English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Y ] / Yalnız değilsin

Yalnız değilsin tradutor Inglês

1,311 parallel translation
Söylediğim gibi yalnız değilsin.
Like I said... You're not alone.
Clark sen yalnız değilsin.
Clark, you're not alone.
Tru, sen yalnız değilsin.
Tru, you're not alone.
- Tatlım, tabii ki yalnız değilsin.
Aw, sweetheart, of course you're not.
Bu çöplükte asla yalnız değilsin!
You're never alone in this crapshack!
Yalnız değilsin.
You're not alone.
- Yalnız değilsin
- You're not alone
Yalnız değilsin, korkmuyorsun
You're not alone. You're not afraid.
O konuda yalnız değilsin.
You're not the only one.
Sakin ol, yalnız değilsin.
Calm down, you're not alone.
- Pekala, yalnız değilsin.
- Fine, you're not lonely.
- Hayır, yalnız değilsin, Martine.
- No, you're not alone, Martine.
Sen yalnız değilsin.
You're not the only one.
Evet, yalnız değilsin.
yeah, you're not alone.
Dinle tatlım, yalnız değilsin.
Listen, honey, you're not alone.
Yalnız değilsin.
Not alone.
- Yalnız değilsin.
- Well, you're not alone.
Şimdi yalnız değilsin CIeveIand.
Now you're not alone, Cleveland.
Gerçekten herkesi görebilirsin.Hiçbir zaman istemezsin, sen asla yalnız değilsin.
Any time you want, and you're never lonely.
Hey, bu kez yalnız değilsin.
Hey, look, you're not alone this time.
Bilmeni istiyorum ki eğer konuşacak birini arıyorsan, yalnız değilsin.
I, uh... Uh, just wanted you to know that if you're looking for someone to talk to in here, you're not alone.
Oldu mu? Yalnız değilsin.
You're not alone.
Yalnız değilsin. Ben varım.
You're not alone.
Yalnız değilsin!
You're not alone!
Korktuğunu biliyorum ama yalnız değilsin.
I can explain what's happening to you.
Ama hiç değilse artık yalnız değilsin. Seni seven biri sana yardım etmeye geliyor.
But at least, now you're not alone and you have someone who loves you coming to help
Yalnız değilsin.
You're losing it?
Sonuncu olsan bile yalnız değilsin.
And even if you are the last you're not alone.
Düşündüğün kadar yalnız değilsin.
And you're not as alone as you think you are.
Bu konuda yalnız değilsin.
You're not the only one.
Üstelik, yalnız değilsin.
Besides, you're not alone.
Yani, yalnız değilsin. Söylediklerin, benim yaşadıklarımla o kadar benzer ki ben de alkolün tarumar ettiği bir aileden geliyorum.
Like, me, I could completely relate to what you were saying, because I come from a dysfunctional, alcoholic family.
- Ama yalnız değilsin?
- You're not lonely?
Biliyorsun. Yalnız değilsin.
You know, you're not alone.
Orada yalnız değilsin, değil mi?
You're not alone there, are you?
Yalnız değilsin.
Well, you're not alone.
sen yalnız değilsin Trevor.
You are not alone, Trevor
Yalnız değilsin.
You're not.
Yalnız değilsin, tamam mı?
See, you're not alone, all right?
Arayacağım. Zoe, yalnız kalmak zorunda değilsin.
Zoe, you don't ever have to be lonely, you know that.
İnterneti kullanan yalnız sen değilsin.
You're not the only one who uses the Internet.
Sen artık yalnız değilsin.
You are not alone anymore from today.
Yalnız artık o kadar küçük değilsin.
You're just not a little girl anymore.
Yalnız değilsin.
I got your back, okay?
Artık yalnız değilsin.
You're not alone anymore.
Sadece bunu yapmak zorunda değilsin diyorum - biliyorsun, ben varım, başka insanlar var. bunu yalnız başına yapmak zorunda değilsin.
I'm just saying that you don't have to - you know, you have me, you have other people, you don't have to do this alone.
Yalnız olmak zorunda değilsin.
You don't have to be alone.
Yalnız olmak zorunda değilsin, Ford.
You don't have to be alone, Ford.
Yalnız kalmak zorunda değilsin.
You do not.
Artık yalnız olmak zorunda değilsin.
You don't have to be alone anymore.
John Tucker, benim için yalnız bir erkek var. Ama o sen değilsin.
John Tucker, there's only one guy out there for me... but you are not him,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]