Kesinlikle öyleydi tradutor Inglês
120 parallel translation
- Kesinlikle öyleydi.
- Certainly was.
- Kesinlikle öyleydi.
- I'll say it did.
Kesinlikle öyleydi, acı badem.
That's exactly what it was, bitter almonds.
Öyle olduğunu söyleyebilirim, evet kesinlikle öyleydi.
I say he was some kid, yes he sure was
Kesinlikle öyleydi. Ama bu işin bununla hiçbir ilgisi yok.
He disobeyed orders, jeopardised the position.
Kesinlikle öyleydi doktor.
It certainly was, Doctor.
Kesinlikle öyleydi.
It certainly has.
Kesinlikle öyleydi.
Sure it was.
- Kesinlikle öyleydi.
- It sure was.
Kesinlikle öyleydi.
Indeed he was.
- Evet, kesinlikle öyleydi.
Yes, it certainly was.
- Kesinlikle öyleydi.
- But of course it was.
Kesinlikle öyleydi.
She certainly was.
Ama o gün kesinlikle öyleydi boğanın ölümünü bekledi sonra bana dedi ki...
But that day precisely, she waited for the moment when the bull would be put to death to tell me...
- Kesinlikle öyleydi.
- He sure was.
Kesinlikle öyleydi.
He was and all.
Evet, kesinlikle öyleydi.
Yes, that's exactly what that was.
- Kesinlikle öyleydi, David.
- He surely was, David.
- Kesinlikle öyleydi.
- under which we operated.
Kesinlikle öyleydi.
That's what it was.
Dalmaçya harikaydı, Kesinlikle öyleydi!
It was great in Dalmatia, it sure was!
Kesinlikle öyleydi Grimm.
It sure was, Grimm.
Kesinlikle öyleydi Kid.
Sure, Kid, sure.
Kesinlikle öyleydi.
It certainly was.
Benim için kesinlikle öyleydi.
It certainly was for me.
Benimkiler kesinlikle öyleydi.
Mine certainly were.
Kesinlikle öyleydi, evet.
That sure was. Yes.
Kesinlikle öyleydi.
He sure was.
- Kesinlikle öyleydi.
- They most certainly are.
O bir suçlu muydu? Kesinlikle öyleydi. Ama burada, hapiste, gayet terbiyeliydi.
He told me about his life, what he had been through.
Kesinlikle öyleydi.
OH, GREAT.
Evet kesinlikle öyleydi.
- Absolutely.
- Kesinlikle öyleydi.
- She sure was.
Kesinlikle öyleydi ta ki kayıttaki anlaşılması zor kısımlar üzerinde "curvelet" analizi yapana kadar.
Absolutely, it was, until I ran a curvelet analysis on the obscured portions of the recording.
Evet, kesinlikle öyleydi.
Yeah, it sure was.
- Evet, kesinlikle öyleydi.
- Well, it fucking was.
Kesinlikle öyleydi. Bir geminin rotasına sürüklendiğimiz sefer hariç.
Yeah, yeah, yeah, ahye, except this one time, we drifted out into the shipping lane.
- Potiphar deyyus değildi. - Kusura bakma ama kesinlikle öyleydi!
- Oh, excuse me, he certainly was!
Kesinlikle öyleydi.
He certainly was.
"Kesinlikle öyleydi" mi?
"He certainly was"?
Kesinlikle şimdi nasıl görünüyorsa o zaman da öyleydi.
She looked exactly like the countess looks today.
Öyleydi, değil mi? Kesinlikle.
- completely.
Kesinlikle benim için de öyleydi
It certainly was for me.
Kesinlikle biraz öyleydi.
it was a little bit like That, that's for sure.
- Evet kesinlikle öyleydi.
- It certainly was.
Kesinlikle öyleydi. Jim.
What?
Kesinlikle, evet. Bütün belirtiler öyleydi.
Exactly, all the earmarks.
Evet, öyleydi. Kesinlikle.
Yes, he was, Richie, he absolutely was.
- Kesinlikle öyleydi
- Sure as hell was.
- Kesinlikle manzara öyleydi.
It certainly sounded like you were here.
Evet, kesinlikle oyleydi.
Okay, this is definitely a bad idea.
öyleydi 571
öyleydim 119
öyleydin 30
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesinlikle öyle 374
öyleydim 119
öyleydin 30
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesinlikle öyle 374
kesin öyledir 33
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesinlikle var 22
kesin olarak 16
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle değilim 23
kesin sesinizi 129
kesinlikle hayır 440
kesinlikle doğru 100
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesinlikle var 22
kesin olarak 16
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle değilim 23
kesin sesinizi 129
kesinlikle hayır 440
kesinlikle doğru 100