English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Henüz bilmiyorum

Henüz bilmiyorum tradutor Inglês

1,704 parallel translation
- Henüz bilmiyorum.
- Oh. I don't know yet.
Bu sevginin ne anlama geldiğini henüz bilmiyorum.
I don't really know yet what that love means, you know.
Biri sana karşı şikayet dosyası hazırlıyor ama kim olduğunu henüz bilmiyorum.
Someone is filing grievances against you, but I don't know who yet.
Belki de senin adamındı. - Henüz bilmiyorum.
Maybe it was one of your peoples.
- Neden burada henüz bilmiyorum.
- I don't know why he is here yet.
- Henüz bilmiyorum.
I don't know yet.
Henüz bilmiyorum.
I-I don't know yet.
- Henüz bilmiyorum.
How'd it go? - I don't know yet.
- Henüz bilmiyorum.
- Don't know yet.
Planlarımı henüz bilmiyorum, seni ararım. Tamam mı?
I'm not sure what my plans are yet, but I'll call you, okay?
Henüz bilmiyorum, Lisa. Hala kendime gelmeye çalışıyorum.
I don't know yet, Lisa, I'm still travelling on the fucking buzz.
Henüz bilmiyorum.
Um, I don't know yet. I...
Henüz bilmiyorum. Kocam bir yerlere gitmek istiyor ama ben emin değilim.
I don't know yet, my husband wants to go away, but I'm not sure.
Henüz bilmiyorum.
Not yet.
Henüz bilmiyorum.
I don't know yet. What's next?
- Henüz bilmiyorum, düşünüyorum.
I don't know yet!
- Henüz bilmiyorum.
- Hey. What's the poison?
Nasıl olacağını henüz bilmiyorum ama bunu öğreneceğim.
I don't know how yet, but I will.
Yani, henüz bilmiyorum ama her ne olursa, dert etmem. Çünkü oturup gülüşeceğim bir sürü arkadaşım... aklımı oynatmamamı sağlayacak bir kaç gizli avuntum olacaktır... mesela her eve gelişimde beni karşılayan kocaman bir tekir kedim olsun isterim.
You know, I don't know yet, but whatever it is, it'll be okay'cause I'll have a great group of friends that I can laugh with and a few secret comforts that keep me sane.
BXJ'in bu olaydaki rolünü henüz bilmiyorum. Tamamdır, biz ilgileniriz.
- I don't know BXJ's involvement yet.
- Henüz bilmiyorum.
- I don't know yet.
Henüz bilmiyorum.
I don't know... yet.
Onu henüz bilmiyorum.
That I don't know about yet.
- Henüz bilmiyorum.
Don't know yet.
sanırım henüz bilmiyorum.
I guess I don't know yet.
- Henüz bilmiyorum, efendim.
Don't know yet, sir.
Henüz bilmiyorum
I don't know yet.
Ama tabii bunu henüz bilmiyorum.
But of course, I don't know that yet.
Gerçek şu ki, henüz bilmiyorum.
Truth is, I don't know yet, but I'm...
Henüz bilmiyorum.
I know not.
Henüz bilmiyorum.
I don't know yet.
Gelebilirmiyim bilmiyorum henüz.
I don't know if I can yet.
Bilmiyorum, henüz şimdi.
I don't know, just about now.
Ve, Ro, biz henüz ADEX in Hill olduğunu bilmiyorum.
And, Ro, we still don't know that ADEX is Hill.
- Henüz bilmiyorum.
– I don't know yet.
Ama henüz ismini bile bilmiyorum.
But I don't even know your name.
Henüz tam bilmiyorum.
I'm not sure yet.
Hayır henüz nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum belki de mezuniyet günümde en iyi dostlarımla birlikte öğreneceğim.
No, I haven't I figured I may as well try them with my best friends. It's my graduation.
- Bilmiyorum, henüz çalmadım.
- I don't know. I haven't stole it yet.
Henüz ben de bilmiyorum.
I don't know yet.
Aman tanrım! Hemen bebek giysisi alışverişine çıkıyoruz. Henüz cinsiyetini bile bilmiyorum.
Look at this!
Henüz tam bilmiyorum... Gitmeyebilirim de...
I said "maybe", I could change my mind.
Henüz gazetenizi okudunuz mu bilmiyorum, Bay Cutler ama kocam kayıp.
I'm not sure if you've read your paper yet, Mr. Cutler but my husband is missing.
Bak, ben henüz ne olduğunu bilmiyorum, fakat biz Jumperdan ayrı düştük.
Look, I don't know what just happened, but we are now cut off from the Jumper.
Henüz bilmiyorum.
- I don't know yet.
Sen bile bilmiyorum Neden henüz buradayım.
You don't even know why I'm here yet.
Henüz ne anlama geldiğini bilmiyorum.
I don't know what it means yet.
Ama henüz anlamını bilmiyorum.
But I don't know what it means yet.
Henüz ona güvenip güvenemeyeceğimi bilmiyorum
I DON'T KNOW IF I CAN TOTALLY TRUST HIM YET.
Bilmiyorum, herşeyi denemedim henüz.
I don't know, I haven't tried everything yet.
Evet, çok kötü, ama adamın ödedikleri basit şeyler değil, henüz ne olduğunu bilmiyorum.
Yeah, it's screwy, with the amount of money this guy's paying me something's not Kosher but I don't know what it is yet. The client is going to call me in five minutes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]