Saki tradutor Inglês
342 parallel translation
Sizi saki alkol değil benzin mübarek.
Your sake's closer to gasoline than alcohol.
Sende hiç saki var mı?
Do you have any sake?
Eskiden, evde saki bittiğinde, küplere binerdi.
In the old days he used to get angy when the sake ran out.
- Biraz daha saki al.
- Have some more sake.
Saki sağlık için iyidir.
Sake is good for the health.
Bayan, biraz daha saki lütfen!
Miss, more sake!
Biraz da saki ısıtır mısın?
Warm up some Sake for me, will you?
- Ayrıca, biraz daha saki. - Hemen.
Also... more Sake
Saki de alıyor musun?
Sake for you?
Saki getir.
Bring Sake
Biraz daha saki?
More Sake?
Bana saki ver.
Give me Sake
Biraz saki yudumlayasım geldi.
Made me spill some of the Sake
Saki, lütfen.
Sake, please
Bir saki istiyorum.
A flask of sake.
Hiç saki kaldı mı?
- Is there any wine?
Fushimi'den. Babası bir saki imalatçısı.
- Hushimi, his home brew wine.
Doğru. Biraz saki ısıtın.
- Yes, please serve us hot ones.
- Saki nerede kaldı?
- Where's wine, I want to drin.
Yemek ve saki geledursun.
- Serve everything as you can, as well as wine.
Şu odaya saki götürün, lütfen.
Please, wine.
Yaşlı adam, lütfen bu hanımlara biraz saki getir.
Old man, please serve these ladies some sake.
Hanımlar, bize saki ikram edin.
Ladies, come and serve us sake.
Burada beraber balık tutup saki içtik.
We fished here together and drank sake together too.
Saki adama neler yaptırmıyor ki!
Drinks make people talk much.
- Biraz daha saki alabilir miyiz?
Is this a empty bottle?
Asla! Gidip biraz daha saki ısıtayım.
Ah, damn you, so I wanna go now.
- Saki var mı?
Any wine?
Saki hakkında ne yapacaksın?
What are you going to do about Saki?
Saki için üzülüyorum seninle beraber olduğu için, ama senin gibi bir gangstere inandığı için salakmış.
I feel sorry for Saki that she ever got involved with you, but she was a fool to trust a gangster like you.
- Ona Saki'den bahsettin mi?
- Did you tell him about Saki?
- Saki ölmüş.
- Saki is dead.
- Saki getirdin mi?
- Have you brought sake?
- 2-3 şişe saki lütfen.
- 2-3 bottles of sake please.
Saki getir.
Bring the sake.
Hesaba 3 şişe saki yaz.
Put 3 bottles of sake on the tab.
Lütfen saki getirin.
Please bring the sake.
Hiç saki var mı?
Don't you have any sake?
- Saki mi?
- Sake?
Bana saki ver!
Give me sake!
Bir yere mi gidiyorsunuz Bayan Saki?
Are you going somewhere, Miss Saki?
Bayan Saki.
Miss Saki,
- Hayır, gerçekten Bayan Saki...
- No, really, Miss Saki -
Lütfen dikkatli olun Bayan Saki.
Be careful on your way, Miss Saki.
Bayan Saki tek başına güvende olacak mı?
Do you think Miss Saki will be all right by herself?
Madem gidecektin, neden Bayan Saki'yle birlikte gitmedin?
If you're going anyway, why didn't you go with Miss Saki?
Bayan Saki
Miss Saki,
Çocuklar ben dışardayken Bayan Saki'ye göz kulak olun tamam mı?
You kids look after Miss Saki while I'm gone, okay?
Bayan Saki'nin yüzüne nasıl bakarım ben?
How can I ever face Miss Saki?
Bayan Saki söylediklerimi anlamadınız galiba?
Miss Saki, don't you understand what I've been telling you?
Bayan Saki.
Miss Saki.
sakin 545
sakın 419
sakin ol 5553
sakinim 57
sakıncası yoksa 299
sakini 69
sakin olun 1352
sakinleş 610
sakin ol baba 16
sakin olsana 19
sakın 419
sakin ol 5553
sakinim 57
sakıncası yoksa 299
sakini 69
sakin olun 1352
sakinleş 610
sakin ol baba 16
sakin olsana 19
sakin ol lütfen 16
sakin olun beyler 21
sakın ha 54
sakin ol dostum 85
sakin ol canım 19
sakin olur musun 56
sakin ol anne 18
sakin ol ahbap 20
sakın unutma 174
sakin olmalıyım 18
sakin olun beyler 21
sakın ha 54
sakin ol dostum 85
sakin ol canım 19
sakin olur musun 56
sakin ol anne 18
sakin ol ahbap 20
sakın unutma 174
sakin olmalıyım 18