English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ G ] / Galiba öyle

Galiba öyle tradutor Espanhol

1,035 parallel translation
Evet evet tatlım, galiba öyle.
Sí. Sí, cariño, creo que sí.
Galiba öyle.
Supongo.
Galiba öyle.
Creo que no.
Galiba öyle, üzerine biraz Rus corbası dökmüssün.
. Podría decirse que si. Has derramado "Borscht" en el.
Evet, galiba öyle.
Supongo que sí.
- Evet, galiba öyle.
- Sí, supongo.
Galiba öyle.
Esa es la idea.
Galiba öyle Bana öğretmen gerekecek, Ritchie.
Supongo que sí. Tendrás que enseñarme, Ritchie.
- Galiba öyle.
- Supongo.
Galiba öyle!
Eso creo.
Galiba öyle.
Pues sí...
Evet, galiba öyle.
Sí, creo que sí.
Galiba öyle. Neden?
No tengo más remedio. ¿ Por qué?
Galiba öyle.
Oh, imagino que lo es. Siéntese.
- Galiba öyle. Hayır, hayır şurada.
A usted no le va a gustar el sonido de su consejo.
Galiba öyle, ama sonuçta burada bayan.
Supongo que no, pero ahí está, señorita.
- Galiba öyle.
- Eso es sólo para casos graves.
Hayır, galiba öyle.
No, es cierto.
- Evet, galiba öyle.
- Sí, creo que tal vez sí.
Evet, galiba öyle ancak sanırım daha iyileri de var.
Sí, supongo. Pero supongo que los hay mejores.
Galiba öyle yapacağım.
Sí, creo que haré eso.
Galiba öyle. Ne oldu?
Eso creo. ¿ Qué ha pasado?
Galiba öyle.
- Supones bien.
- Evet, galiba öyle.
- Sí, es verdad.
Galiba öyle.
Eso parece.
- Galiba öyle.
- Creo que sí.
Hoşçakal, genç adam. Seni bir daha görmemem halinde ki galiba öyle olacak, sana iyi şanslar. Yatağa gidiyorum.
Bueno adiós jovencito, yo voy a llevar mi esqueleto a la cama.
Bütün gece endişeli ve somurtkandın, galiba ikimiz de öyle idik!
Los dos hemos estado muy ansiosos y solemnes toda la noche.
Greer çok kızgındı. Bu gemideki herkes öyle galiba.
Estaba enojado, como todos lo que se suben a este barco.
- Galiba, tüm İngiliz denizciler öyle.
Bueno, no todos.
- Öyle galiba.
- Creo que sí.
Bizimki, Kaufman'larınki ve üst kattaki o iki adam, galiba iç mimarlar, öyle bir şey.
Nosotros, los Kaufman arriba y los dos tipos del último piso : unos decoradores, según creo.
- Evet. Öyle galiba.
- Pareciera que sí.
- Öyle galiba.
- Eso dicen.
Öyle galiba.
Supongo que sí.
Öyle galiba.
Supongo que no.
Her şey öyle hızlı olup bitti ki, galiba donup kaldım.
Ocurrió todo tan deprisa, supongo que estaba atónito,
Evet, öyle galiba.
Sí, lo fué
- Öyle galiba.
- Supongo que sí, chico.
Galiba kolayca etkilenebilinecek biri gibi görünüyorum, Londra'da da öyle düşünmüşlerdi.
Me quedo encantada fácilmente. Eso me sucedió en Londres.
Müfettiş geldiğinden beri işlerin kesildi galiba, öyle mi?
La larga visita del inspector debe haberte arruinado el negocio.
Öyle. Galiba istemedim.
No, supongo que no.
Bayan Lansquenet'in öyle dediğini inkâr edeniniz yok galiba?
¿ Entonces nadie niega que la Sra Lansquenet realmente lo dijo?
Galiba yüzbaşı düzenleme konusunda haklı, öyle değil mi?
Está hecho un organizador, tu capitán.
pekala, galiba onu hayal kırıklığa uğratmam gerekecek, öyle değil mi?
Tendré que desilusionarle.
Öyle galiba.
Supongo que será verdad.
Bilmem, şimdi öyle geliyor ki galiba öncesinde o bedensel kol gücü işini yapmış olmak sınavlarda başarılı olmama yardımcı oldu. En azından seninle çalışırken.
Y ahora pienso que ese trabajo manual me ayudo a estudiar bien contigo.
Öyle galiba.
Seguramente.
Öyle galiba. Yatayım öyleyse.
Pues sí, bastante, así que me voy a dormir.
Galiba biraz öyle.
Un poco puede que sí.
- Çıktık mı? - Galiba bu sefer çıktık. Öyle mi?
Ahora sí que hemos salido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]