Hayal kırıklığına uğradım tradutor Espanhol
1,315 parallel translation
Charlotte şok geçirdim ve hayal kırıklığına uğradım.
Charlotte, estoy conmocionada y decepcionada.
Hayal kırıklığına uğradım.
Decepcionante.
Şimdi hayal kırıklığına uğradım.
Ahora, esto es defraudante.
Hayal kırıklığına uğradım. Hani casuslar kralıydın?
Sabes, estoy bastante decepcionado porque eres supuestamente el rey del espionaje.
Tamam, gücendim ve hayal kırıklığına uğradım.
Pues me has ofendido y desilusionado.
Şunu söyleyeyim Amy, biraz şaşırdım ve hayal kırıklığına uğradım.
Ya veo. Debo decir, Amy que estoy sorprendida y decepcionada.
Bu sen olmalıydın... ama hayal kırıklığına uğradım.
Tuviste que ser tu... pero estoy desilusionado
Tabii hayal kırıklığına uğradım ama bu boşanma gibi bir şey değil.
Sí. Y claro que sí me decepcionó, pero no es como si fuera un divorcio.
- Ama çok hayal kırıklığına uğradım.
- Pero estoy tan desilusionada.
İtiraf etmem gerek, biraz hayal kırıklığına uğradım.
Suena bien para ti? Tengo que admitir que estoy un poco decepcionado.
- Fazla bilgi veriyorsun Jimmy. - Hayal kırıklığına uğradım.
Hasta que sacó su chapa cuando no respondí a las preguntas sobre ti.
Ben de hayal kırıklığına uğradım, Matt.
Yo también estoy desilusionado, Matt.
Sadece hayal kırıklığına uğradım.
Estoy decepcionado.
Hayal kırıklığına uğradım.
Estoy decepcionado.
Teselli edecekse, ben de hayal kırıklığına uğradım.
Oh, si te sirve de consuelo, yo también estoy decepcionado.
Kurulum Kılavuzu Hayal kırıklığına uğradım.
Estoy tan desilusionada.
Sana şunu söyleyeyim Jack, hayal kırıklığına uğradım.
He de decirte que me has decepcionado.
- Hayal kırıklığına uğradım. - Tamam, önemli değil.
Steve-O, estoy muy decepcionado.
Ve şimdi, hayal kırıklığına uğradım!
¡ Tengo la piel de gallina ahora!
Beyler... Derinden hayal kırıklığına uğradım.
Caballeros estoy profundamente decepcionado.
Hayal kırıklığına uğradım, ama en azından biliyordum ki başka olimpiyatlarda olacaktı.
Me decepcioné, por no decir algo peor pero sabía que habría otras Olimpíadas.
Çok büyük hayal kırıklığına uğradım.
Me has decepcionado mucho.
Hayal kırıklığına uğradım ama şaşırmadım.
Estoy decepcionado no sorprendido.
Söylemek zorundayım, biraz hayal kırıklığına uğradım.
Tengo que decirlo, estoy un poco decepcionado.
Hayal kırıklığına uğradım Senatör.
Estoy decepcionado, senador.
Hayal kırıklığına uğradım Raymond.
Estoy decepcionada, Raymond.
Büyük hayal kırıklığına uğradım.
Debo decir que estoy sumamente decepcionada.
Sadece hayal kırıklığına uğradım, Joey.
Estoy muy decepcionada.
Gerçekten hayal kırıklığına uğradım.
Estoy muy decepcionado.
Konularından biri olarak beni seçmediğin için hayal kırıklığına uğradım.
Lamento que no me escogido a mi como uno de tus protagonistas.
Tabii, aslında ben de biraz hayal kırıklığına uğradım ama...
Claro, de un modo extraño, también me siento un poco desilusionado.
Gerçekten büyük hayal kırıklığına uğradım.
Bueno, estoy decepcionada.
- Hayal kırıklığına uğradı mı?
- Oh. Esta deprimido?
- Hayal kırıklığına mı uğradın?
- Estas decepcionada.
Hayal kırıklığına mı uğradın?
¿ Decepcionada?
Hayal kırıklığına mı uğradın?
¿ Decepcionado?
Cehennem alevinde kavrulmadığım için, Hayal kırıklığına mı uğradın?
¿ Desilusionado porque no gozo del fuego del infierno?
Sen de hayal kırıklığına uğradın mı?
- ¿ Tú también estás tan enfadada?
Hayal kırıklığına uğradım.
Me parece un poco decepcionante.
Benim göçebe olduğumu öğrenince hayal kırıklığına uğradın mı?
¿ Te desilusionaste cuando viste que yo era Nómada?
Daha çok hayal kırıklığına uğradım.
Estaba mas sorprendido que decepcionado
Hayal kırıklığına uğradım.
Me has decepcionado.
Hayal kırıklığına mı uğradın?
- ¿ Decepcionado? - Para nada.
Yoksa... düşmediği için hayal kırıklığına mı uğradın?
¿ Porque? ¿ estas decepcionada que no se cayo?
Farkındayım... hayal kırıklığına uğradın.
Sé lo que sientes estás muy disgustado.
Hayal kırıklığına uğradın mı?
¿ Estás decepcionado?
Sen hayal kırıklığına uğradın mı?
¿ Tú estás decepcionado?
Androjenlik kafa karıştırıcı, değil mi? Hmm, sanırım bu oldukça devrimci ama hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmeliyim. çünkü her zaman sıska oğlanlarda... uuh, en büyük aletler bulunur!
Bien supongo que es revolucionario pero debo admitir que estoy decepcionado porque son siempre los tipos flacos los que tienen ¡ las pollas más grandes!
Daha önce yaşanmadığı için hayal kırıklığına uğradığımı söylemiyorum.
No estoy diciendo que esté decepcionado por no haberte visto antes, sólo me refería a las posibilidades matemáticas.
Rahatladın mı, üzüldün mü, hayal kırıklığına mı uğradın?
¿ Estás aliviado, triste, decepcionado?
- Alan, açıkçası incindim ve hayal... kırıklığına uğradım. Kendime büyükçe bir bardak votka koyup biraz düşüneceğim.
Alan, en serio, estoy un poco herido y decepcionado así que voy a prepararme una buena copa de vodka y me sentaré a pensar en mis cosas.