Zavallı kadın tradutor Inglês
858 parallel translation
Sersemlemiş bir halde ortada dolaşan bu zavallı kadın da çok korktuğu şeyleri yapıyordu.
This poor woman, also in a bewildered condition, does during her sleep just what she fears the most.
Zavallı kadın!
Poor woman!
Zavallı kadınım, bunu büyük bir iltifat olarak görür.
My poor old woman, she'd look upon it as a tremend-uous compliment.
- Bize yardım edebilecek tek kişi o zavallı kadın.
Can't prove it, of course. The only one who can help us is that poor woman.
Manderley yakınlarında yelkenliyle gezerken boğulmuştu zavallı kadın.
She was drowned, poor dear, while she was sailing near Manderley.
Zavallı kadın günahkârdı.
That poor woman sinned.
Sese doğru koşarken, zavallı kadın aşağıya düşmüş.
As he ran towards it, the poor lady came crashing down.
Zavallı kadının halini görmüyor musun?
Can't you see the state the poor woman's in?
Zavallı kadın.
That poor woman.
Zavallı kadın.
Poor girl.
Böyle aptalca sorular sorarak zavallı kadını rahatsız etmiş olabileceğimi hiç düşünmüyorsun herhalde.
Do you think I was gonna drive the lady crazy... with a bunch of silly questions?
Evet, evet, zavallı kadın.
Yes, yes, poor woman...
Bu zavallı kadın.
This poor woman.
Wilson, 0 zavallı kadın buradan ayrılmamalı.
Wilson, that poor woman mustn't leave the grounds.
İntihara teşebbüs eden şu zavallı kadın...
That poor woman who attempted suicide...
Hiç! - Zavallı kadın!
- Poor woman!
- Zavallı kadın.
- Poor woman.
Zavallı kadın yalnızlık çekiyor olmalı.
The poor woman must feel lonely.
Zavallı kadın.
Poor woman.
Zavallı kadın, çok yorulmuştu.
She was tired.
Besbelli, zavallı kadın sizi anlamamış.
Obviously, the poor woman couldn't understand you.
- Zavallı kadın ıstırabından kurtuldu.
- She's out of her misery, poor woman.
Ne kötü davrandım ona, zavallı kadın!
How bad I was to her, poor woman!
Zavallı kadının yaşadığına biraz olsun sevinmemiz gerekirdi.
You'd think we could be a little bit happy that the poor woman is alive and well.
Bu zavallı kadın, bütün gün boyunca tanımadığı ve iligilenmediği insanların hikayelerini dinledi durdu.
This poor woman has listened all day to stories... about people she doesn't know and has no interest in.
Git hadi, git, zavallı kadın.
Go, go, poor soul.
Zavallı kadına yardımcı olmayacağını bilsem de elimden geleni yapacağım.
I know there isn't anything that will help that poor creature... but I'll do what I can.
O zavallı kadını düşünmeden edemiyorum belki de şu anda bir kilerde bir yerlerde yatıyor, bir ocağa itilmeğe hazır bir durumda.
I just can't stop thinking about that poor woman probably lying in a cellar someplace right this minute, just ready to be popped into the furnace.
Zavallı kadın başka ne yapabilir ki?
What else could the poor woman do?
Cecily'yi rahatlatır, zavallı kadın.
It'll comfort Cecily, poor dear.
Kadınların bu kadar zavallı olduğunu ve etraflarında her zaman hatalarından faydalanacak erkekler olacağını bilmiyordum.
I don't know women were such poor wretches... that there's always some man around to profit by their mistakes.
Daha treni ele geçirmeden bunu yapmaya kalksa neyse. Ama zavallı Bay Baum'a yaptığı işkenceden sonra... Buraya bakın Bayan Haggerty, bana kalırsa o kadına haksızlık ediyorsunuz.
Bad enough before he held up the train but after he tortured Mr Baum... I think youre doing the woman an injustice.
Ben korumasız insanları savunan zavallı bir kadınım.
You pick on women and rob defenseless people.
Ve zavallı mülteciler — Biliyorsun, uzaklara gitmeye çalışan çocukla kadın — makineli tüfekle vuruldular.
And those poor refugees — You know, the women and children who tried to get away — they machine-gunned them down.
