Sizinle konuşmak istiyorum tradutor Inglês
678 parallel translation
Oturun bakalım şuraya, sizinle konuşmak istiyorum.
Come on, sit down. I want to talk.
- Sizinle konuşmak istiyorum.
I want to speak to you. Lora :
- Sizinle konuşmak istiyorum.
- I'd like to speak to you a moment.
Lütfen durun sizinle konuşmak istiyorum.
Please stop. I want to talk to you.
Matmazel sizinle konuşmak istiyorum
Mademoiselle, I'd like to talk to you.
- Bay Haverstock, sizinle konuşmak istiyorum.
- Mr. Haverstock, I want to talk with you.
Bay Kralik ofisime gelebilir misiniz? Sizinle konuşmak istiyorum.
Mr. Kralik will you come to my office.
- Sizinle konuşmak istiyorum.
- I would like to talk to you.
Sizinle konuşmak istiyorum, Dr. Mercheson.
I want to talk to you, Dr. Murchison.
- Evet. Sizinle konuşmak istiyorum.
I'd like to talk to you.
- Sizinle konuşmak istiyorum.
- I'd like to talk to you.
Sizinle konuşmak istiyorum.
I want to talk to you both.
Sizinle konuşmak istiyorum bayan Kingsby.
I want to talk to you, Mrs. Kingsby.
Beyler, işe başlamadan önce sizinle konuşmak istiyorum.
- Gentlemen, before you start, I should like to talk to you.
Sizinle konuşmak istiyorum, efendim, Thunder hakkında.
I would like to talk to you, sir, about the Thunder.
Sizinle konuşmak istiyorum.
I would like to talk to you.
Kusura bakmayın damdan düşer gibi oldu ama sizinle konuşmak istiyorum.
As a matter of fact, I'd like to speak to you, if you'll pardon the intrusion.
Peder, eğer vaktiniz varsa, sizinle konuşmak istiyorum.
Father, I'd like to speak to you a moment when you have a chance.
Sizinle konuşmak istiyorum.
I want to talk to you.
- Profesör, sizinle konuşmak istiyorum.
Professor, I-I'd like to speak to you.
- Sizinle konuşmak istiyorum.
I want to talk to you.
Sizinle konuşmak istiyorum!
I want to talk to you!
- Sizinle konuşmak istiyorum efendim.
- I'd like to talk to you, sir.
Doktor, sizinle konuşmak istiyorum.
Doctor, I wanted to talk to you.
Birkaç dakikanız varsa, sizinle konuşmak istiyorum.
I'd like to talk to you if you can spare a few minutes.
Sizinle konuşmak istiyorum.
I'd like to talk to you.
Sizinle konuşmak istiyorum, Bay Allison.
Mr. Allison, I'd like to speak to you.
- Bay Davis, sizinle konuşmak istiyorum.
- Mr. Davis, I wanna talk to you.
Sizinle bir şey konuşmak istiyorum.
I want to talk to you about something.
- Senyor Ravelli, sizinle müzik hakkında konuşmak istiyorum.
- Signor Ravelli, I want to talk to you about the music.
Sizinle yalnız olarak konuşmak istiyorum.
Id like to talk to you alone.
Bayan Glossop, önce otele girişinizi yapın sizinle son birkaç cümle konuşmak istiyorum.
Now, Mrs. Glossop, before you register I'm very anxious to have just a few last words with you.
İşin aslı, sizinle açık ve dürüst bir şekilde konuşmak istiyorum.
As a matter of fact, I'm glad to be able to talk to you directly and frankly.
- Sizinle bir dakika konuşmak istiyorum.
- I'd like to talk to you for a moment.
Bay Matuschek, sizinle bir dakika konuşmak istiyorum.
Mr. Matuschek, I'd like to talk to you for a moment.
Sizinle çok önemli bir şey konuşmak istiyorum.
I'd like to talk to you about something very important.
Sizinle bu öğrencim hakkında konuşmak istiyorum.
I want to talk to you about this student of mine.
Sizinle dostumuz Bay Mazard hakkında biraz konuşmak istiyorum.
- Open up. I wanna have a little talk with you about our friend Mr. Mazard.
Sizinle de konuşmak istiyorum.
I want to speak to you, too.
Sizinle konuşmak istiyorum.
Please excuse us.
- Sizinle konuşmak istiyorum.
I want to talk to you, too.
Bayan Donuk Surat. Dr. Floreau. sizinle yalnız konuşmak istiyorum o kadına dayanamıyorum.
( GASPING ) Dr. Fleurot, I want to talk to you alone.
Bayan Walker, sizinle şu Kringle hakkında konuşmak istiyorum.
Mrs. Walker, I'd like to talk to you about Kringle.
Sizinle biraz konuşmak istiyorum.
I want to talk to you.
Bay Dowd, sizinle ofisimde yalnız konuşmak istiyorum.
Mr. Dowd, I'd like to speak to you in my office alone, please.
Sizinle açık konuşmak istiyorum, Bay...
I want to be frank with you, Mr...
Ama peder, sizinle kocam ve kendimle ilgili konuşmak istiyorum.
I've got to talk to you about my husband and myself.
Peder, sizinle biraz konuşmak istiyorum.
Father, I want to speak to you a minute.
Bu aptal kız hakkında konuşmak istiyorum sizinle.
I wanted to talk to you about this girl... the fool!
Ama izin veririseniz, sizinle şimdi konuşmak istiyorum.
But I want to talk about it now, first, if you'll let me.
Mümkünse sizinle biraz konuşmak istiyorum.
I'd like to talk to you for a minute, if we can.
sizinle konuşmak istiyor 34
sizinle konuşmak güzeldi 26
konuşmak istiyorum 121
istiyorum 518
istiyorum ki 20
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinle konuşmak güzeldi 26
konuşmak istiyorum 121
istiyorum 518
istiyorum ki 20
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinki 37
sizinleyim 24
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizindir 39
sizinle mi 26
sizin de 22
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizinleyim 24
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizindir 39
sizinle mi 26
sizin de 22
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36