English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ H ] / Hazıran

Hazıran tradutor Espanhol

68 parallel translation
Bu cömertliği asla unutmayan Jett de onu yetiştiren, büyüten şimdi de bu gece bu büyük toplantıda onu onurlandıran bu eyaletin daha ileri bir seviyeye gelmesi için varını yoğunu harcamaya hazır.
Y Jett, sin olvidar jamás su bondad. siempre está dispuesto a dedicar sus recursos... a la mayor gloria del estado que le encumbró. le rinde homenaje esta noche... en esta gran reunión.
Ama şu merdivenleri çıkınca Sezar'ın eli olurum. Ona başkaldıranı ezmeye hazır bir el.
Cuando suba por esas escaleras me convierto en la mano de César listo para demoler a quienes desafían su autoridad.
Bizi ayıran sebepler her neyse, ben bunları unutmaya hazırım.
Dejando a un lado nuestras diferencias, me temo que he olvidado mis modales.
Sizi tasalandıran beyefendi en sonunda hazır. Pes etti.
El caballero que tanto le preocupa está'disponible'pronto estará aquí.
Ezberle ve sıran geldiğinde söylemeye hazır ol.
Memorízalo y prepárate para recitar cuando sea tu entrada.
Moskova, büyük buzkıran Krassin'in kutup kaşifi Samoilovich komutasında hemen denize açılmaya hazır olduğunu duyurdu.
En Moscú, se ha anunciado que el rompehielos pesado Krassin... al mando del explorador del Ártico Samoilovich... está listo para zarpar de inmediato.
herifi çağıran bile olmadı ama davetli listesini hazırlayacak?
Ni siquiera estás invitado, ¿ y nos haces una lista?
Şaşıran Polonya üç haftadan kısa sürede ülkeyi kaplayan güçlü Alman savaş makinalarına hazırlıksız yakalandı.
Polonia indefensa ante la máquina de guerra alemana es humillada en menos de tres semanas.
Sadece yatak odamı ikiye ayıran, beyaz bir ışık hüzmesi görebildim...
"Sólo podía ver un tenue haz de luz blanca... "... que separaba mi dormitorio...
Hop, hop, hop, hop Bir ulusu ayağakaIdıran bir dans ruhu yarat.
Haz el baile sensación que está arrasando la nación
"Hazır ol, nişan al, ateş!" diye bağıran ben olacağım.
Soy el que dice : "¡ Carguen, apunten, fuego!"
Saldırganlar artık baldıran ( * ) hazırlayabilir. Ben bu kutsal yerde içeceğim.
Que mis atacantes preparan cicuta para mí ahora voy a beberla en este lugar sagrado
Benim dediklerimi yaparsan, seni ve beni kandıran o domuzu yakalayabiliriz.
Simplemente haz lo que te he dicho, entonces pescaremos a este cerdo que nos ha tomado el pelo a los dos.
Bütün olanları unutmaya hazırım, ancak buna karşılık hayattaki önem sıranı belirlemeni, bu çeteyi terketmeni ve takımla ilgili sözünü imzalamanı istiyorum.
Estoy dispuesto a olvidar el asunto, pero quiero que de una vez por todas definas tus prioridades, te olvides de esta pandilla y firmes tu compromiso con el equipo. ¿ Ya lo has hecho?
1991'de Steeleman Komitesi tarafından hazırlanmış başarılı hastahane yönetim stratejileri arasındaki benzerliği araştıran rapor.
Es un análisis de 1991 sobre las similitudes entre la gerencia de los diferentes directores que ha habido aquí.
Kuralları takip et, Dikkatini ver, Sıranı bekle... Aynen iş gibi, oynamak için giyinip hazırlanırsın..
Sigue las reglas, presta atencion, espera tu turno... es como el trabajo, disfrazado de un juego.
Hazır olun. Bu bir nükleer saldırı, yaralanmamak için herkes sıranın altına gizlenmeye hazır olsun.
Todos listos para meterse debajo de los pupitres para su seguridad.
