Diğer tradutor Espanhol
82,446 parallel translation
- Belki de diğer yoldan çıkmışlardır.
- Tal vez salieron por otra parte.
Onları parkın diğer tarafına çekeceğim.
Los atraeré al otro lado del parque.
Dövme yok, tıpkı diğer adam gibi.
Sin tatuajes, como el otro.
Diğer çetelerle ittifak kuruyordu.
Hacía alianzas con otras pandillas.
Tıpkı diğer her gaddar sosyetiklerdeki gibi yeteneklerini boşa mı harcadı?
¿ Al igual que cualquier otra socialite insípida? ¿ En la que está desperdiciado sus talentos?
Köprünün diğer ucunda beni bekliyor.
Esperándome al otro lado del puente.
Ayrıca, bütün bu dinler diğer tarafta, daha önce olduğumuzdan bile daha güçlü olarak yükseleceğimizin sözünü veriyor.
Pero todas estas religiones también prometieron que saldríamos del otro lado, aún más fuertes de lo que éramos antes.
Will duvarın diğer tarafında, Ve Bram hapiste.
Will está del otro lado del muro y Bram está en la cárcel.
İpten yukarı tırmanıyorsun, sonra ipi diğer tarafa sarkıtıyorsun.
Subes por un lado y bajas por el otro.
Lindsay'in sana, diğer insanların inandıkları şeyin kötü olduğunu öğrettiğini biliyorum.
Yo sé... que Lindsey te ha enseñado que lo que otra gente cree es malo.
Duvarın diğer tarafında beni neyin beklediğini bilmiyorum.
No sé qué me espera al otro lado del muro.
Sen Will Bowman'ın diğer oğlusun.
Eres el otro hijo de Will Bowman.
Çünkü Beau, takımın diğer üyelerinden biri kayıplara karıştı.
Porque Beau, uno de los otros miembros de nuestro equipo, desapareció.
Bence insanlar diğer insanlarda... aradıkları şeyi görürler.
Creo que la gente ve lo que quiere ver en los demás.
Tarçın ve kırmızı biberli....... ve sanki diğer 500 baharat kullanılıyor.
Es con canela y pimentón y como otras 500 especias.
Göster bana diğer elini.
Muéstrame la otra mano.
Kişisel profilleri diğer sitelerden daha derine ulaşıyor.
El perfil de personalidad va más allá que el de otros sitios.
O diğer şeyi seçtim.
Siempre elegí algo más.
Spartan Ives ve diğer ülkelerde benim başına gelenlerin aynısının senin de başına gelmemesi için seni koruyan bir avukat ordun var Larry.
Larry, tú tienes equipos de abogados en Spartan - Ives y locales en esos países que aseguran que no te jodan como a mí.
Bu Axe Capital'deki diğer işlerimin de dahil olduğu ilgili orantılı bir primdi.
Se adecuaba a otros bonos de Axe Capital.
- Hayır, diğer yarını buraya getir.
No. Trae a tu mejor mitad.
Kızımı tahtın diğer tarafına oturtan da Tanrının takdiri.
Y es Dios quien pone a mi hija en el trono a su lado.
Diğer kızlarım ;
Mis otras hijas.
Diğer York kızları getirir.
Las otras muchachas York sí.
diğer hanedanlıklarımızın yapacakları ve şu anda, bağışlayın beni Majesteleri ama sizin, geleneklerimizi bile bilmeyen, ömrünü Fransa da geçirmiş bir Gallerli olduğunuzu düşünüyorlar.
Solo puedo hablar por lo que hará nuestra Casa y actualmente sienten, con su perdón, su alteza que usted es un Galés criado en Francia que ni siquiera conoce nuestras costumbres.
Evet, diğer yandan Josh ve Victoria serbest kaldı.
Pues sí, Josh y Victoria se fueron. Por un lado.
Diğer yandan onları suçlayamayız.
Por el otro, ¿ quién puede culparlos?
Eğer bunu okuyorsan, haklıymışım. ... ve Brakebills'deki diğer herkes yanılmış. "
Si estás leyendo esto, yo tenía razón y los demás en Brakebills estaban equivocados.
Diğer tarafta görüşürüz.
Nos vemos del otro lado.
