English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ N ] / Nasıl olduğunu biliyorum

Nasıl olduğunu biliyorum tradutor Inglês

1,078 parallel translation
Nasıl olduğunu biliyorum.
I know how it is.
Yudhishthira'yı harabeye çevirmenin bir yolu var, ve ben, nasıl olduğunu biliyorum.
There is a way to ruin Yudhishthira, and I know it.
- Nasıl olduğunu biliyorum.
- I know how.
Ama ben aslında senin nasıl olduğunu biliyorum.
But I know how you really are
Yüzündeki o yaranın nasıl olduğunu biliyorum.
I know how you got them bruises on your face.
Nasıl olduğunu biliyorum.
I know what it looks like.
Diğer kasaba ve şehirlerde nasıl olduğunu biliyorum ama burada Barselona'da her şey kenara itildi.
I don't know what it was like in other cities, but in Barcelona everything was swept aside.
Ama durumun nasıl olduğunu biliyorum.
But I know how the land lies.
Nasıl olduğunu biliyorum, sadece blöf yapıyorsun.
I know how you are, you're only bluffing.
Kendi içine kapanıp yok olmanın nasıl olduğunu biliyorum.
I know what it's like... to want to get inside yourself... and just disappear.
Söze olan inancını kaybetmenin, nasıl olduğunu biliyorum.
I know what it's like to lose your faith in the Word.
Uykunu alamadığın zaman nasıl olduğunu biliyorum.
Yeah, I know how you are when you don't get enough sleep. Okay.
Nasıl olduğunu biliyorum.
I know the drill.
- Nasıl olduğunu biliyorum.
I know how. I'll whup your ass, Basilio.
Bak Max, nasıl olduğunu biliyorum. Bunun kabul edilebilir olduğunu söylemiyorum çünkü...
I'm not sayin'it's okay it happened, but in a certain light it's not as crazy as it seems.
Sizin dünyanızda işlerin nasıl olduğunu biliyorum.
I know how things work in your world.
Diane, hayatının nasıl olduğunu biliyorum. Tek başına bir çocuk yetiştiriyorsun, bu bok çukurunda çalışıyorsun.
Diane, I know what your life is like now, raising a kid on your own, working in this shithouse.
Gözlerinin, yüzünün, dudaklarının nasıl olduğunu biliyorum.
I know his eyes, his face, his lips.
Kart işaretleme konusunda nasıl usta olduğunu iyi biliyorum.
I KNOW HOW YOU ARE ABOUT MARKED CARDS.
Nasıl olacağını bilmiyorum ama hepimizin onun bir parçası olduğunu biliyorum.
I don't know what that's gonna be like, but I know that we're all part of it.
Bunun önemli olduğunu düşündüğünü biliyorum, Anne, ama bunu nasıl kullanacağımı bilemiyorum.
I know you think it's important, Mom, but I don't see how I'm ever gonna use that stuff.
Nasıl biri olduğunu biliyorum.
I know what you're like.
Nasıl biri olduğunu ben çok iyi biliyorum Al.
You don't have to account yourself to me, AI.
- Beni dinle, Kont! Nasıl bir adam olduğunu biliyorum!
I know what kind of man you are.
Eğer hatırlamıyorsam, ilginç olduğunu nasıl biliyorum diye sorabilirsin.
You may ask me how I know it was strange if I've forgotten it.
Çocuk, hızlı olduğunu biliyorum, ama şeyi nasıl çözeceksin?
Kid, I know you're fast, but how do you plan to...
Bak bunun ilk günün olduğunu biliyorum. Burada işlerin nasıl yürüdüğünü.. .. gerçekten bilmiyorsun.
Look, I know that this is your first day and you don't really know how things work around here, so I will tell you.
Sonuçta, karşılıksız sevginin nasıl bir şey olduğunu biliyorum.
After all, I know what it's like to be attracted to someone who doesn't necessarily feel the same way.
Nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Ben de yatakta dönüp durmuştum.
I've tossed and turned.
Ayrıca laboratuvarda incelenecek bir örnek olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum.
And I also know what it's like to be a specimen in a laboratory.
Nasıl bir adam olduğunu biliyorum.
I know the kind of man you are.
Biliyorum onun bifteklerinden bir daha yiyemeyeceğimi ama tadlarının nasıl olduğunu asla unutmayacağım.
I know I'll never taste his steaks again but I'll never forget just how they tasted.
Evet, nasıl da üzgün olduğunu biliyorum.
Yeah, I know just how sorry you are.
Efendim, ben yetim olmanın nasıl bir şey olduğunu çok iyi biliyorum.
I know very well... how it feels to be orphaned.
Bunu nasıl yaparım? Orada kimin olduğunu biliyorum.
How could I do that?
İhanetin nasıl bir şey olduğunu biliyorum.
I know how it feels to be betrayed.
Bud ve Kelly, bunun sizin için zor bir zaman olduğunu biliyorum ama bana nasıl hissettiğinizi söyler misiniz?
Bud and Kelly, I know that this is a difficult time for you but can you tell me how you're feeling?
İlk önce çok kızdım, ama beni nasıl rahatlatmaya çalıştığını da biliyorum ve onun çok yalnız olduğunu da biliyorum.
At first I was angry, but I know how he's trying to comfort me and I know that he feels alone, too.
Ama bir anneye sahip olmanın nasıl birşey olduğunu biliyorum.
But I do know what it's like to have a mother.
Şimdi, senin gibi olmanın nasıl birşey olduğunu biliyorum!
Now, I know what it's like to be you!
Nasıl olduğunu biliyorum.
Hey, I know how it is.
Nasıl biri olduğunu biliyorum.
I know what he's like.
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama kimin yaptığını biliyorum galiba.
I don't know how, but I think I know by whom.
Sana yakın birini kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu biliyorum.
Look, I know what it's like to lose someone that you're close to.
Nasıl olduğunu iyi biliyorum.
I know how it works.
Biliyor musun ne... güzel kadınlar ve cesur erkekler tarafından hayran olunmanın nasıl birşey olduğunu şimdi biliyorum.
You know... Now I know what it's like to be admired by beautiful women and brave men.
Onların nasıl insanlar olduğunu biliyorum Ray.
I know what they're like £ ¬ Ray.
Burada nasıl akbabaların olduğunu biliyorum.
I know what's going on.
- Onun nasıl olduğunu çok iyi biliyorum.
- I know exactly how she was.
Nasıl biri olduğunu iyi biliyorum.
I know what kind of a man you were.
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama siz ikinizin çok uzun ve köklü bir geçmişiniz olduğunu biliyorum.
I don't know how to say this but I know you two have this long, tortured subtext together.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]