Iyi hareket tradutor Inglês
678 parallel translation
Buradan ayrılmamak yapacağın en iyi hareket olacak.
The best thing is to stick around.
Oldukça iyi hareket ediyor, değil mi?
Kid Nino. Doesn't he move pretty?
Şu ana kadar gördüğüm en iyi hareket.
Best one-act I've ever seen.
En iyi hareket mi?
One-act?
Üzülme Bahar. Şunun şurasında ne var ki? Mahpuslukta iyi hareket ederse vaktinden önce çıkar.
Don't worry, Bahar, if he behaves they'll reduce his sentence more.
En iyi hareket tarzı nedir?
What's best to do?
Bu, yapacağı en iyi hareket olur.
It would be the best thing for him.
Daha iyi hareket.
Better move.
Denekin için iyi hareket!
Good move for Denekin!
- Çok iyi hareket edilmiş.
- It was very well executed.
- Biz iyi niyetlerle hareket ettik.
- We did it with the best intentions.
O, onların sadece Birlik Ordusu için çalışıyor gibi hareket ederek böylece iyi insanları öldürüp soyma şansını elde ediyorlar, derdi.
He says they're just acting like they're working for the Union Army so's they have a chance to kill and rob decent folks.
- Hareket ettirmek iyi gelir.
No I don't think she should. Exercise is good for it.
Kölen hareket edecek kadar iyileştiyse onu mağaraya götürün daha iyi.
Well, if your slave's fit to be moved, you'd better take him back to the catacombs.
İyi hareket, HGK.
Nice going, CAG.
( Trenin Düdüğü ) Hareket! - İyi yolculuklar ve iyi şanslar.
Have a good trip and best wishes.
Hareket halindeki bir birlik için çok iyi bir Noel değil bu.
Not a very nice Christmas present for a division like us that's moving up.
Şimdi, Demokratik Hareket için iyi bir Kadınlar Birliği başkanı kim olabilir?
Now, who'd make a good league president for the Ladies League for Democratic Action?
Şoka maruz kalacak kadar iyi hissettiğimde küçük objeleri hareket ettirmede güçlük yaşamadım.
Whenever I felt well enough to absorb the shock, I found no difficulty in moving small objects.
William, benim huzurumda bir köylü gibi hareket etmen senin için iyi olabilir fakat lütfen onu... den gizlemek için çaba göster.
William, it's all very well for you to act like a peasant in front of me, but please make an effort to hide it from...
Herkes üçünüzün iyi geçindiğini sanırdı sen bu şekilde hareket etmeğe başlayıncaya kadar.
Everyone thought the three of you got on well together until you started acting this way.
Geldiğinde de, hızlı hareket etsen iyi olur.
And when it does, you better move fast.
Burada iyi iş görüyordun, çünkü fazla hareket etmen gerekmiyordu.
You've done a good job in here because you haven't had to move around much.
Hayır, hareket ettirmesek daha iyi olur.
No, better not move him.
Artık siz ikiniz kafanıza göre hareket etmezseniz iyi olacak.
It's time you two stop running things!
Evet. "Çok hafif hareket gerekiyor. döner makara ile iyi bir atış yapmak için" Gözden kaçırmışım herhalde.
Yes. "You need very little movement... to make a good cast with a spinning reel." I must've missed that.
Bence, Sovyetler Birliği ile bir nükleer silahsızlanma anlaşması imzalamak... iyi bir şey olabilir, ancak çok toy bir hareket ve en kötü ihtimalle büyük bir gaflet.
I think signing a nuclear disarmament pact with the Soviet Union is at best an act of naïveté and at worst an insupportable negligence.
İyi hareket...
Nice move...
Böyle daha iyi, artık beni hareket ettirmeyin.
Ah. That's better. But don't move me anymore.
İyi hareket.
Very nicely done.
Ve ayrıca düşündüm ki hareket etsek iyi olacak.
And I also think we'd better get moving.
Onu hareket ettirmemek daha iyi diye düşündük.
We thought it better not to move him.
Fazla hareket sana iyi gelmez artık.
You're too far away from the action.
İyi para öderiz, hareket olsun istiyoruz.
We pay you good money and we want action.
Biliyorsun sadece hareket halindeyken iyi iş çıkarıyorum.
You know I only work well on the go.
İnayetli kralım af dilemiyorum, çünkü en sevdiklerim üstüne yemin ederim ki, iyi niyetle hareket ettim!
Most gracious lord I do not crave forgiveness, for by all I hold most dear I do solemnly swear that I acted in good faith!
İkisi birlikte çok iyi çalışıyor. Hareket giderek şiddetlenmeye başladı.
The two are working together closely, the action growing more rigorous.
İyi. Hareket zamanı geldi.
The time has come for action.
İyi akşamlar. Bu akşam Thames'te bol hareket var.
Good evening, we've got an action-packed evening for you
Her hareket bir öncekinden daha iyi olabilir.
Each act can be an act of improvement.
Sadece hareket etme, iyi olacaksın.
Just lie still, and you'll be fine.
Her tarafım uyuştu, Biraz hareket iyi gelirdi.
I'm all cramped up and I need the circulation.
İyi hareket edemem. Ama iyi vururum, biliyor musun?
I don't move well, but I can really swat.
Birileri olumlu olmayacaksa ve hızlı hareket edilmeyecekse askerlerimizi Japonya'dan çeksek iyi olur.
Unless some positive and immediate action can be taken, we should withdraw our forces to Japan.
Ama iyi bir hırsız ustaca hareket eder.
But a fine burglar takes expert catching.
Daha iyi bir fikri olan yoksa Dallas'ın planına uygun hareket edeceğiz.
Unless somebody has a better idea, we'll proceed with Dallas's plan.
Evlenip Oblomovka'ya hareket edersem iyi olurdu. Neden bizimle gelmiyorsunuz?
If I get married and leave for Oblomovka for good... why don't you go with us?
Kız iyi.Hareket edebiliyor.
She's good. She can move.
İyi hareket, Roy.
Right tackle, Roy.
İyi hareket, Tim.
Nice move, Tim.
- Onlar dikkatsiz hareket eden iki iyi polisti.
- They fucked up.
hareket 82
harekete geç 30
hareketli 18
hareket etme 223
hareket etti 32
hareket et 117
hareket ediyor 87
hareket edemiyorum 48
hareketlerine dikkat et 20
hareket ediyoruz 29
harekete geç 30
hareketli 18
hareket etme 223
hareket etti 32
hareket et 117
hareket ediyor 87
hareket edemiyorum 48
hareketlerine dikkat et 20
hareket ediyoruz 29