Ama dosyandaki diğer olaylar bazı sorular doğuruyor.
Pero... hay otros hechos en su expediente que debemos cuestionar.
Diğer oğlun Bram hakkında konuşalım.
Hablemos de su otro hijo, Bram.
Ama diğer dinlerin de hepsi bunu söylüyor.
Pero muchas otras religiones dicen eso.
Diğer dinler dev bir duvar inşaa etti mi?
¿ Acaso esas religiones construyeron muros gigantes?
Fabrikaya yada başka bir çalışma kampına gitmezdin. Sadece ölürdün. Bu kamptaki diğer bütün mahkumlar gibi.
No en La Fábrica ni en otro campo de trabajo, simplemente muerto, junto con el resto de prisioneros de este campo.
Diğer kapı kilitli.
¡ La otra puerta está cerrada con llave!
Diğer sütunlar ne peki?
¿ Qué significan las otras columnas?
Tecrübelerime göre, arkadaşlar bazen diğer arkadaşları için bu kuralları esnetir.
En mi experiencia... a veces los amigos rompen las reglas por sus amigos.
Snyder'ı yükleme rıhtımının diğer tarafındaki bir depodan çıkarken gördüm.
Vi a Snyder salir de la bodega del otro lado del muelle de carga.
Bellekteki diğer bilgi, Üzerinde çalıştığımızla eşleşti.
El resto de la información que conseguimos en ese USB coincide con otra cosa en la que hemos trabajado.
Bellekten elde ettiğimiz diğer bilgi ise üzerinde çalıştığımız başka bir şeyle eşleşti.
El resto de la información que conseguimos en ese USB coincide con otra cosa en la que hemos trabajado.
Merak ediyorum, çekici ve fanatik kız arkadaşına yardım etmek için kartımı çaldığında sadece kendin için değil, bu yerdeki diğer herkes için de ne gibi sonuçları olacağını hiç düşündün mü?
Me da curiosidad, si cuando te robaste mi tarjeta de acceso para ayudar a tu atractiva y fanática novia, pensaste en las consecuencias, no solo para ti, sino para todas las personas en este lugar.
Sizi diğer güvenli evde tutuklamaya geldiğimizde, Kapıyı vurmadan önce kaçtın.
Cuando te arrestamos en el otro refugio, te escapaste antes de que abriéramos la puerta.
Diğer kurbanlar için çalışıyorum.
Yo trabajo para el otro sobreviviente.
Ama yaşıtım diğer çocuklar onları seviyorum ama hepsi tam bir korkak.
Pero a los otros niños de mi generación, los quiero, pero son unos llorones.
İşe başladığımda bunu okumam gerekiyordu ama diğer işçilerin beni inek sanmasını istemedim.
Se supone que debía leer esto cuando empecé a trabajar, pero no quería que los demás trabajadores pensaran que era un nerd.
Size'Nefes Kesen Taşlama'yı sunuyorum nam-ı diğer Kafiye Suçu karşınızda Kafiye Suçu Yıldızları'ndan oluşan Nefret Takımı.
Ahora cantaré "Ahogarse en insulto", alias "El crimen del ritmo," del Escuadrón del Odio, en colaboración con las Estrellas del Crimen del Ritmo.
Rocinante'den ayrıldıktan doksan saniye sonra Ceres'teki Liman İşletme ofisine kayıtlı dört kişilik bir futa halkanın diğer tarafından hareket etmiş.
Noventa segundos después que la Rocinante se fue, un esquife de cuatro hombres, registrado en la oficina del director del puerto en Ceres, salió por el lado opuesto del anillo.
Diğer gemi gelip sizi Dünya'ya ve Mars'a götürmek için alacak.
Otra nave vendrá, los transportará a la Tierra, a Marte.
Diğer gemi bize yanaştı.
Otra nave se nos acoplará.
Şu diğer Daxamlılar gibi.
¿ sabes?
Koloninin diğer tarafında bir toplantı var.
- ¿ Disculpe?
diğeri 113
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149
diğer taraf 30
diğer tarafa 33
diğer bir deyişle 112
diğer taraftan 148
diğeri ise 20
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149
diğer taraf 30
diğer tarafa 33
diğer bir deyişle 112
diğer taraftan 148
diğeri ise 20