Silahlarınızı atın tradutor Inglês
604 parallel translation
Silahlarınızı atın!
Throw your gun out!
Silahlarınızı atın.
Drop your gun.
Silahlarınızı atın!
Throw out your guns!
Allison, sen ve adamın o ahırda ölmek istemiyorsanız silahlarınızı atın ve dışarıya çıkın.
Allison, unless you and your partner want to die in that stable, you'll throw out your guns and come on out.
Hepiniz silahlarınızı atın ve aşağıya inin.
You all drop your guns and come on down.
Silahlarınızı atın.
Throw away your weapons.
Silahlarınızı atın! Tutuklusunuz!
Surrender!
Silahlarınızı atın. Yoksa sihirli sopamı patlatırım.
Weapons road, otherwise speaks my magic stick.
Silahlarınızı atın.
Drop the gun belts.
Silahlarınızı atın ve dışarı çıkın yoksa ateş açacağız.
Throw out your weapons, and come on out now or we'll open fire.
Silahlarınızı atın ve dışarı çıkın.
Throw down your guns and come out.
Silahlarınızı atın ve ellerinizi indirmeyin.
Drop your weapons. Hands up!
Silahlarınızı atın yoksa onu öldürürüm!
Drop your guns or I'll kill him!
Silahlarınızı atın!
Throw down your arms!
Silahlarınızı atın.
Drop your weapons!
Silahlarınızı atın! Yoksa hepinizi gebertiriz!
Throw your weapons or we'll kill you!
Silahlarınızı atın ve ayağa kalkın.
Put down your guns and stand up.
Silahlarınızı atın!
Drop it!
Silahlarınızı atın | ve ellerinizi kaldırıp dışarı çıkın.
Throw your weapons out and come out with your hands behind your heads.
Silahlarınızı atın ve elleriniz yukarıda dışarı çıkın.
Throw out your guns and put your hands up!
Şimdi, silahlarınızı atın!
Now, drop those weapons!
Silahlarınızı atın.
Throw out your guns.
Silahlarınızı atın ve teslim olun.
Drop your weapon and surrender!
Silahlarınızı atın.
You can drop those guns.
- Atın silahlarınızı.
Lay down your arms.
Silahlarınızı denize atın ve oradan çıkın.
Throw your guns overboard and come down out of there.
Tek güvenli yol, silahlarınızı çıkarmak... ve idam mangası gibi aynı anda ateş etmektir.
The only safe way would be for all of you to drag out your cannons... and bang away at the same instant like a firing squad.
- Atın silahlarınızı.
- Throw down your guns.
Atın silahlarınızı.
Drop them.
Ayrıca silahlarınızı ofise bırakabilirsiniz.
Oh! Might as well drop off your guns here at the office!
- Silahlarınızı buraya atın.
- Throw your guns out here.
Silahı olanınız varsa, silahlarınızı yere atın!
Any guns? Put them on the ground!
- Silahlarınızı atıp hemen dışarı çıkın.
- Drop your weapons and come on out.
Silahlarınızı suya atın!
Throw your guns in the water!
- Silahlarınızı yere atın.
_ Throw your guns on the ground.
Atın silahlarınızı.
Drop it.
Bu yüzden ben diyorum ki evde silahlarınızı bırakın.
So I say, leave the guns at home.
Silahlarınızı atıp ellerinizi kaldırın.
Drop your guns and raise your hands.
Silahlarınızı indirme nezaketinde bulunun bari.
At least have the decency to draw your guns.
Önce silahlarınızı dışarı atın, sonra elleriniz yukarıda dışarı çıkın!
Chuck your guns out and follow them with your hands high!
Silahlarınız hazır şekilde bekleyin.
Keep your guns at ready.
Üzerinde çok tartışılan yeni, Om'dan Arındırma silahlarını artık kullanmalıyız.
We must use the new, much-discussed de-om-ing devices at last.
Eskort, silahlarınızı yere atın!
Escort, throw out your guns over there!
Silahları atın, karaya çıkın ve ellerinizi başınızın üstüne koyun!
Throw your guns in the water, pull ashore, keep your hands high.
Yoksa kafasını patlatırım! Atın silahlarınızı.
Tell them or I'll blow her head off.
- Evet. Beş dakikanız var, silahlarınızı atıp rehineleri teslim edin.
I'm gonna give you five minutes to lay down your arms and surrender your hostages.
Silahlarınızı atıp sessizce dışarı çıkın.
Throw down your weapons and come out peacefully.
Onun, törende, silahlarımızı imha etmeyi önereceğini hissediyorum. İnsanlar, ne yaptıklarını bile anlamadan, duygu yoğunluğunun, en büyük zararı vereceğini umuyor.
I just have the feeling that he'll propose destroying our arms at the celebration, hoping that the cascade of emotion will do all the damage before anyone realizes what they've done.
Sadece silahlarımızı yok edeceğine dair bir his var içimde kutlamada duygu selinin ne yaptıklarını kimse farketmeden bütün zararı vereceğini umarak.
I just have the feeling that he'll propose destroying our arms at the celebration, hoping that the cascade of emotion will do all the damage before anyone realizes what they've done.
Silahlarınızı her gördüğümde, öyle oluyorum.
long ago. Looking at you and your guns...
Hepiniz silahlarınızı otomatikten, tek atışa alın.
All of you switch your guns over from automatic to single-fire.
atina 92
atın 43
atına bin 27
atın silahları 16
silah 252
silahlar 165
silahlı 32
silahı 22
silahım 35
silahları 22
atın 43
atına bin 27
atın silahları 16
silah 252
silahlar 165
silahlı 32
silahı 22
silahım 35
silahları 22
silah yok 83
silahsız 29
silahın 28
silahlılar 19
silahı al 54
silah sesleri 29
silahım yok 37
silahlı soygun 46
silahı var 147
silahsızım 41
silahsız 29
silahın 28
silahlılar 19
silahı al 54
silah sesleri 29
silahım yok 37
silahlı soygun 46
silahı var 147
silahsızım 41