Sizi uyarıyorum tradutor Inglês
621 parallel translation
Sizi uyarıyorum, Doktor Seward, eğer beni buradan göndermezseniz Bayan Mina'nın başına gelenlerden siz sorumlu olursunuz.
I'm warning you, Dr. Seward. If you don't send me away, you must answer for what will happen to Miss Mina!
Sizi uyarıyorum, bu konu çok ciddi.
I warn you, this is a very serious matter.
Sizi uyarıyorum.
Now, I'm warning you.
Bayım, sizi uyarıyorum.
Signor, I warn you.
Sizi uyarıyorum!
I'm warning you!
- Son defa, sizi uyarıyorum!
- For the last time, I warn you!
Sizi uyarıyorum.
I'm warnin'ya.
Ama sizi uyarıyorum, ona elinizi verirseniz kolunuzu kaptırırsınız!
But I'm warnin'ya, you give'em an inch, and they'll walk all over ya!
Sizi uyarıyorum.
I'm warning you.
Yoldaşlar, sizi uyarıyorum, Kraliyet Süiti'nde kaldığımız Moskova'da duyulursa... başımız feci belaya girer.
Comrades, I warn you, if it gets out in Moscow that we stay in the Royal Suite... we'll get into terrible trouble.
Sizi uyarıyorum mösyö, sorularıma dürüst cevap verin.
I warn you, monsieur, you will give a truthful answer to that question.
Sizi uyarıyorum. Geri gidin.
I'm warning you, go on back!
Sizi uyarıyorum Bay Pirovitch.
I warn you, Mr. Pirovitch.
- Sizi uyarıyorum!
- I'm warning you!
Sizi uyarıyorum bayan Totten, bu işin dört yıl daha sürmesi demek...
I warn you, Miss Totten, another four years of this, with...
Direnmememiz için sizi uyarıyorum.
I warn you not to resist.
Ama sizi uyarıyorum.
But I can warn you.
Sizi uyarıyorum.
I warn you.
Sizi uyarıyorum, o kadar iri bir herifle başa çıkmak kolay değil.
I warned you, no one was safe with that fellow at large.
- Sizi uyarıyorum.
- I'm warning you.
Sizi uyarıyorum, bu işe bir son verin.
I'm warning you, you better stop it.
Sizi uyarıyorum, müdürün aksiliği üzerinde.
I'm warning you, the manager's in a foul mood.
Sizi uyarıyorum :
I'm warning you :
Dışarı atılacak biri olmadığım konusunda sizi uyarıyorum.
I warn you I am not a man one throws out.
Ama sizi uyarıyorum, cinayetler var ve son sahnede ölüler selam için kalkmayacak.
But, I warn you, there are murders, and at the final curtain, the dead won't rise for a bow.
Ben medyum değilim ama sizi uyarıyorum. Siz veya bu kız oğlumu tehdit ederse...
I'm not a mind reader, but let me tell you if this girl employs any more tricks trying to blackmail my son- -
Tamam ancak sizi uyarıyorum.
Only I warn you.
Sizi uyarıyorum.
And you keep out of this.
Bakın sizi uyarıyorum, Kolay kolay pes etmem.
But I'm warning you, I don't give up easily.
- Sizi tutuklamam için yetkim var. Sizi uyarıyorum, hiçbir şey söylemeyebilirsiniz. Söyleyeceğiniz her şey mahkemede delil olarak kullanılabilir.
I have a warrant for your arrest and it is my duty to warn you that you need not say anything, but what you say will be taken down and may be used in evidence upon your trial.
Sizi uyarıyorum, çok ciddi bir itiraf yaptınız.
It is my duty to warn you that you have made a very serious admission.
Yine de sizi uyarıyorum beyler, bu uzun bir sefer olabilir.
However, gentlemen, I warn you, this may be a long campaign.
Ama sizi uyarıyorum.
But I'm warning you, though.
Ama sizi uyarıyorum, soruşturmanızdan bana gına geliyor.
But I warn you, I'm getting sick and tired of your investigations.
Sizi uyarıyorum Charles Adare'i öldürmeye teşebbüs etmekten hakkınızda tutuklama emri çıkaracağım.
Okay. I must notify you that it delivered mittimus against you by intent the murder of Charles Adare.
Fakat bunları hayata geçirmek konusunda sizi uyarıyorum.
But I warn you against putting them into practice.
Bu arada teğmen, sizi uyarıyorum, müvekkilime el sürmeyin.
Meanwhile, Lieutenant, I'm warning you : Not a hand on my client.
Sizi uyarıyorum Bay Emery, bu iftira ciddi bir konu.
I must caution you, Mr. Emery, that libel is a very serious matter.
Ancak sizi uyarıyorum :
But I'm warning you :
Ama sizi uyarıyorum, eğer büyürseniz asla geri dönemezsiniz.
But I'm warning ya, once you're grown up, you can never come back.
Sizi uyarıyorum, davada sarf edilen tüm sözlerinizden sorumlusunuz.
I warn you, you bear full responsibility for your conduct.
Sizi uyarıyorum, birazdan uzaklara bakmaya başlayacağım.
I warn you, I am beginning to feel faraway and visionary.
Sizi uyarıyorum efendim.
But I'm warning you, sir.
Onlara hizmet, her şeyi gerektiriyor ve sizi uyarıyorum, her şeye izin veriyor.
Their service demands everything, and, I warn you, permits everything.
Ama sizi uyarıyorum, hayatta kalan ben olana dek savaşacağım.
But I warn you, I'll fight for the privilege of being let alone.
Sizi uyarıyorum, beni engellemeye kalkan ilk sersem, kurşunu yer, kafasına.
And the first wisecracker that gets out of line is gonna get it right in the head.
Uyarıyorum Bayan Merlyn, Yüzbaşı Boyle sizi böyle bulursa... hiçbir şey sizi kurtaramaz.
Ms. Merlyn you will be arrested Captain Boyle if you are
Eğer şu anda kendinizi önemsiyorsanız sizi kibarca uyarıyorum.
I call upon you in this moment to soften, if you can, the consequences to yourself.
Pekala çocuklar, sizi son kez uyarıyorum.
Okay, boys... I warned you for the last time...
Sizi tekrar uyarıyorum Majesteleri.
I warn you again, your Majesty.
Sizi nazikçe uyarıyorum.
I'm warning you as gentlemen.
uyarıyorum 34
sizi seviyorum 160
sizi bekliyorum 28
sizi bekliyor 61
sizi bekliyoruz 27
sizi dinliyorum 52
sizi anlamıyorum 42
sizi özleyeceğim 33
sizi tanıyor muyum 69
sizi tanımıyorum 61
sizi seviyorum 160
sizi bekliyorum 28
sizi bekliyor 61
sizi bekliyoruz 27
sizi dinliyorum 52
sizi anlamıyorum 42
sizi özleyeceğim 33
sizi tanıyor muyum 69
sizi tanımıyorum 61
sizi ilgilendirmez 39
sizi karı koca ilan ediyorum 41
sizi ararım 37
sizi temin ederim ki 103
sizi seviyorum çocuklar 20
sizi temin ederim 232
sizi tanıştırayım 46
sizi görmek güzel 94
sizi gördüğüme sevindim 190
sizi anlıyorum 78
sizi karı koca ilan ediyorum 41
sizi ararım 37
sizi temin ederim ki 103
sizi seviyorum çocuklar 20
sizi temin ederim 232
sizi tanıştırayım 46
sizi görmek güzel 94
sizi gördüğüme sevindim 190
sizi anlıyorum 78