English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bilmiyor musunuz

Bilmiyor musunuz tradutor Espanhol

1,019 parallel translation
- Niye ama? - Bilmiyor musunuz?
¿ Por qué?
Sultan dünyanın en büyük oyuncak koleksiyonuna sahip, bilmiyor musunuz?
La colección del sultán es la mayor del mundo.
Kim olduğumu gerçekten bilmiyor musunuz?
¿ De verdad no sabe quién soy?
Yani kusun ne oldugunu bilmiyor musunuz?
¿ Quiere decir que no sabe qué es ese pájaro?
Oh, çok, ama çok Bilmiyor musunuz
Oh, desde luego que sí
Üstünüze vurmanın bazen idam gerektiren en ciddi askeri suçlardan olduğunu bilmiyor musunuz?
¿ No sabe que pegar a un superior es una de las faltas más graves del código militar y en algunos casos se le puede castigar con la muerte?
Hee, hee. Neden, bilmiyor musunuz?
¿ No lo sabéis?
Bunun suç olduğunu bilmiyor musunuz?
¿ No saben que es un delito menor?
Onların işlediği suçların size yüklendiğini bilmiyor musunuz?
¿ Sabéis que os echan la culpa de todos los crímenes que cometen?
- Bilmiyor musunuz?
- ¿ No? - No.
- Yoksa bilmiyor musunuz?
- ¿ O no lo sabe?
Evinizde kimin olduğunu bilmiyor musunuz?
¿ No sabes quién está en tu casa?
- Bilmiyor musunuz?
- ¿ No lo sabe?
Nerede olduğunuzu bilmiyor musunuz?
¿ No sabe dónde está?
Kadının dedikleri dışında 5000 doları neden istediklerini bilmiyor musunuz?
Aparte de eso ¿ hay algo que merezca pagar 500o $?
Durun bakalım! Savaş olduğunu bilmiyor musunuz?
George, por causa de su oído, libró la batalla de Bedford Falls.
Herhangi bir aksiliğin derhal bildirilmesi gerektiğini bilmiyor musunuz?
¿ No sabe que debe informar en el acto de cualquier incidente?
- Benim hastam olduğunu bilmiyor musunuz?
- ¿ No sabe que es paciente mío?
Bay Mattei bir şüphelinin suçlu muamelesi görmesi gerektiğini bilmiyor musunuz?
Señor Mattei, ¿ no sabía que un sospechoso debe considerarse como un culpable?
- Siz hiçbir şey bilmiyor musunuz? - Hayır.
- ¿ Usted no sabe nada de ella?
- Bilmiyor musunuz?
- ¿ No sabe?
- Kaç yıl geçti o günden beri? - Bilmiyor musunuz?
- ¿ Cuánto hace de eso?
- Siz bilmiyor musunuz?
- ¿ Ud. no lo sabe?
- Kim olduğumu bilmiyor musunuz?
- ¿ No sabe quién soy yo?
- Öldü, bilmiyor musunuz?
- ¡ Muerta! ¿ No lo sabe? .
Bilmiyor musunuz?
- A las cerillas, ¿ lo conoce?
Peki ya siz? Siz de bir şey bilmiyor musunuz?
¿ Y tú?
Bayan, gece çöp yakmanın kanunlara aykırı olduğunu bilmiyor musunuz?
¿ No sabe que es ilegal usar el incinerador por la noche?
Zengin bir adamın güzel bir kız gibi olduğunu bilmiyor musunuz?
¿ no ve que un hombre rico es igual que una chica guapa?
Bunun yasak olduğunu bilmiyor musunuz?
¿ No saben que es ilegal?
Hani şu sakladığınız, bilmiyor musunuz?
La que estáis escondiendo.
Bilmiyor musunuz?
¿ No lo sabéis?
Nasıl yani, bilmiyor musunuz?
¿ Qué quiere decir, señor?
Yakalanmış kaçak bir kölenin başına ne gelir bilmiyor musunuz?
- ¿ Aún no sabéis qué le pasará? Fijaos en mi frente. Éste es el castigo.
Otur, beyinsiz. Onun ne anlama geldiğini bilmiyor musunuz?
¡ Son comunistas, son enemigos!
Tatlı su incisinin beş para etmediğini bilmiyor musunuz?
¿ No sabes que las perlas de agua dulce no valen nada?
Detayları bilmiyor musunuz, Komiser?
¿ No conoce los detalles, Sargento?
Bilmiyor musunuz, annesi onu doğurup uğursuz ismini verdikten sonra öldüğünü...
¿ Os han contado que su madre dio a luz, le puso ese nombre malvado y murió?
Bilmiyor musunuz, ilahi yıldırımın çarparak onu damgaladığını...?
¿ Que un rayo de Dios lo fulminó y lo marcó?
Bilmiyor musunuz, kilisede kutsal bardağın içine tükürdüğünü...?
¿ Que escupió en un cáliz sagrado en la iglesia de Valparaíso?
Bilmiyor musunuz, son yolculuğunda neler olduğunu...?
¿ Y lo que ocurrió en su último viaje?
Bu uğursuzluğu bilmiyor musunuz?
¿ No sabe que eso trae mala suerte?
Bunu bilmiyor musunuz?
¿ Es que no lo entienden?
Yangın hortumuyla oynamak yasaktır, bilmiyor musunuz?
¡ No se juega con las mangueras de incendios!
Bir medyumu transtan uyandırmanın hayati riskini bilmiyor musunuz?
¿ No sabe que despertar a un médium en trance pone en riesgo su vida?
Bunun ne olduğunu bilmiyor musunuz?
¿ No sabe cuál es?
Oldukça şakacı. - Sahiden bilmiyor musunuz?
¿ Quién es ese hombre?
Kimin yaptığını bilmiyor musunuz?
- ¿ No tienen al culpable?
Bilmiyor musunuz?
- ¿ No lo sabe?
- Bilmiyor musunuz?
La ayudaré... u observaré.
Gerçekten de bilmiyor musunuz?
¿ Realmente no lo sabéis?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]