Diğer yandan tradutor Espanhol
1,177 parallel translation
Sınırlanıyor, dayanıyor diğer yandan engel oluyor, karakterini çalışıyor ruhuna müdahale ederek, daha fazla yumuşatıyor.
Ser controlado, enfrentarse a él resueltamente o sea, limitado ejercita el carácter de uno hace que el espíritu sea más elástico.
Ama diğer yandan buralarda yalnız olmak da iyi değildir.
Por otra parte no es bueno para un hombre estar aquí solo.
Diğer yandan ben bir şahsiyetim.
- Sí. Yo sí soy una persona.
Diğer yandan belki de yanlış olan hiçbir şey yapmadan kendi haline bırak.
Por otro lado, ignorarlo sería un error.
.. bir asistansın ama diğer yandan Dawn bir yapımcı.
Dawn, por lo contrario, es una... Es productora.
Diğer yandan, Derek Camden'in var.
Pero Derek Camden sí.
Diğer yandan, gerçeküstü hikayene inanabilirler de.
Por otra parte, quizá crean su historia fantástica.
Diğer yandan.
Por otra parte...
Bir taraftan şarkı söylüyor, diğer yandan yılanı çıkarıyor. Bir yılan ki, hiç kimse daha önce böyle bir yılan görmemiştir.
Mientras cantas, sacas la serpiente, nadie ha visto jamás una serpiente igual.
Ama diğer yandan sigara içtiğimde bir şişe skoçu 15 dakikada bitirmiyorum.
Por otra parte, mientras fumo no estoy echándome una botella de whisky al coleto en 15 min.
Ben, diğer yandan, iki harika adamla sıkıştım kaldım.
Yo, en cambio, conocí a dos hombres hermosos.
Diğer yandan, çok açık ve duyarlı olmalısınız. GENEL ORGAN BAĞIŞI UYGULAMASI
Y para eso hay que explicarlo de un modo muy claro y muy respetuoso.
Diğer yandan, ben de bir gün için katlanabileceğim kadar rahatsız oldum. Ah, kahretsin.
Yo, por otra parte, ya tuve demasiada incomodidad por hoy.
Sen, diğer yandan, kesinlikle hiç tutkulu değilsin.
Tú, por otra parte, no tienes aspiraciones.
Bir yandan şarap test edip diğer yandan oynarız? !
Tomamos vino hasta quedar ebrios?
Bir haftadır kadınların fikrini almaktan bıktım. Bir yandan Nazi kılıklı o müdür olacak karı diğer yandan Roz'un mızmızlanmaları.
ya he tenido bastante opiniones femeninas esta semana me basta con la nueva dictadora de la emisora y el lloriqueo incesante de roz!
Potansiyel olarak sizin için de çok can sıkıcı. Ama diğer yandan, beni rahat bırakır, Nagus'u da ilk karşılaştığınız hale geri döndürürseniz size garanti veririm bir daha asla bir Ferengi'yle konuşmak zorunda kalmazsınız.
Puede ser un gran fastidio para ustedes, pero por otra parte, si me dejan como estoy y devuelven al Nagus a su estado anterior les garantizo que no tendrán que volver a hablar con un ferengi.
Evet. Evet, diğer yandan bana homoseksüelliğin bir günah olduğunu, ve Tanrı'nın gazabına uğrayacağımı söyledi.
Sí, los demás opinan que la homosexualidad es un pecado y que voy a desatar la ira de Dios.
Diğer yandan sensiz ne yaparız?
Y en ese caso, ¿ qué haríamos?
Diğer yandan, şu Putnam kadını var.
Pero está además esta mujer Putnam.
Diğer yandan bu kapı, yabancı bir arabanın.
Esta puerta, por otra parte, es de un auto extranjero.
Diğer yandan, fakir ve iyi kalpli de olabilir.
Por otro lado, ella podría ser simplemente pobre y de buen corazón.
Diğer yandan, sen ve ben çok benziyoruz bu tuhaf görünebilir.
Verás, tú y yo somos muy parecidos. Aunque eso te parezca extraño.
- Ama diğer yandan şanzımanınız iyi durumda.
Pero por suerte la transmicion esta en muy buen estado
Diğer yandan basmış olsaydı, eleştirmenler Dante benzerliğini fark ederdi.
Si, bueno, por otra parte, si él lo publicaba, Los críticos seguramente se hubieran dado cuenta del paralelo Dante.