Sıranız gelince bol kıyafetler Giyin, metal takmayın.... ve yüksek dozda elektrik Akımı verilmesine hazır olun.
En su vuelta recuerden usar ropas flojas, ningún metal, Y estén preparados para recibir varias dosis pesadas de corriente eléctrica.
Gazete sattıran palyaçonun başka resimlerini getirirsen belki alırım.
Haz más fotos de ese payaso "buscaportadas" y quizá las compre.
Hizaya girip herkes gibi sıranı almalısın.
Haz cola y espera, como todos los demás.
- Dediğini yap. - Senin sıran.
- Haz lo que dice.
Şık, ağız sulandıran, profesyonelce hazırlanmış yemek. Bol malzemeli.
Comidas complejas, profesionales y que hacen agua la boca.
Aklını açık tut ve seni eve çağıran sesimi dinle.
Vé donde necesites ir. Haz lo que mejor te parezca. Mantén tu mente libre.
Red McGibbon rolünü canlandıran aktör Komünist görüşleri yüzünden hapse girince Jack Dorso tek başına Mermi denemesi yapsa da seyirci güçlü belden yukarısına rağmen Mermi'yi romantik bir rolde izlemeye hazır değildi.
Cuando el actor que hacía de Rojo McGibbon fue encarcelado por sus tendencias comunistas Jack probó suerte con una película protagonizada por Bala. Pero el público no aceptó a Bala a pesar de sus poderosos pectorales.
Radyasyon barındıran birimleri mühürlemek için hazırlıklara başlayın.
Comiencen a sellar ambos cabezales en los niveles inferiores para contener la radiación.
Hazır ikimiz de paylaşma saatimizdeyken abaza heriflere saldıran geyik canavarından bahsedelim biraz.
Ahora que tuvimos nuestro momento de charla, vamos a ver que es lo que nuestro querido monstruo tiene contra el hombre.
Ee Aang, barıştıran yeteneklerini sınamaya hazır mısın?
- Bien Aang, listo para poner tus habilidades pacificadoras a prueba?
Sabahın yedisinde, istasyonu açtıklarında, sıranın en başında, hazırdım. Söylemekte bir mahzur görmüyorum, oyum Bay Blair'e gitmedi.
Apenas abrieron, a las 7 en punto... y no me importa decirle que no fue por el Sr. Blair.
Meşgul birisiniz, ben de lafı dolaştıran biriyimdir. Bu yüzden bu konuşmayı hazırladım.
Es un tipo ocupado y yo tengo tendencia a divagar por eso he preparado esta declaración.
Sıranı bekle o zaman.
Haz la cola.
Ayrıca, ben ezik ve hazırlıksız olan ve... sürekli çocuklarına bağıran annelerden biri olmayı... istemiyorum, ki benim annem böyle birisiydi.
Además, no quiero ser una de esas mamás que están totalmente abrumadas y no preparadas y siempre gritando a sus hijos como solía hacer mi mamá.
Onları takip edeceğiz, bildiğiniz gibi onlara bu hazırlıkları yaptıran ve bütün takımın işe çıkmasına sebep olan bu ihbar bir yangın ihbarı değil. İş bir su sızıntısını durdurmak ya da birini sıkıştığı yerden kurtarmak bile olsa fark etmiyor.
Vamos a seguir sus pasos, y, como hemos visto,... no siempre son los fuegos los que hacen que se pongan todos en marcha,... porque sale todo el equipo, igual si tienen que atajar... una salida de aguas, o ayudar a alguien a salir de su piso,... o si hay un fuego.
Daha sonra Interpol'e yardımları için övgüler yağdıran bir rapor hazırlarım.
Una : mis hombres lo acompañarán al hospital... y cuando su colega y Ud. puedan viajar... los escoltarán al aeropuerto. Luego redactaré un informe para ensalzar a la Interpol.
Bahsettiğin köy, aslında birçok Avrupa devletine saldırıda bulunmaya hazırlanan teröristleri barındıran bir eğitim kampı.
