Sizi temin ederim tradutor Inglês
2,713 parallel translation
Sizi temin ederim.
I can guarantee you that.
Onu serbest bıraktığınızda, sizi temin ederim ki, yanımda ona tam zamanlı bir iş vereceğim.
And I can promise you that when you let him out, he will have a full-time job working for me.
Sizi temin ederim ki Çin halkı Fer zaman İngiliz halkını tamamen korkunç olarak görmüşlerdir.
I can assure you that the Chinese people have always regarded the British people as completely horrible.
Endişelerinizi anlıyorum fakat sizi temin ederim ki Olivia gayet iyi.
I understand your concerns, but I assure you, Olivia is perfectly fine.
Ama sizi temin ederim, kesinlikle güvende.
But I assure you, she is totally safe.
Anlıyorum ve sizi temin ederim ki...
I completely understand, and I can assure you, There are no conflicts anymore.
Albert'in gayri meşru çocuğu Ernst'in Taylandlı metresi ve Stephanie'nin deliliklerinden sonra Amerika'yı umutsuz vaka olarak görmenizi anlıyorum ama sizi temin ederim, Waldorf'lar Amerika'daki en prestijli ailelerden biridir ve ben asla Louis'in şerefine leke sürecek bir harekette bulunmam.
With Albert's illegitimate children, Ernst's Thai mistress, and Stephanie's stint in the circus, I understand your apprehension about a dark horse from the states, but I can assure you that the Waldorfs are as prestigious a family as America has, and I would never bring ignominy to Louis.
Panik olmanız için hiçbir neden olmadığına sizi temin ederim.
I want to reassure you all there is no cause for alarm.
Sizi temin ederim ki ne demek istediğinizi çok iyi anlıyoruz.
I assure you we understand exactly what you do.
Sayın Hakim, bu mahkeme salonunda kendimi kontrol etmeye çalışarak 3 gün geçirdim ve hiç kolay olmadığına sizi temin ederim.
Your Honor, I've spent the last three days in this courtroom trying to control myself, which has not been easy, I assure you.
Sizi temin ederim bu gördüklerinizin hepsi oldukça sağlıklıdır. Daha iyi bir kelime yoksunluğu yüzünden şöyle diyelim :
Oh, I assure you, what goes on here is all quite healthy and, for the lack of a better word...
Memur bey, trende tehlikeli bir yükümüz olup olmadığını soruyorsanız sizi temin ederim ki yoktu.
Deputy, if you're asking me if we had any dangerous property on board this train, I can assure you the answer is "No."
Dedektif, sizi temin ederim, ben yardım için buradayım.
Detective, I assure you, I'm here to help.
Sizi temin ederim, benimle konuşmadı.
I assure you, he didn't speak to me.
En iyisi olduğuna sizi temin ederim.
I guarantee he's the best.
evet, efendim, bu gecikmenin farkındayız... fakat sizi temin ederim ki...
Yes, sir, We're aware We're a few payments behind... but I can assure you that When the Weather shifts...
Daha önce sizinle iş yapmadığımızı biliyorum ama sizi temin ederim şirketinize varlık katabilirim.
I know we haven't done business before but I assure you I can be an asset to your company.
Sizi temin ederim böyle şeyleri ciddiye almamazlık yapmayız, Bay Dubois.
Look, I can assure you, we don't take this kind of thing lightly, Mr. Dubois.
Ama sizi temin ederim ki Bayan Pierce, Sammy'nin böyle bir niyeti yok.
But I want to assure you, Mrs. Pierce, that Sammy had no such intention.
Tüm saygılarımla, Sayın Yargıç sizi temin ederim ki, kızım ve ben hiçbir isyanda yer almadık ve hiç kimseyi incitmedik.
With all respect, your Honor, I can assure you that my daughter and I did not take part in any rebellion, and we have never harmed anyone.
Sizi temin ederim bunu yapacaksınız.
I'll make sure that you do.
Sizi temin ederim ki burası saygıdeğer bir otel.
I can assure you this is a respectable hotel.
Ama sizi temin ederim, birlikte çalışırsanız bir an önce çıkacağınıza söz veriyorum.
But I can assure that by working together, May leave all very little time
Bir meclis üyesi olarak böyle derneklere destek olmam gerektiğine inanıyorum ve sizi mecliste temsil etme onuruna erişirsem sizi temin ederim ki daha da fazlasını yapacağız, bunu yapabiliriz böyle derneklere yardım edebiliriz.
I would, uh, very much like to help, and if I have the honor of representing you in congress, I can tell you right now that that'll be, uh, uh, something that we will, um, work to, uh, to further, and we can... we can help organizations like this,
Anlıyorum Bobby ve sizi temin ederim ki bilgi gelir gelmez Başkanın haberi olacaktır.
I understand that, Bobby, and as soon as the information comes in, I can assure you, the President will have it. Thank you.
Sizi temin ederim ki öyle olacak.
I assure you that it will.
Bu harici disk'i her kim aldıysa gerekenin yapılacağından sizi temin ederim.
But rest assured, whoever took this external drive will be dealt with.
Sizi temin ederim ki, paranızın karşılığını alacaksınız.
You'll get your money's worth, I assure you.
Sizi temin ederim ki yasal yükümlülüğüm olan size katlanma görevim biter bitmez tam bir orospu çocuğuna dönüşebilirim.
I assure you that once my legal obligation to look after your best interests is removed, I can be one truly nasty fucker.
Bunun planımın bir parçası olduğuna sizi temin ederim.
I assure you it was all part of my plan.
Sizi temin ederim ki üç kat boya sürüldükten sonra... bu siyah..
