Umalım ki tradutor Inglês
430 parallel translation
- Hayır, umalım ki değildir.
- No, no, let us hope not.
Umalım ki onu tekrar iyileştirebilesin.
Let us hope you'll make her well again.
Umalım ki öyledir.
Well, let us hope so.
İletişim kuramazsak, umalım ki uçakla bizi arasınlar.
Let us hope that the plane starts looking for us when we do not communicate.
- Umalım ki olmasın
- We hope. - Cabbage soup.
- Umalım ki barut ve tüfekler olsun.
- Let's hope it's rifles and powder.
Umalım ki bizim yerimize atları takip etsinler.
Let's hope they track that horse and not us.
Sana ne yapman gerektiğini söylerim ve sonra umalım ki dediklerimi yapabilesin.
I'll tell you what to do and then let's hope you can do it.
Umalım ki ona şans getirsin.
Let's hope it brings him luck.
Umalım ki bizi Meksiko kentine götürür.
Let's hope that it gets us to Mexico City.
İşte, umalım ki, bu bir şans getirsin.
There, now let's hope this'll get a bite.
- Umalım ki karakol hücresi...
- Let's hope it's better than
Umalım ki, iyi bir sabah olsun, Nino.
Let's hope it is a good morning, Nino.
Umalım ki Pazar günü verilecek olan alarmda farklı olsun efendim.
Let's hope Sunday's alert will be different, sir.
Umalım ki geç kalmamışızdır.
Let's just hope we're not too late.
Umalım ki editör yazını okuyana kadar gitmeyesin.
Let's hope you don't leave till the editor has read your article.
- Umalım ki öyle olsun.
- Let's hope so.
Umalım ki bunu tartışacak zamanımız olsun.
Let's hope we have time to argue about it.
Yine de, umalım ki parmağını bile kıpırdatmak zorunda kalamasın. Silah kullanmaya gerek kalmayacağını düşünüyorum,... eğer biz bankadan ayrılırken etrafta kasabadan birileri olursa,... aniden alev alan, saman dolu bir yük arabasıyla meşgul olacaklar.
I don't anticipate any gunplay because if there are any townspeople around when we leave the bank, they're going to be distracted by a hay wagon that's suddenly caught fire.
- Daha gelmedi. Umalım ki babasına benziyordur.
Let's hope he's grown up like his father...
Umalım ki bu yeniden kavuşma demek olsun.
Let's hope it's a reunion.
Umalım ki, onun Kaja'sı en az benim kadar iyi bir aile babası olsun.
Let's hope her Kaja's as much a family man as I am
Umalım ki tavsiyelerim bu kadar çok güvene lâyık olur.
Let's hope that my advice is worthy of so much trust.
Umalım ki onlar da kendilerini aynı şeye hazırlamış olmasın.
Let's hope they're not entertaining similar ambitions.
Umalım ki, birazı "bulaşır", deyim yerindeyse.
Let's hope some of it "rubs off," as they say.
Umalım ki bu anlık duraklamalar alışkanlığa dönüşmez.
Let us hope these momentary lapses do not become a habit.
İkinizin de hayatı için umalım ki bakabiliyor olsun.
Let's hope for both your sakes she still can.
Umalım ki, önce biz buluruz onu. Bu odayı severdim.
But if she's held incommunicado, who knows what they might persuade her to say?
Umalım ki Pepe yeterince yakıt koymuştur.
I sure hope Pepe filled it with enough gas.
Umalım ki, onu hamile bırakmasın...
Let's hope he doesn't get her pregnant...
Umalım ki, öyle olsun.
Nothing, I should hope.
Umalım ki başka talihsizliklerle karşılaşmayın Kaptan.
Then we must hope, Captain, that you will suffer no further mishap.
Umalım ki çabuk başarsın.
Provided he succeeds immediately.
- Umalım ki öyle olsun, Billy.
- Let's hope so, Billy.
Bu ayakkabılarla sağlam durmak zor olacak bu yüzden umalım ki Alman binbaşı bize tam takım spor kıyafeti temin edebilsin.
It'll be tough getting into shape with those boots so let's hope the German major gives us the proper gear.
Umalım ki bu ayrı bir dava olsun.
Well, let's hope this was just an isolated case.
Nitro'yu tekrar elde etmeyi başardın. Umalım ki, bu proje bir patlama ile sona ermesin.
You've managed to reinvent nitro. let's hope this project doesn't end with a bang.
Umalım ki Devon'un, hatırına onu bulabilelim.
Let's hope so, for Devon's sake.
Umalım ki asla gerçeğini kullanmak zorunda kalmayız.
Let's hope we never have to use the real thing.
Eğer bu kadar büyükse, umalım ki suratınızda patlamaz.
Well, if it's that big, let's hope it doesn't blow up in your face.
Umalım ki en az 80 kere alsın.
Let's hope it's going at least 80.
Umalım ki dolaşmaya çıkmış olsun.
Let's just hope she wandered off.
Umalım ki ceza sistemimiz zavallıyı ıslah eder. Teşekkürler memur bey.
Let's hope our penal system can rehabilitate the wretch.
Can yeleğine biraz hava verelim, bot da şişsin... umalım ki.
And a little air pumped into the life jacket... The boat inflates... hopefully.
Umalım ki işler o noktaya gitmesin Albayım.
Awe, let us hope it does not come to that, Colonel.
- Umalım ki, yumuşak bir şeyin üzerine inelim! - Tamam.
- Ooh, let's hope we fall on something soft!
Evet. Umalım ki, Baş Müfettiş,... bu kadar gurur duyduğun adli tıpçılar bir dedektifin yapacağı her şeye el atmasınlar.
Yes, well, let us hope, Chief Inspector, that the forensic sciences of which you are so proud, will not replace every aspect of the detective's work.
Umalım ki sonuncusu olsun.
Let's hope it will be the last one
Aygıtı kurun, test edin ve umalım ki kontrol edebilelim.
... build the device, test it, and just hope that we can control it.
Umalım ki onu tavukla besleyebilsinler.
Hope they can fit a turkey in there.
Farzet ki bu bir ampul sandvici. Ve umalım da bunu yesinler.
Think of it as a light bulb sandwich and hope they swallow it.