English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ H ] / Hayır bayım

Hayır bayım tradutor Espanhol

1,297 parallel translation
Hayır bayım teşekkür ederim, henüz doyamadım uçmaya
- Oh, no, gracias, Señor Pataslargas -... tengo otras cosas que hacer.
Hayır bayım, söylemedim.
No lo hice.
Hayır bayım.
No, señor.
- Hayır bayım! Savaş kötüdür gözümde!
- No, señor, no me gusta la guerra.
Oh, hayır bayım.
No, señores.
- Hayır bayım, şu anda değilim.
- No, señor, ahora mismo no.
Hayır bayım, almayacaksınız.
No, no lo hará, señor.
- Hayır bayım.
- No, señor.
Hayır bayım, kalkamazsın.
No, Señor.
Hayır bayım!
¡ No, señor!
Hayır bayım, oraya oturuyor ve ödevinizi yapıyorsunuz.
No señor, sientate y haz tus tareas.
Hayır, bayım.
No, señor.
Özür dilerim. Lütfen Bay Clamp'a... cevabımın hala hayır olduğunu söyleyin.
Dígale por favor al señor Clamp que la respuesta sigue siendo no.
Hayır, bayım!
¡ No, señor!
Artık okul bitti. Bay Gekko, % 110 sizin için oradayım. Hayır, hayır, hayır, hayır.
Ese tipo con quien sale tiene mucho dinero, pero la aburre.
Hayır, Bayım.
No, señor.
Hayır, Bayım eski kilise de.
No, señor, en la antigua iglesia.
Hayır, bayım, o değil.
No, señor, no es él.
Hayır, Bay Poirot. Korkarım ki bu sefer her şeyi yanlış anlamışsınız.
Oh no, Sr. Poirot, me temo que está muy confundido esta vez.
merhabalar, benim ismim Marge Simpson ve bu tabloyu ben boyadım belki neden böylesine çılgın bir şey yaptığımı merak etmişsinizdir size, bay Burns'ün korkunç kafasının içindekileri göstermek istedim acımasız dudaklarını, kinci dilini ve şeytanı beynini ancak, soluk vücudunun zayıflığı ne kadar hassas ve kırılgan olduğunu gösteriyor belkide, tıpkı tanrının şaheseri gibi.
Hola, mi nombre es Marge Simpson, y yo pinté este cuadro. Tal vez quieran saber qué me llevó a hacerlo. Creo que quería mostrar que detrás de la cabeza aterradora del Sr. Burns con sus labios crueles, su lengua ponzoñosa y su mente perversa hay un cuerpo frágil y marchito, quizás disonante con este mundo y tan vulnerable y hermoso como cualquier otra criatura de Dios.
uyandığımda tek düşündüğüm kişi bay Bergstrom bende baban için bunları düşünüyordum hayır, anlamıyorsun o gülümsediğinde, bu dişi görüyorsun ama kahkaha attığında, bunları görüyorsun hiç tel takmış mıdır bilmiyorum, ama kesinlikle harika bende baban ile ilgili küçük şeylere dikkat ederim
El Sr. Bergstrom es la primera cosa en que pienso al levantarme. Yo siento así por Homero. Tu no entiendes.
Hayır bayım.
No, señor... digo, eh...
Hatırlatırım Bay Dillon, bu derste orta su yoktur.
En esta clase no hay aguas poco profundas.
- Non, monsieur. ( Hayır, bayım. ) Ses parents sont morts.
No señor, sus padres murieron.
Hayır, sanırım Bay Lewis'in serveti kozmetikten geliyor.
No, creo que su fortuna viene de los cosméticos.
- Hayır, benim gözüm sizin üzerinizde. - Cesursunuz, bayım.
Soy yo quien os vigila a vos.
Sizi görüyorum, efendim. Hayır, bayım.
Os veo, señor.
Sevgili bayım bazı mevsimlerde ham ipek sadece başa takılır.
Hay estaciones en las que la seda virgen no se puede domar.
- Bay Wilder'ın yakını mısınız? - Hayır, efendim.
¿ Es pariente del Sr. Wilder?
Sanırım buna sizin için ben cevap verebilirim bayım. Profesör Coram erken dönem hristiyan kafirleri ile ilgili bir kitap yazıyor. Ve Abbey'de eve makul seyahat mesafesinde bazı kalıntılar var.
Creo que puedo responderle a usted, señor el Profesor Coram está escribiendo un libro acerca de los primeros Cristianos herejes y hay un gran numero de ruinas de Abadías de considerable distancia de viaje a la casa.
Hayır, Bayım, sanki sihirli bir değnekle alındım ve yine sihirli bir değnekle atıldım. Onlardan en azından 3'ü içerideydi, belki 4.
No, señor, me levantaron como por arte de magia y me arrojaron de la misma forma tres de ellos, por lo menos, fueron los que lo hicieron quizás cuatro.
Hayır. Ama senin ilgileneceğini düşündüğün birisine rastladım. Bir Bay Jon Voight, aktör.
Pero hallé a alguien que podría interesarte al actor Jon Voight.
Bay Gaffney, şu tezgahın ardına bakarsanız, sanırım, 2 çok keskin bıçak bulacaksınız.
Señor Gaffney, tras la barra hay dos cuchillos muy afilados.
Hayır, Bay Hall konusunda ne yapacağımı bilmiyorum.
No. Nada así. Nosotros hemos ido de compras todo el día, y yo todavía no sé que hacer sobre el Sr. Hall.
Hayır, bayım, barmen dehşet acı çekti.
No, el barman la cago, pero que cualquier otro
Hayır, almayacağım Bay Shepherd. Hayır.
No, de ninguna manera, Shepherd.
Oh, hayır, gerçekten bayıldım.
No, de veras.
Dolandırıcının tekisin. Neyse onu söyledim, bayım.
Sólo digo lo que hay, señor.
- Bayılırım, Madam.
- No hay nada que me agrade más, señora.
İntihar mı etmiş? Hayır, Bay McNabb.
No, señor McNabb.
Hayır, bayım. O tür hizmetler vermiyorum.
No, señor, yo no ofrezco ese tipo de servicios.
Tarandığımıza veya araştırıldığımıza dair bir işaret var mı Bay Kim?
¿ Hay algún indicio de que estamos siendo sondeados o probados, Señor Kim?
Harriet, sanırım artık Bay Elton'ın amacından şüphe etmemeliyiz.
Harriet, pienso que no hay dudas sobre las intensiones del Sr.. Elton.
Hayır, Bayım.
No señor, será mejor que se marche.
Hayır bayım, sorun yok.
No, ningún problema.
- Hayır, onun burnu daha büyük. Bayım, gerçek başkan Kramer ile hiç tanıştınız mı? - Aslında tanıştım.
Esto es tan raro, no deberia contarte esto pero hace 2 años me acoste con Douglas, el 4 de Julio.
- Unutmak mı, hayır. Bu sabah Bay Osmond'a mektup yazdım.
- Hoy le he escrito al Sr. Osmond.
Hayır, bayım, gördüğünüzü sanmıyorum.
No, señor. Supongo que no.
- Hayır, bayım. Çalmadım.
No, no golpeé.
Kızmadın ya? Hayır, bayım.
¿ Estás enojado?
Hayır, bayım. Henüz değil.
No, señor, todavía no.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]