English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ç ] / Çali

Çali tradutor Inglês

347 parallel translation
Bunu anlatmaya çaliºiyorum.
That's what I'm trying to tell you.
Ne yapmaya çaliºiyorsun?
What are you trying to do?
- Evet, orada çaliºiyor.
- Yeah, that's where he works.
Morgan'in iºbirlikçisi. Galiba sanatoryumu Bn. Judy'nin elinden almaya çaliºiyorlar.
He's in with Morgan and I think they're trying to get the sanitarium away from Miss Judy.
Günlerdir sizi görmeye çaliºiyorum... ... ama hala baºardigim söylenemez.
For days, I've been trying to see you and I still don't seem to be able to make the grade.
- Owen Merritt'e çaliºiyoruz.
- We work for Owen Merritt.
Seninle çaliºma odasinda görüºebilir miyiz?
I'd like to talk to you in the study.
Annem bizim için köpek gibi çaliºiyordu.
I saw Mother work like a horse to keep us alive.
Onu bulmaya çaliºiyorum.
I've been trying to find him.
Aklima gelmiºken Merritt, artik Isham için çaliºmiyorum.
By the way, Merritt, I just quit working for Isham.
Arkadaºimin demeye çaliºtigi ºu... bu kaleyi buraya kurmaniz, kötü duygulara sebep olmuº... bu yüzden KiziI Bulut eºyalarimiza el koydu.
What me friend means to say is... that on account of your building this fort, stirring up bad feelings... we was relieved of them things by Red Cloud.
Bütün akºam onlara ulaºmaya çaliºtik.
We've been trying to get through all evening.
- Herhalde diºari çikmaya çaliºiyordur.
- it's probably trying to get out.
Hazir ºansi varken vurmaya çaliºacaktir.
He's got to strike soon while he's got the chance.
Bu kaledeki 148 adam ve kadina onun yapmaya çaliºtigi farkli miydi sanki?
What do you think he was trying to do to 148 men and women in this fort?
Ama iyi bir Hiristiyan bundan kurtulmaya çaliºir.
But a good Christian fights it off.
Diºarda kendini öldürmeye mi çaliºiyordun?
What were you trying to do out there, kill yourself?
Jesse onlara karºi koymaya çaliºti ama çok hizliydilar.
Jesse tried fighting them off, but they just hit too fast.
Getirdigim adamlar güçlüdür. Gümüº madenlerinde çaliºmak için idealler.
The men I took are strong, they're ideal for working in the silver mines.
Güçlüdür ve iyi çaliºir.
She's strong. She's a hard worker.
Erkekleri gümüº madenlerinde çaliºtiracaklar. Kadinlari da Chihuahua'ya götürüp...
Sell the men for slave labour in the silver mines... take the women down to Chihuahua and sell them for- -
Jack Amca'yi çaliºirken hiç görmemiºtim.
Never seen old Uncle Jack raise a sweat before.
Ben çaliºmamdan bahsediyorum.
It's the working I'm talking about.
Dal, hazir kadin irkini anlamaya çaliºiyorken... orada yikanabilirsin de.
Hey, Dal, while you're down there trying to figure out the female race... you might as well take a bath.
Sevgili dostum, sen buna bir iş teklifi mi diyorsun?
My dear man, you cali that Ia business proposition? I
Şu çağrıya hayır demek çok zor değil mi, Buck?
It's hard to say no to that cali, isn't it, Buck? '
- Ben Cali...
- l'm Cali...
Evet ve böylece hafta bitmeden Cali'de olabileceğiz.
We're gonna be livin'large in Cali before the week is out.
Medellin değil, Cali karteliyle bağlantıları varmış...
Suspected ties to the Cali cartel, not Medellin...
Dün Cali kartelinden birine konuşurken sesini banta aldık.
Yesterday we taped him talking to a Cali cartel subject.
Öğretmenin Cali uyuşturucu karteliyle çalışmayı önerdiğini söylediniz.
You said the Teacher had suggested working with the Cali drug cartel.
Senden hoşlanmıyorum, tamam mı?
I don't like what you do for us. I don't like these Cali assholes.
Bizim için yaptığın işi sevmiyorum. Cali piçlerini de sevmiyorum.
These fucking guys from Calabria..!
- Bir daha.
Cali. the Calabrians...
Bir çok anlaşma yapmışlar. Cali.
- The government of...
Cali'li dostlarım ondan sıkılmaya başladı. Hoşuna gitti mi?
My colleagues from Cali are growing tired of him.
Cevaplar belli. Diaz, Cali'den para aldığını kabul etmez.
Diaz isn't doing to admit he's taking money from Cali.
Cali cirpi filan.
Maybe a twig garnish.
- Cali.
- Cali.
Bir karpuz patlattın.
You blew up a cali-melon.
O karpuzu patlattım.
I blew up * that * cali-melon.
İşte Cali'ye dönüş Cali, Cali.
Here's to going back to Cali Cali, Cali.
Uyandır kıçını, California.
Announcer : Wake your ass up, Cali.
California'ya gideceğini ve asla dönmeyeceğini söyledi. Sarhoşken telesekreterine zavallı mesajlar bıraksan bile olmazmış.
He said that he was going back to Cali and he was never coming back, no matter how many pathetic, drunken messages you leave on his answering machine.
Kaliforniya plakalı ama adam sürekli kaçıyormuş.
Cali tags and license, but he was all squared away.
Ya da LL Cool J'in "Goin'Back to Cali" sini.
or... or LL Cool J's "Goin'Back to Cali."
Ve herkesin de çok uzun zamandan beri bildiği gibi Smoke Cali'nin Kralı idi.
As long as anyone can remember, Smoke was known as "The King of Cali."
Bir tesadüf. Bakın Kuzey Kaliforniya'daki her yarışa katıldınız, şimdi de buradasınız, neyse, söyleyeceğim şu ki
Look, man, y'all worked y'all's game in Northern Cali, and now you're gonna squeeze out L.A., and I'm saying, do your thing.
Onun tacı var.
He's the King of Cali.
Sende Kaliforniya Kralı olacak yürek yok.
You ain't got the heart to be King of Cali.
Ben Kaliforniya'nın Kralıyım bebeğim.
I am the King of Cali, baby.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]