Sen bir baş belasısın tradutor Inglês
113 parallel translation
Hah, sen bir baş belasısın.
Hah, you are a pest.
Sen bir baş belasısın.
You're a pest.
Sen bir baş belasısın!
You're a damned nuisance!
Sen bir baş belasısın.
You're a pain in the neck.
- Sen bir baş belasısın.
- You're a pain in the ass.
Sen bir baş belasısın.
You're a menace, man.
Grady, sen bir baş belasısın.
Grady, you're a pain in the neck.
Sen bir baş belasısın!
You're a pain in the ass!
Sen bir baş belasısın, Defol!
You're just a nuisance, so piss off.
Sen bir baş belasısın!
You're such an asshole!
- Sen bir baş belasısın.
- You're a shit disturber.
Sen bir baş belasısın.
You`re a pain!
Sen bir baş belasısın.
You're a troublemaker.
Sen bir baş belasısın.
You're trouble.
MJ sen bir baş belasısın.
You're one pushy broad, MJ.
Sen bir baş belasısın, evlat.
You're a pain in the ass, kid.
Sen bir baş belasısın!
You're a pain!
Sen bir baş belasısın, evlat.
You in a heap of trouble, son.
Çünkü sen bir baş belasısın.
Because you are a pain in the butt.
De Keyzer... Sen bir baş belasısın.
De Keyzer... you're a coward.
Biliyor musun, sen bir baş belasısın.
You are a pain, do you know that?
Sen bir baş belasısın.
You're a pain
Sen büyük bir baş belasısın.
You're too much of a trouble maker.
- Sen tam bir baş belasısın!
- You're a selfish schtoonk!
Sen sadece küçük bir baş belasısın, o kadar.
You're just a little nuisance, that's all.
Sen çok güzel bir baş belasısın.
My, my. You are a pretty asshole.
Nedenini söyleyeyim, çünkü sen küstah, neşesiz işi bitmiş, şımarık bir baş belasısın ve senden sıkıldık.
And I'll tell you why, because you are a rude, joyless... burned-out, spoiled pain in the ass and we're bored by you.
Sen baş belası bir yüz karasısın!
You fat, disgusting slob!
- Çünkü sen tam bir baş belasısın.
- Because you're a pain in the ass.
Sen tam bir baş belasısın!
You're a real pain in the neck!
- Sen tam bir baş belasısın. Jerry.
You are such a bastard!
Görgü tanıklarının karşısında bana tekrar vur. Sen tembel, şikayetçi bir baş belasından başka bir şey değilsin!
You're nothing but a lazy, complaining troublemaker!
Sen gerçek bir baş belasısın, bunu biliyorsun değil mi?
You're really a pain in the ass, you know that?
Korunma amaçlı, değil mi? Ama sen büyük bir baş belasısın!
But you... you turn out to be this big pain in the ass.
Sen aşağılık, olgunlaşmamış bir baş belasısın.
You are an immature asshole of the lowest order.
Tam bir baş belasısın ama sen olmadan bu üssü yönetemem.
You're trouble, but I couldn'trun this station without you.
Sen ne biçim bir baş belasısın.
What a pain in the ass you are.
Sen tam bir baş belasısın.
You're really a jackass.
Evet, sen benden büyük bir baş belasısın ve bunu bilmiyorsan daha büyük baş belasısın demektir.
Yeah. Yeah. Yeah.
- Sen tam bir baş belasısın.
What do you want with me? Oh, you are such an asshole. Oh, yeah?
Sen tam bir baş belasısın Goku-sa.
You're a big tease Goku-sa.
Bana sorarsan, sen baş belası bir şanslısın.
You got damn lucky, if you ask me.
Saygılarımla bayan, sen cidden bir baş belasısın!
With all respect, lady, you are seriously batshit!
Sen annemin de dediği gibi tam bir baş belasısın.
You're what my mother calls a pain in the ass.
Sen tam bir baş belasısın!
You are a Calamity of Disgrace!
- Sen doğduğundan beri böyle bir baş belası mısın?
- Were you born this big a pain in the ass?
En iyi yaptıklarımdan biri o! Sen gerçek bir baş belasısın!
You are a real pain in the eema!
Eliza, sen küçük bir baş belasısın.
Eliza, you're a little troublemaker.
- Sen bir baş belasısın.
- You are nuisance.
Bunu sakın unutma kurbağa suratlı! - Sen tam bir baş belasısın!
Have you got it?
- Sen gerçek bir baş belasısın.
- Mattes, you sure are a pest.
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17