Ese pueblo como lo llama, era de hecho un campo de entrenamiento para terroristas empeñados en derrocar varios gobiernos europeos.
Hadi senin sıran...
Vamos haz el tuyo.
Seni kızdıran bu. Hayat çok kötü ve kendini buna hazırlamamıştın.
Eso te enfurece, que el mundo apesta y tú no tuviste tiempo para prepararte.
Öyleyse size ilk görevinizi veriyorum. Alelacele oluşturulmuş bir ekiple Sasuke'yi kaçıran grubun peşine düşmüş ve öldürdüğümüz her kişiye karşılık içimizden birini de kaybetmeye hazırdık.
Ahora te asignaré tu primera misión. y los enfrentamos en un uno a uno a muerte.
- Evet, fakat, sanki bir çeşit anlarsın ya, cinsel haz uyandıran bir acı
Sí, pero fue una especie de dolor sexy.
Sıranın bana geleceğini anladım ve hazırlıklı olmak istedim.
Pronto sería mi turno. Quería estar preparado.
Önemli olan, sıran geldiğinde, buna hazır olabilecek misin?
La cosa es, cuando lo hagas, ¿ estarás listo?
Sen sıranı sav, sonra ben alırım.
Tú haz tu trabajo, luego yo seguiré.
Yani, bir parçam, o pisliğin suratını yere yapıştıran yumruğu atıp çaresizce yere düşüşünü izlerken bundan haz aldı
Quiero decir, hubo una parte de mí que realmente disfrutó llevar mi puño directo a la cara de ese estúpido imbécil y verlo derrumbarse al piso en agonía.
Tae Ran, acele edip Mo Ne'yi yurt dışında okuması için hazırlamalısın.
Tae Ran, deberías apurarte y preparar a Mo Ne para estudiar en el extranjero.
Tüm hasılat rekoru kıran Hollywood filmlerinin hazır yemek restoranları ile bağlantısı vardır.
Los éxitos de Hollywood tienen conexiones con cadenas de comida rápida,
Şimdi de İtalyan espresso makinesi ve masaj koltuğu da barındıran ve kafeinin insanlar üzerindeki etkisini inceleyen bir çalışma hazırlıyorum, o yüzden hızlı ol.
Y ahora estoy haciendo el borrador de petición de un estudio sobre los efectos de la cafeína relacionada con una máquina de cafe expreso italiana y una silla de masaje, así que hazlo rápìdo.
Nice kalpler kıran Nick, artık siz hanımların kalplerini kazanmaya hazır.
Nick se ha movido mucho pero ahora está listo para ofrecerles la mejor cita de sus vidas.
Gail, kadınlar genellikle alçak notalara inemezler. Ki bu, hazırlıklarda bitirici olan, jüriyi heyecanlandıran ve yarışmada onlara cidden zarar verebilecek bir şey.
Las mujeres normalmente no pueden dar con las notas graves, lo cual completa un arreglo, deslumbra a los jueces, y eso las perjudica en la competencia.
... intihar bombacısını ulaştıran kişiye, planları hazırlayanlara,.. ... bilgi sağlayan kişilere, bu fetvayı veren kişiye ne olacak?
¿ Y los conductores, los diseñadores, los de inteligencia y los que solo difunden la idea?
Burada dikildiğini, Lacey'in dışarı çıkıp senin için çatal bıçak takımıyla dövüşmesine izin vermeye hazır olduğunu görmek ne kadar büyük olursa olsunlar... bardağı taşıran son damla oldu.
Mirarte de pie, listo para dejar que ella salga y pelee por ti con cubiertos, no importa qué tan grandes... es la gota que colmó el vaso.
- Katılırken çok heyecan verici gelir ama aniden yukarıdasındır, gitmeye hazırsındır ve "Bu bağıran kim?" diye düşünürsün.
- Suena genial cuando te animas, pero de repente ya estás ahí, listo para hacerlo. y piensa, "¿ Quién está gritando?"
Düğünü için yapacağı en büyük hazırlık sınavına çalışması olur. Da Ran!
Prepararse para su examen es lo más importante.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]