Kadınları, içinde esir tutuldukları ülkeye verdiği erkek çocukların sayısına göre değerlendiren zavallı ayırımı...
- Whose pathetic distinction is the number of male children she contributes to the very state which holds her in bondage.
Zavallı yaşlı kadının gidecek bir yeri yok.
Supposing the poor old woman has no place to go?
Pekala. Ama herhalde bulaşıkçı kadının zavallı köpeğine ne yaptığının farkındasındır.
Very well, but I suppose you know what you're doing... to the scullery maid's poor little dog.
Bulaşıkçı kadının zavallı küçük köpeğini düşünüp durdum.
I kept thinking of the scullery maid's poor little dog.
Kadının kapı komşusu olan zavallının biriymiş.
Some poor slob lives right across the hall from her.
Cinayet hakkında, bu gece 11 : 15'te zavallı ve masum bir kadının korkunç ve soğukkanlı bir şekilde öldürülmesi hakkında konuşuyorlardı.
It was about a murder... a terrible, coldblooded murder... of a poor, innocent woman tonight at 11 : 15.
Benim gibi zavallı, aciz bir kadın ne yapmalı?
What should a poor, helpless woman like me do?
Zavallı Michael, heyecan verici bir kadını sıkıcı bir bez bebek için terkederek nasıl da kendini mahvediyor.
Poor Michael, how he shortchanges himself deserting a warm, exciting woman of the world for an insipid wax doll.
keşke zavallı, kıskanç, hain bir kadın gibi davransaydım - böylece kocan mı suçlanabilirdi?
It's better that I be set down as a wicked, jealous, spiteful woman than that - Than that your husband should be suspected?
ve bu zavallı, cesur, üzgün küçük kadın... o jüri tarafından yargılanacak -
And when this poor, brave, pathetic little housewife... gets through with that jury -
Sonra kalkıyorsun ve şu zavallı yaratığa özgürlüğünü veriyorsun kadının kalbinden kendini zarif şekilde özgürleştirdiğin gibi.
So you got up and you gave that poor insect its freedom, with the same elegance with which you freed yourself from the woman's heart.
Zavallı yaşlı kadın.
Poor old woman.
Zavallı bir kadının başı dağlanmış.
Some poor woman got her head bashed in.
Zavallı çocukların, o kadının sürüklediği günah yuvalarında nelere tanık olduklarını ancak Tanrı bilir.
Heaven only knows what unholy sights and sounds... them innocent little babes has heard... in the dens of perdition where she dragged'em.
Ben zavallı, şaşırmış, biraz da aklını kaçırmış bir kadınım biliyorsun.
I'm a poor, deluded old woman, probably mad, you know...
Kadın psikolojisine gelince, zavallı çocuğum, Taş Devri'nde çakılıp kalmışsın.
When it comes to female psychology, my poor boy, you're stuck in the Stone Age.
Zavallı ölüme mahkûm kadın.
Poor doomed woman.
kadın 780
kadınım 29
kadınlar 410
kadınları 28
kadınların 29
kadınlara 22
kadının 24
kadını 18
kadın yok 19
kadın mı 89
kadınım 29
kadınlar 410
kadınları 28
kadınların 29
kadınlara 22
kadının 24
kadını 18
kadın yok 19
kadın mı 89
kadın da 16
kadın değil 18
kadın nerede 26
kadınlar ve çocuklar 24
kadın kim 20
kadınlar mı 20
zavallı 389
zavallım 26
zavallıcık 135
zavallı şey 169
kadın değil 18
kadın nerede 26
kadınlar ve çocuklar 24
kadın kim 20
kadınlar mı 20
zavallı 389
zavallım 26
zavallıcık 135
zavallı şey 169
zavallı adam 286
zavallılar 55
zavallı herif 18
zavallı ben 20
zavallı çocuk 243
zavallı aptal 20
zavallı bebek 22
zavallı sevgilim 51
zavallı john 27
zavallı annem 21
zavallılar 55
zavallı herif 18
zavallı ben 20
zavallı çocuk 243
zavallı aptal 20
zavallı bebek 22
zavallı sevgilim 51
zavallı john 27
zavallı annem 21