English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ K ] / Küçükhanım

Küçükhanım tradutor Espanhol

206 parallel translation
Bu bizim küçükhanım değilse ne olayım!
¡ Que me aspen si no es la Srta. Jane!
Size çay getireyim mi küçükhanım?
¿ Puedo prepararle un té, señorita?
- Evet küçükhanım?
- ¿ Sí, señorita?
Küçükhanım?
Señorita...
Belli ki, küçükhanım fotoğrafının çekilmesini istemiyor.
Está claro que la señorita no quiere que la fotografíen.
- Tabii küçükhanım.
- Sí, señora.
- Akşam yemeği gecikecek küçükhanım.
- La cena está retrasada, señorita.
Buyurun küçükhanım?
¿ Sí, señorita?
- Tamam küçükhanım.
- Sí, señorita.
Hadi bakalım küçükhanım. Sizi teyzenize götüreceğiz.
Vamos a casa de su tía.
Hanımefendi sizi bekliyordu küçükhanım.
La esperan, señorita.
Bir saniye küçükhanım.
¡ Un momento!
Kedinizi alayım küçükhanım.
- Déme el gato.
- Bakın küçükhanım...
- Mire, señorita...
Etrafta bir sürü serseri var. Pardon küçükhanım.
señorita.
Beni dinleyin küçükhanım, bana emir vermeye kalkmayın.
no intente darme órdenes.
Bana bebeğini gösterir misin, küçükhanım?
¿ Me enseñas tu muñeca, damisela?
- İyi uykular, küçükhanım.
- Que duermas bien, Srta.
Bay ve Bayan Archibald, Küçükhanım Archibald.
La Sra. Archibald, el Sr. Archibald, la Srta. Archibald.
- Günaydın küçükhanım.
- Buenos días, señorita.
İçeri gelin Küçükhanım!
Entre, querida señora.
" Elbette beni çok sevmişti nazik küçükhanım!
"Cierto es que me amaba de verdad " la gentil señorita.
Küçükhanım, buyrun.
Tome.
- Bu da kızım, Nicole. - Küçükhanım, nasılsınız?
Soy el Sargento de la caballería Cruchot. ¡ Tres!
Bakın küçükhanım, şöyle daha az iç gıcıklayıcı bir şeyiniz yok mu?
Bien, pero... ¡ en fin!
- Memnuniyetle, küçükhanım.
- Haga lo que fuera necesario, Sr. Merlot.
Evet, küçükhanım...
Sí, hermana...
Küçükhanım, sizinle konuşmalıyım.
Joven, debo hablar con Ud.
Kitabınızı düşürüyorsunuz küçükhanım.
¡ Va a perder su libro!
Kitabınızı düşürüyorsunuz küçükhanım.
¡ Va a perder el libro, señorita!
"Kitabınızı düşürüyorsunuz küçükhanım!"
"Está perdiendo su libro, señorita."
Buradan başlayalım, küçükhanım.
Por aquí, señorita.
Küçükhanım?
Señorita.
Ben de öyleyim, küçükhanım! Bu, sizi teselli etsin.
Le será de ayuda saber que somos dos.
Dinleyin küçükhanım. Kimseye bir şey söylemem, ama bir şartla...
Verá, no diré nada a Christian con una condición.
Küçükhanım.
Señorita.
Anlaşıldı, yapacak bir şey yok. Köşeye sıkıştım. Küçükhanım, nikâh dairesinde görüşürüz.
Está claro, estoy atrapado, nos veremos en el ayuntamiento.
- Küçükhanım, neyiniz var?
- Señorita, ¿ qué ha pasado?
- Çok iyi anlıyorum, küçükhanım.
Perfectamente.
Bakın küçükhanım, hepimiz gereğinden fazla şişmiş durumdayız!
Pues bien, señorita, ya somos dos.
Bir kez daha, benim rehinem olacaksınız, küçükhanım.
Señorita, si me permite, quisiera volver a utilizarla de rehén.
- Yaşın kaç küçükhanım?
- ¿ Que edad tiene Ud.?
Beni affedin, küçükhanım. Kaba bir şekilde açıklayacağım.
Discúlpeme por hablar tan brutalmente.
Küçükhanım, serbest dans edin!
A ver, unos pasos.
Küçükhanım! .. Onu kim çağırdı?
¿ Quién ha traído eso?
Küçükhanım, serbest dansedin.
Señorita, unos pasos.
- Küçükhanım...
- Srta...
Küçükhanım!
Señorita.
Ben mi, küçükhanım?
¿ Yo?
Küçükhanım...
Señorita.
Küçükhanım...
Señorita...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]