok iyi bir adam 23
çok iyiydi 289
çok iyi biri 38
çok iyi olurdu 22
çok iyi hissediyorum 24