Diğer yandan
- Por otra parte...
Diğer yandan bu tarz patlamaların bir başka sebebi de kazara bir büküm motoru evrilmesinden de olabilir.
Una oficial ya defiende a Worf. No necesito otro.
Diğer yandan ben, yalanlar konusunda... hem söylemede, hem de anlamada uzmanım.
Yo, sin embargo, soy un experto contando mentiras y distinguiéndolas.
Diğer yandan... bir an için.
Y ya que estamos sí que ha pasado algún tiempo.
Ama diğer yandan, Leslie'yim ben... çünkü hikayeyi hiç değiştirmemişsin!
iPero, claro, soy Leslie porque no lo disimulaste!
Ama diğer yandan, kendisi olağanüstü bir insandır- -
Sin embargo, es un hombre increíble.
Ama diğer yandan gitmek, arabayla gezmeye devam etmek istiyordum.
Pero en la superficie de mi mente tenía la necesidad de seguir adelante, seguir conduciendo.
Bir yandan soğuktan donarak ölenlerin sayısı artarken, diğer yandan yüzlerce, binlerce insan caddeleri işgal ettiler.
A medida que aumenta la cantidad de muertos por el frío cientos de miles de personas han salido a las calles.
Diğer yandan ben, kapıdan girdiğim andan itibaren sadece ama sadece gerçekleri söyledim.
Yo, en cambio, he dicho la absoluta y completa verdad... desde el momento en que entré por esa puerta.
Bir taraftan Clark'ın güce duyduğu açlığı diğer yandan Edgars'ın telepatlara olan korkusunu körüklediler.
Jugaron junto al poder de Clark y junto al miedo de Edgars a los telépatas, dejándonos en medio.
Diğer yandan bir resim çek.
Saca una foto desde el otro lado.
- Ama diğer yandan...
- Por otro lado...
Diğer yandan hepimizin kurallara ihtiyacı var.
Por otro lado, todos necesitamos reglas. ¡ Ve, ve, ve! Siento lo de la aldaba.
Diğer yandan, senin gibi biri için başka düzenlemeler yapılabilir.
Por otra parte, para alguien como usted, otros acuerdos podría ser necesario.
Diğer yandan, benim işim hayvanlarladır.
Mi trabajo, por otro lado, es con los animales.
Diğer yandan, Comecon un amacının bu ülkeri küresel etkilerden önlemek için ekonomik yardım sağlamak olduğudur.
Por otra parte, el objetivo de Comecon era proveer asistencia económica para evitar que esos países fueran apartados de nuestra esfera de influencia. "
Diğer yandan mutlu olduğunuzdaysa... Çocukluğum çok çok mutlu geçmiş olmalı. Yıldırım hızıyla geçti.
y por el contario, cuando se es feliz, mi niñez debió ser muy muy feliz, porque pasó como un rayo.
Çok tuhaftı diğer yandan değildi.
Era muy extraño, aunque a la vez no.
Ve diğer yandan da yaşam sembolü.
Por el otro lado, el símbolo de la vida.
Ya da diğer yandan, savaşmak için buradaysan, ben de savaşabilirim.
O si por otra parte vino a pelear también puedo hacerlo.
Diğer yandan...
Aunque por otra parte...
Kalbin ıstırapları çabuk geçer. Tıpkı su kabarcıkları gibidir, bir yandan oluşur diğer yandan da biter.
Las miserias del corazón son efímeras... como las burbujas de agua.
Diğer yandan bugün serbestsin. İstediğini yapabilirsin.
Por otro lado, tienes el resto del día libre. ¡ Puedes hacer lo que quieras!
ama diğer yandan... sanırım küçük bir çocuk o daha.
creo que es como un niño.
- Diğer yandan bir zamanlar... ona aşıktım. - Ondan hoşlanmıyorsun.
Al contrario.
Diğer bir yandan, Frank ise, 10 saniye içinde ölecek... Eğer şu siktiğimin kapısını derhal açmazsan.
Pero Frank morirá en unos diez segundos. ¡ si no abres la jodida puerfa ahora mismo!
diğer 21
diğeri 113
diğerleri 136
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149
diğer taraf 30
diğer tarafa 33
diğer bir deyişle 112
diğer taraftan 148
diğeri ise 20
diğeri 113
diğerleri 136
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149
diğer taraf 30
diğer tarafa 33
diğer bir deyişle 112
diğer taraftan 148
diğeri ise 20