Well, I assure you that after of three strokes of paint...
Burada hiçbir ipucu bulamayacaksınız, Sizi temin ederim.
You will not find any clue in here, I promise you.
Sizi temin ederim ki, bayana fazlasıyla saygılı davranılacaktır.
I assure you she will be treated with the utmost respect.
Sizi temin ederim, bu adamla bir gün geçirmek, diğerleriyle bir aya denktir.
And I guarantee you, a day with this guy is like a month anywhere else.
Sizi temin ederim bu evrende doğaüstü diye bir şey yok Bay White çünkü doğa kendisinden üstün olamaz.
I can assure you there's nothing supernatural in the universe, Mr. White, because nature can't transcend itself.
Efendim sizi temin ederim ki öyle bir şey yok.
Sir, I assure you that is not the case.
Bayan Harbison, sizi temin ederim ki eşinize ne olduğunu bulacağız.
Mrs. Harbison, I promise you we're gonna find out what happened to your husband.
Bu o kadar kolay değil, ama sizi temin ederim,
This is you?
Atlantic City hazinedarı olarak ve dahası kişisel bakımdan daima siyahi topluluğun dostlarımız ve dengimiz olduğunu kabul eden biri olarak ne ben, ne de şerif Thompson ve adamları bu kukuletalı korkaklar adalete teslim edilene kadar rahat etmeyeceğimize dair sizi temin ederim.
Well, I can assure you, as Treasurer of Atlantic County, and more personally, as someone who has always regarded the members of our colored community as his friends and equals, that neither I, Sheriff Thompson or any of his men, will rest until these hooded cowards are brought to justice.
Evet, sizi temin ederim ki kızınız hayatının en eğlen -
Yeah, I can assure you, your daughter, she is having the time of her- -
Sizi temin ederim ki gerçekten size bakmak için ve her gün özel diktatörlere itaat etmenize gerek kalmaksızın refahınızı güvence altına almak için tasarlanmış bir ekonomik sistemde teknik olarak gereksiz ve sosyal olarak gayesiz bir işle uğraşmak zorunda olmadan ve çoğu zaman gerçekte var olmayan borçla boğuşarak ay başını getirmekte zorlanmadan yaşamak söz konusu olunca sizi temin ederim ki insanlar her yerde onlara özen gösterecek sistemi devam ettirmek ve geliştirmek için zamanlarını gönüllü olarak feda edeceklerdir.
And I can assure you : that in an economic system which is actually designed to take care of you and secure your well being without you having to submit to private dictatorship on a daily basis... usually to a job that is either technically unnecessary or socially pointless while often struggling with debt that doesn't exist just to make ends meet...
Sizi temin ederim, elimizdeki bütün imkânları kullanıyoruz.
I can assure you, we are using every resource at our disposal.
Beyler, sizi temin ederim öyle olacak.
Gentlemen, I assure you it will. Thank you.
Sizi temin ederim ki aynen öyle majesteleri.
And I can assure you that is indeed the case, Your Highness.
Sizi temin ederim ki, cüzdanımda onun hiçbir fotoğrafını bulamazsınız.
I assure you, you won't find a picture of him in my wallet.
Polise Larsen olayını çözmeleri için elimizden gelen tüm yardımı yaptığımıza sizi temin ederim.
I want to assure you that we are doing everything we can to help the police solve the Larsen case.
Sizi temin ederim böyle bir lakabı asla- -
I assure you, that's not a nickname that I...
Sizi temin ederim gece bizi nereye götürürse götürsün bu aramızda kalacak.
And I assure you wherever the night's fancy takes us Shall forever remain entre nous.
Sizi temin ederim, Bay Martinez, bu adamlar, YMB'dekiler bu teşkilâtın bağırsaklarının can damarından kan emen, sorumsuz benlikleriyle dolu bir kanseri temsil ediyorlar.
Well, I assure you, Mr. Martinez, these men, the ODS... represent a cancer... a cancer fueled by feckless ego... a cancer sucking the precious lifeblood from the intestinal walls of this agency.
Sizi temin ederim, Dr Aris, bizler sahnenin arkasında elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.
Let me assure you, Dr Aris, that behind the scenes we are doing everything possible.
Bay Carlin, sizi temin ederim Çapkın Haydut davası önceliklerimiz arasında en üst sırada.
Mr Carlin, I can assure you that the Kissing Bandit case is our top priority.
sizi temin ederim ki 103
ederim 242
sizi seviyorum 160
sizi bekliyorum 28
sizi bekliyor 61
sizi bekliyoruz 27
sizi dinliyorum 52
sizi anlamıyorum 42
sizi özleyeceğim 33
sizi tanıyor muyum 69
ederim 242
sizi seviyorum 160
sizi bekliyorum 28
sizi bekliyor 61
sizi bekliyoruz 27
sizi dinliyorum 52
sizi anlamıyorum 42
sizi özleyeceğim 33
sizi tanıyor muyum 69
sizi tanımıyorum 61
sizi ilgilendirmez 39
sizi karı koca ilan ediyorum 41
sizi ararım 37
sizi seviyorum çocuklar 20
sizi tanıştırayım 46
sizi görmek güzel 94
sizi gördüğüme sevindim 190
sizi bekliyorduk 66
sizi anlıyorum 78
sizi ilgilendirmez 39
sizi karı koca ilan ediyorum 41
sizi ararım 37
sizi seviyorum çocuklar 20
sizi tanıştırayım 46
sizi görmek güzel 94
sizi gördüğüme sevindim 190
sizi bekliyorduk 66
sizi anlıyorum 78