English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ö ] / Öyle bir şey yok

Öyle bir şey yok tradutor Espanhol

1,873 parallel translation
Ah, hayır, öyle bir şey yok.
No, da igual, no pasa nada...
Öyle bir şey yok.
No es nada por el estilo.
Öyle bir şey yok!
Ahora estás reaccionando exageradamente.
Öyle bir şey yok, değil mi doktor?
No puede ser, ¿ verdad, doctor?
Talep ya da öyle bir şey yok.
No hay demandas, nada parecido.
- Hayır! Öyle bir şey yok.
- No, no hay nada!
Ne? Öyle bir şey yok mu diyorsun?
¿ Como si no existiera tal cosa?
Şüpheciyse öyle bir şey yok denmesini.
El escéptico quiere que le digan que no existe tal cosa.
Öyle bir şey yok.
No existe tal cosa.
Ben de uçan bir midilli istiyorum Michael, fakat öyle bir şey yok.
YO TAMBIÉN QUIERO UNO DE ESOS, PERO NO EXISTEN.
- Fakat gerçekte öyle bir şey yok.
- Pero no fue así.
Hayır, öyle bir şey yok.
No. No es nada de eso.
Çünkü öyle bir şey yok.
Por que no es así.
Öyle bir şey yok ki.
Ni siquiera es real.
Fakat tutmadığımız için öyle bir şey yok.
Pero no es así, por lo tanto, no califica.
Senin Özel Kuvvet adamı kartını oynamaya hakkın yok. Çünkü cüzdanında öyle bir şey yok.
ok, no tienes que jugar la carta de tipo duro de las Fuerzas Especiales, porque no está en tu cartera.
Hayır kesinlikle öyle bir şey yok. Sadece benimle ilgili.
No, no tiene nada que ver con eso.
Bu çok iğrenç ve öyle bir şey yok.
Eso es repugnante y está mal.
Öyle bir şey yok.
No existe.
Öyle bir şey yok.
No, nada de eso. Ahora deténte.
Öyle bir şey yok.
No tengo ninguna basura, hombre.
Gördüğümüz şey, öyle bir medeniyet ki, dev taş blokları taşımak için teknolojileri var... onları, inşa etmek istedikleri yerlere taşıyorlar, istifliyorlar, kesiyorlar, ve bu devasa blokları birleştirerek bazı durumlarda neredeyse yok edilemez yapılar oluşturuyorlar.
Lo que vemos es a una cultura que tenía la tecnología necesaria para extraer bloques gigantes de piedra... y para trasladarlos al lugar donde querían construir y para luego apilarlos, cortarlos y unirlos estos enormes bloques formando, en algunos casos, de estructuras casi indestructibles.
Aslında İç İşleri'nin öyle bir şey yaptığı yok.
Y Asuntos Internos no anda husmeando.
Hayır. Yok öyle bir şey.
No, no puedo decirlo.
Hayır, hocam. Yok öyle bir şey.
¡ No es así, Profesora!
Yok öyle bir şey. Yani Seung Jo'dan vaz mı geçtin?
¿ Finalmente renunciarás a Seung Jo, Oh Ha Ni?
Yok öyle bir şey. O zaman yavaş gidin, anladın mı?
Primero hablaremos con su papá.
Ben öyle düşünüyorum. Aşk diye bir şey yok.
De la forma en que lo veo, no hay tal cosa como el amor.
Hayır. Yok öyle bir şey.
No, no, no es nada de eso.
Hayır. Belki. Yok öyle bir şey!
No, tal vez...
Yok abi öyle özel bir şey de demedi.
Nada en especial.
Hayır, yok öyle bir şey.
No. Para nada.
- Yok öyle bir şey.
- Bueno, no.
Yok öyle bir şey.
No.
- Yok öyle bir şey.
- No hay ninguna confusión.
- Öyle bir şey yok.
-... usted podría tener vida eterna. - No existe tal cosa.
Hayır, öyle bir şey yok.
Eso es porquería.
- Öl! Yok, yok, yok! Öyle bir şey olmadı...
NO, NO, DIGO QUE ESO NO.
Yok öyle bir şey. Çok eskiden öyleymiş.
ÉL ESTÁ HABLANDO DEL PASADO.
- Yeni bir şey yok. - Öyle mi?
- Nada nuevo que reportar.
Yok öyle bir şey.
Por supuesto que no.
Hayır canım, yok öyle bir şey.
No, cariño.
- Yok öyle bir şey.
No, no.
Yok öyle bir şey.
Eso no es cierto.
- Yok öyle bir şey.
No, no iba a decirlo.
Yok öyle bir şey.
Piénsalo.
Yok öyle bir şey.
No, no lo somos.
ancak öyle bir şey için devletin kaynaklarına ihtiyacımız yok mu?
pero, ¿ no necesitaríamos recursos gubernamentales para eso?
Hayır, yok öyle bir şey.
Nop. Nada de cabos sueltos.
- Yok öyle bir şey!
- ¡ Es un anciano!
Öyle bir şey yok.
Ven con nosotros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]