Böyle bir şey olamaz tradutor Espanhol
323 parallel translation
Böyle bir şey olamaz...
Pero... es imposible.
Bu meteor ya çok hafif, ki böyle bir şey olamaz, ya da içi bos.
O este meteoro es muy ligero, lo cual es imposible, o es hueco.
Böyle bir şey olamaz.
Esas cosas no ocurren.
"Böyle bir şey olamaz" mı diyorsunuz?
¿ No puede suceder, dice usted?
- böyle bir şey olamaz!
- ¿ Qué tipo de charla es ésa?
Olamaz. Böyle bir şey olamaz.
Esto es terríble. esto no quedara en nada.
Böyle bir şey olamaz.
Esto no es posible.
Böyle bir şey olamaz.
No va a ningún sitio, está descartado.
Böyle bir şey olamaz.
No es nada de eso.
Dışişleri Bakanlığı'nda görevli olduğum sürece böyle bir şey olamaz.
No mientras yo trabaje para el Departamento de Estado.
Asla böyle bir şey olamaz ki.
¿ Cómo puedes decir eso?
Böyle bir şey olamaz mı?
Podria ser... algo asi?
Dr. Zee, kesinlikle böyle bir şey olamaz.
Dr. Zee, Seguramente esto está fuera de discusión.
- Böyle bir şey olamaz.
Esto no es posible.
Bebeğim Noogman için böyle bir şey olamaz.
Cariño, eso es imposible para el hombre Noog.
Böyle bir şey olamaz.
No existe tal cosa.
Bizim aramızda asla böyle bir şey olamaz.
Una cosa así nunca sucederá entre nosotros.
Böyle bir şey olamaz!
Das ausgezeichnet ista nicht!
İmkânsız bir durum, böyle bir şey olamaz.
Es imposible. No puede ser.
Hayır, böyle bir şey olamaz.
No, no puede ser.
Tüm sistemleri kontrol ettim. Böyle bir şey olamaz.
Usé todos los sistemas.
- Ben varken böyle bir şey olamaz.
- No mientras yo esté aquí.
Böyle bir şey olamaz.
De ninguna manera.
Böyle bir şey olamaz.
Esta clase de emergencias no puede suceder.
Öpüşmeye başladık, bir baktım... - Bir vampir iyi bir insan olabilir mi? Böyle bir şey olamaz mı?
Nos estábamos besando y de pronto- ¿ Un vampiro puede ser bueno?
Böyle bir şey olamaz. Bir çocuk onu öyle pat diye çözemez.
No pudo haber sido un niño.
Böyle bir şey, Watson, yüzyıllarca aktarılan bu şey sırf anlamsız olamaz.
Es imposible que algo como eso, que ha sido repetido durante siglos pueda ser sólo una sarta de tonterías.
Böyle bir şey yapan hiç bir İngiliz beyefendisi bu kulübe adımını atacak kadar küstah olamaz.
Ningún caballero inglés de haberlo hecho... tendría el descaro de poner un pie en este club.
Böyle nazik biri, yapmış olsa bile, muhtemelen ona bir şey yapmış olamaz.
Es tan buen tipo que no creo que le hiciera nada.
Ben oradayken böyle bir şey olmuş olamaz.
Eso no pudo haber ocurrido en mi presencia.
Böyle bir şey olamaz.
No es posible.
Artık böyle bir şey söz konusu olamaz.
Eso está en manos de otros.
Olamaz böyle bir şey.
Esto no ha sido.
- Böyle bir şey olamaz. - Neden?
- No puede ser, no pueden pillarle.
Olamaz böyle bir şey.
No hay tal cosa.
ÖĞRENCİ VE SEVGİLİSİ ÖLÜ BULUNDU.... Böyle bir şey olmuş olamaz!
ESTUDIANTE ASESINADA JUNTO A SU AMANTE
Böyle bir şey mümkün olamaz!
¡ No, por favor! ¡ No te quites eso!
Daha yanlış bir şey olamaz. Böyle söylentileri hep o alçaklar yayıyor.
No hay nada más falso, y son canallas los que dicen eso.
Böyle bir şey olamaz!
Maldita sea...
Böyle bir şey kesinlikle olamaz, yoksa hatırlardım.
Eso no pudo pasar jamás, o lo recordaría.
Böyle bir şey yapmış olamaz. " demiş kardeşini korumaya çalışmıştı.
Él no podría haberlo hecho ". Él trataba de encubrir a su hermano.
Evet, doğru. Biri böyle bir şey söylerse, dost olamaz.
Si alguien dijera algo así no sería un amigo.
Böyle bir şey olmuş olamaz.
- Es imposible.
Böyle bir aşkta hiçbir şey ayıp olamaz.
Nada puede ser obsceno en esa clase de amor.
Olamaz böyle bir şey!
¡ No puede ser!
Balkabağım, böyle bir şey mümkün olamaz.
Bueno, calabaza, no puede ser.
Sözünü unutmuş olamaz, kaptan böyle bir şey yapmaz.
Él jamás olvidaría una promesa.
Ekipten hiç kimse böyle bir şey yapmış olamaz.
En el equipo, nadie habría hecho algo como esto.
- Böyle bir şey söz konusu olamaz.
- ¡ Eso es inadmisible!
- Olamaz böyle bir şey.
Pero no hay semejante cosa...
Böyle bir şey yapmış olamaz.
Ella no pudo haber hecho nada como eso.
böyle bir şey yok 21
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir yerde 16
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir zamanda 26
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
böyle 531
boyle 17
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir yerde 16
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir zamanda 26
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle söyleme 179
böyle olsun istemedim 34
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böyle değil 53
böyle gel 42
böyle mi düşünüyorsun 72
böyle gelin 49
böyle söyleme 179
böyle olsun istemedim 34
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böyle değil 53
böyle gel 42
böyle mi düşünüyorsun 72