Tuhaf biri tradutor Inglês
676 parallel translation
Bunu hiç düşünmüyordun, ben de bir şey söyleyip tuhaf biri olmak istemedim.
I haven't said anything before because I didn't want to sound weird since you seem to think nothing of it.
- Dooly mi? Kayıtsızca ihmal edeceğin tuhaf biri de olsam iyi yaşayıp büyüyeceğim.
I'm such an odd freak that even if you ignore me and not take care of me...
- Öyle mi? Tuhaf biri.
I knew he was... peculiar.
Niye, o senden daha tuhaf biri değil.
Why, she ain't the fancy type no more than you are.
Tuhaf. Ama Bay Edward'ın... birçok yönden tuhaf biri olduğunu göreceksin.
But you'll find, Miss Eyre... that in many ways, Mr. Edward is a strange man.
Hayır, ama çok tuhaf biri, çok huysuz.
No, but she is very strange, very moody.
Tuhaf biri olarak görülüyor. "
Considered highly eccentric. "
- Eben çok tuhaf biri.
- That Eben's a strange one.
Ama o yaşlı bayan gerçekten çok tuhaf biri.
That old lady has got a mean streak.
Bir gence göre fazla tuhaf biri.
For a young fellow, he's an odd one.
Tuhaf biri.
She's tricky.
İhtiyar adam tuhaf biri olmalı.
Boy, that old character mut be a kook.
- Tuhaf biri.
- He's a strange one.
Tuhaf biri.
He's strange.
Sence de tuhaf biri değil mi?
He's a strange man, don't you think?
Peki, biliyorsun, o biraz tuhaf biri.
well, you know, she's some incredible creature!
Çok tuhaf biri. Sanki bir şey yapmaya karar vermiş gibi.
He seems resolved to do something.
- Tuhaf biri bunu yaptı.
- Some funny person did this.
Tuhaf biri.
He's peculiar.
Ama şu arkadaşın, Rosybloom, tuhaf biri değil mi?
But your friend, Rosybloom, he's funny, isn't he?
Hiçbir fikrim yok, tuhaf biri.
I don't know, he's weird.
Bu adam çok tuhaf biri boşver onu...
This person looks strange
patron! gelen kişi aşırı tuhaf biri
Boss, the guest is strange
Büyük göt sonunda tuhaf biri oldu.
Big asshole finally turned queer.
Tanrım, çok tuhaf biri!
Christ, what a weirdo!
Bu utanç verici bir şey, ama konuklarımızdan biri... kendisi zengin ve tuhaf biridir, yılanını kaybetti.
It's very embarrassing, but one of our regular guests a wealthy eccentric, has lost his pet snake.
O tuhaf biri.
He's an oddball.
Annen biraz tuhaf biri.
Your mother's a strange one.
Biraz tuhaf biri, değil mi?
He's kind of weird, isn't he?
Freytag... Tuhaf biri.
Freytag, he's a funny guy.
Tuhaf biri.
Strange guy!
Tuhaf biri olsa da söylediklerine inanmalısın.
Even if she seems weird, we have to act like we believe her.
Bugüne kadar anlatılmış en tuhaf öykülerden biri.
It is one of the strangest tales ever told.
Sırf düğünçiçeği familyasından biri gibi olduğu için balayımı, onun suluboya yapışını seyrederek geçirmem biraz tuhaf.
Do you? Why, the very idea that I should have to spend my honeymoon watching her paint in watercolors just because she's like somebody from the buttercup family, I...
Tuhaf biri.
A queer one.
Tuhaf biri.
He's a queer one, all right.
Tuhaf görünüşlü biri.
She looks a bit odd.
O bizden biri değil. Tavırları çok soğuk ve tuhaf.
She is not one of us... and her ways are cold and strange.
Bu olaylardan iki yıl sonra, biri, diğerine tuhaf bir biçimde sarılmış iki iskelet bulundu.
Two years after these incidents, they found two skeletons, one mysteriously holding the other in a fond embrace.
Her hafta birinden biri tuhaf bir hastalığa yakalanıyor.
Every week one or the other is stricken with some odd malady.
Ancak senin kadar güzel biri gidip tuhaf bir adamla evlenmemeli.
But someone as beautiful as you shouldn't go to some strange man.
Kuzeyden gönderilen şu tuhaf vaizlerden biri.
One of those eccentric preachers they send from the north.
Ne tuhaf biri!
Jeez!
Ne kadar tuhaf değil mi, insanlarla ne kadar beraber vakit geçirsek de nasıl biri olduklarını kesin olarak bilemeyiz.
Strange, is it not, how we spend time with people and still can't be certain what they are really like.
Neden bilmiyorum, çünkü onun gibi biri için, tuhaf bir ruh haliydi bu.
I know not why for this in such as him seemed strange of mood.
Çok tuhaf ; zemin çökerken sanki biri ayağımı tuttu da beni aşağıya çekti sandım.
It's weird ; I felt someone grabbing my feet and pulling me down while the floor was collapsing.
Çok tuhaf, aslında korkak biri değilimdir.
It's funny, by nature I am not a coward.
Sanırım bulmak üzere olduğumuz şey sahte ayak izleri koyan ve tuhaf sesler çıkararak insanları mağaraya sokup eşek şakaları yapan biri.
[Chuckles] I think what we're about to unearth... is a practical joker who plants phony footprints... and makes weird noises in caves to put people on.
Bu sana tuhaf gelebilir, Mary... ama peşimde biri olduğuna eminim.
This might sound strange to you, Mary but I'm sure that someone is chasing me.
gerçekten çok tuhaf! kesin şüpheli biri
Didn't you tell us to pay attention to ladies traveling alone
Tuhaf birşeyler hissediyordum, sanki biri atları geceleri alıp götürüyormuş gibi.
I had the feeling the horses were being taken out at night.
tuhaf birisin 17
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci katta 19
birinci 55
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini arıyorum 33
birini bekliyorum 30
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birini öldürdüm 16
birinci subay 32
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
birim 01 25
biri mi öldü 17
birini seç 19
birinci manga 18
birini öldürdüm 16
birinci subay 32