English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Dört göz

Dört göz tradutor Espanhol

292 parallel translation
Ömrümde bunlardan daha güzel dört göz görmedim hiç.
No creo haber visto cuatro ojos más bellos en mi vida. Tres, de todos modos.
Hava durumu hakkında yalan söyledin seni hain dört göz!
¡ No te creo ni la hora, traidor, zoquete de cuatro ojos!
Bu çok sık olmaya başladı. Buraya bak, dört göz.
Siempre haces lo mismo.
Ben de öyleydim, sokak lambalarıyla el sıkışırdım çünkü "dört göz" denilmesini istemezdim.
Yo también estuve asi, tropezando con todo el mundo... ... todo por no oirme llamar "cuatro ojos".
YİRMİ DÖRT GÖZ
VEINTICUATRO OJOS
Seninle başlayalım, dört göz.
Empezando contigo, anteojitos.
Dört göz bekliyorum.
Me muero de impaciencia.
Ne de olsa, altı göz dört gözden iyidir.
Después de todo, seis ojos ven mejor que cuatro.
"Selam, dört göz, selam, şaşı."
"Oye, cuatro ojos, oye, bizco."
Senin yerin orası dört göz.
Tu sitio está ahí dentro, cuatro ojos.
Gel de al dört göz.
Ven y cógelo, cuatro ojos.
Şu dört göz mü?
¿ Ese cuatro ojos?
Dört göz, defol git!
Cuatro ojos, lárgate.
Dört göz söyledi.
Me lo dijo Cuatro ojos.
"Dört göz altında" deriz.
Decimos "bajo cuatro ojos".
Peki bu dört göz altından sızan şey nedi?
Lo que hagamos en lo sucesivo está bajo cuatro ojos.
Bu Ufaklık, Amerikan Geyiği, Meyve Suyu, Kaz, Tank, Şansölye, Boğa, Gülle Ekspresi, Dört Göz ve Muhteşem İkili.
Se trata de Peewee, Moose, Jugo, ganso, El Tanque, El Canciller, el toro, La Cannonball Express, especificaciones, y el dúo dinámico.
Pekâlâ, tek sıra halinde dışarı çıkın, sen hariç Dört Göz. Hadi.
Todos archivo, salvo que, Especificaciones.
Dört Göz, bu takımda tek yanlış yapmaya hakkın var.
Usted obtiene una sola oportunidad para hacer un error en este equipo.
"Dört Göz" Shottenhoffer, İç saha oyuncusu.
"Cuatro Ojos" Shottenhoffer es suplente.
- İkile, dört göz.
- Piérdete, cuatro ojos. - Sí.
- Seni ilgilendirmez dört göz.
- No es de tu cera de abejas, cuatro ojos.
Ve dört göz kuzenini de götür.
Y llévate a tu primo de cuatro ojos.
Söylersen belki hayatta kalırsın dört göz.
Si me lo dices, quizás te perdone la vida, cuatrojos.
Dört göz ve bez bebek de burada.
También están cuatrojos y la pordiosera.
- Çekil kenara, dört göz.
- Apártate, cuatro ojos.
Hey, dört göz, uza haydi.
Eh, cegato, vete por ahí.
evet, biz dört göz ve dört kulağa sahip olmalıydık.
Hay que tener siempre 4 ojos y 4 orejas.
Dört göz, inek, baykuş, profesör, şişe dibi, Poindexter, Magoo gibi isimler takılmasını istemiyorsun.
tú no quiere ser llamado cuatro ojos, tonto, un niño búho el profesor, torpe, Poindexter, Magoo...
Baksana, dört göz.
Oye, cinco ojos.
Defol, dört göz.
No te metas, cuatro ojos.
Burada değil, dört göz!
No en mi tiempo cuatro ojos.
Ayakkabıların da güzelmiş iki ayak. - Gözlüklerin güzelmiş, dört göz.
- Lindas gafas, 4 ojos.
- Gözlüklerin güzelmiş, dört göz.
- Lindas gafas, 4 ojos.
Acelen ne dört göz?
¿ Por qué el apuro, cuatro ojos?
Öyleyse çekil kenara dört göz, ve dedeni de yanında al.
Así que vete, cuatro ojos, y llévate al abuelo contigo.
Dört adam al.. Bir göz atalım.
Traiga a cuatro hombres para echar un vistazo.
Ya da bir melek, göklerin görülmez atlarına binmiş, gider dört bir yana haber verir. Bu yürekler acısı cinayeti. Göz yaşı savrulur esen yellerde...
Y la piedad, como un recién nacido que galopa desnudo en la tormenta o como querubín del cielo que cabalga los invisibles correos del aire, expondría este acto horrible a los ojos de todos y las lágrimas sofocarían el viento.
Yirmi dört güzel göz orada bana bakıyordu.
Había 24 bonitos ojos mirándome.
Bir bahisi elli sent. 22 dolarlık göz için dört bahis.
50 centavos la apuesta para ganar un ojo de $ 22.
Ben altınlara göz kulak olurum, sen yukarıya çık ve gözünü dört aç, canım.
Me encargaré del oro, tú sube arriba... y mantené tus ojos abiertos, querida mía.
"Göz kamaştırıcı bir başarıyla yürütülen operasyonu, biri ambulanstaki doktora vahşice saldırıp kaçan, dört kişi gerçekleştirdi."
"Cuatro hombres realizaron la sorprendente y exitosa maniobra. Uno huyó de una ambulancia luego de atacar a un medico".
Tam dört berbat yıl bu kayanın tepesine tüneseydin kaç damla göz yaşın kalırdı acaba?
¿ Cuantas lágrimas habrías derramado si tu te hubieras sentado sobre esta roca durante cuatro años completos a contemplar el mar?
Hey, dört-göz!
¡ Hola, Cuatro Ojos!
seni hep dört göz delik halinle sevdim.
Siempre me has gustado, cabroncete de cuatro ojos.
Senin sorunun ne seni... dört-göz ahmak.
Qué diablos pasa con ustedes... idiotas de cuatro ojos.
Seyahat süremizin yüz yirmi iki dakika kırk yedi saniye olduğunu göz önünde bulundurursak ve bir de rüzgarın saatte on dört nokta yedi mil şiddetinde estiğini diğer etkenleri ele alıp, sabit verileri bileşkelerine ayırırsak, ki bu iki derece çarpı iki kilometre demek yani iki artı iki eşittir...
Viajamos aprox. 122 minutos 47 segundos, A una velocidad de 14.7 nudos. Si las variantes de los factores fuera de la constante, de dos grados por dos kilómetros estaríamos a...
Dört saattir göz kırpıyorum.
Han sido 4 horas de coqueteo.
Normal bir kedide bulunanlar bir kafa, iki göz ve dört ayaktır.
Un gato normal, es un gato que tiene una cabeza, 2 ojos y 4 patas.
Ama bu Kelly'i tatmin etmemiş olacak ki ertesi gün o ve dört koğuş arkadaşı, sırayla fahişenin göz boşluklarına işediler.
Y como si eso no fuera suficiente castigo según Kelly... al día siguiente él y cuatro internos más se turnaron para orinar... en las cavidades oculares de la "perra".
Hey, sana haberlerim var, dört-göz Paris'de hayatta bizimle kalamazsın.
Te tengo una noticia, cuatro ojos de ninguna manera te quedarás con nosotros en París.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]