Henuz tradutor Inglês
147 parallel translation
- Henuz değil.
- Not yet. Keep the fire up.
Jane nin henuz varmamış olmasına inanamıyorum...
I can't believe Jane hasn't arrived yet.
En az 4 saat kendine gelemez. Gelse bile henuz tam hazir olacagini soylemek zor.
Well, she'll be up for at least 4 hours, pretty grabbiest ahead.
- Henuz değil, ama Argenton yolu açık.
- Not yet, but the Argenton road's open.
Henuz bilmiyorum.
I don't know yet.
Onu henuz gormedin mi?
Haven't you seen him?
Insan sindirim sistemi henuz sut urunlerine uyum saglayamadi.
The human digestive system hasn't got used to any dairy products yet.
- Henuz degil.
- Not yet.
Henuz degil.
Not yet.
- Henuz isim yok.
No names yet.
uzgunum. Henuz bitirmedik.
I'm sorry, we're not finished here yet.
- Henuz değil.
Not yet.
Henuz taslagi bitirmedin mi?
Still haven't finished the draft?
"Henuz tam olarak hazir degil"
"Not yet wholly ready"
"Henuz tam olarak hazir degil, kadere dönüşmeye onlar için"
"Not yet wholly ready to transform into fate for them"
Ama henuz farkinda degilsin!
You just don't know it!
Veya belki de siirde soylendigi gibi, henuz dogru zaman degildir... zaman dogru oldugunda, o zaman birbirimizi tekrar gorebilecegiz...
Or maybe it's like the poem said, it just isn't the right time yet... when the time is right, that's when we'll see each other again...
- Hayır henuz gelmedik!
- We are not!
Living la vida loca 1366S 01 : 22 : 47,512 - - 01 : 22 : 50,447 Living la vida loca # # Acele etmeyin henuz bitmedi : ) #
Living la vida loca
En iyisini sona saklamak istedigin icin mi henuz oldurmedin onu?
"Saving the best for last," is that it?
- Henuz kalkmadi mi?
- He up yet?
Size bahsetmedigim icin uzgunum ama henuz vakit erken.
I'm sorry I didn't tell you guys, but it's early.
Belki tanistigim her kadinda onu ariyorumdur ve onu henuz bulamadim.
Maybe I've been looking for her in every woman I meet... and I haven't found her.
Yakinda mezarimda olacam fakat digeleri henuz dogmamis kim beni akil hastanesine koyacak
That soon I'll be in my grave But the one hasn't been born yet Who's gonna put me away
patlamayın henuz branchım bıtmıs degıl tamam boylece burda hazınen nerde oldugunu bulabılecegım
Blast ye. I ain't finished me brunch yet. Fine.
" Henuz'ex'olmayan, E
" From your not yet'ex', E
Polisteki kaynaklarımıza göre... "beni gördünüz mü" davasında henuz bir ipucu yok.
Police sources tell me they have no leads in the case they are calling the "have you seen me" Murders.
Polis yetkilileri henuz bir... bilgi veremeyeceklerini ve... ipucu bulamadıklarını açıkladılar.
The police are still unable to give us any information at this time, and they are saying they still have no possible leads.
henuz bilmiyorum.
I do not know yet.
baban eve gelmedi mi henuz?
His father came home already?
Henuz degil!
Not yet!
Yok, henuz Shahrukh'u göremedim!
No, I haven't been able to see Shahrukh yet!
- Henuz yok canim, bunla idare et.
Not yet, babe. No snacks yet.
Hayir.. henuz olmedik.
Well, no. It's always bad.
SIMDI SIZI OLDURMEK ZORUNDAYIM, BU DA BENI HOP DIYE YUKSEK KADEME YONETICILIGE TERFI ETTIREBILIR, AMA BU TARZ BIR SORUMLULUK ALMAYA HENUZ HAZIR DEGILIM.
I'm gonna have to kill you, which could... skyrocket me to upper-management, and I'm not ready for that kind of responsibility.
Henuz karar vermedik.
Haven't really decided yet.
Israilli general Yigal Allon on gün içinde etkin Arap savas gücünün % 20'sini kaybettigini tahmin ediyordu, henuz bagimsizlik savasi bitmeden.
In ten days of fighting, the Israeli general Yigal Allon estimated that 20 % of the effective Arab fighting force had been lost, and the war of independence won, though not ended.
Evi Fareed adinda cok zarif bir beyefendi yardimiyla kiralik vermeyi dusunduk ancak henuz kimse basvurmadi.
We were going to rent the house out with the help of a very elegant gentleman named Fareed, but no one's come forward yet. So... Wait.
Bilmiyorum, henuz degil.
I don't know. Not yet.
- Bir dakika, ben teklifimi yapmadim henuz.
- Hold on, I haven't made my offer yet.
Henuz ne diyecegimi duymadin.
You haven't heard what I've got to say yet.
Hatirladigim son kampanyasi Pennsylvania'daydi, bir kuzey eyaleti, halkin 10 % kadari anketcilere soyle demis milletin gozu onunde olduklari icin soyledikleri su ki, henuz bir siyah baskana "hazir" degillermis.
Last campaign, I remember in Pennsylvania, a Northern state, something like 10 % of the people told pollsters, that is, they said right out in public, that they were "not ready" for a black president.
POLİS KATİLİ HENÜZ YAKALANAMADI.
Police Killer Still At Large
KOLINAHR'A ULAŞMAMIŞSIN HENÜZ.
YOU HAVE NOT YET ATTAINED KOLINAHR.
Ama henuz ondan umudumu kesme niyetim yok. Muhtemelen bunu aklina agabeyi sokmustur.
His brother probably put him up to it.
HENÜZ GELMEDİK Mİ?
Ah, being on the road like this is like we're three dusty hoboes sharing a boxcar to parts unknown. MARTIN :
# O yerlerde, ne kadar da isterdim # BU ADAM SINIR BÖLGESİNDE HENÜZ YENİ. # Özgürce dolaşmayı. #
I'd like to be wandering free.
HENÜZ DEĞİL
No. Not yet.
- Henuz bilmiyorum.
I don't know yet.
ADINI HENÜZ ÖĞRENMEDİN Mİ?
DID YOU FIND OUT HIS NAME YET?
HENÜZ DEĞİL.
NOT YET.
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz yok 168
henüz gelmedi 78
henüz bitmedi 76
henüz çok erken 19
henüz hazır değil 20
henüz erken 24
henüz olmaz 25
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz yok 168
henüz gelmedi 78
henüz bitmedi 76
henüz çok erken 19
henüz hazır değil 20
henüz erken 24
henüz olmaz 25