English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ N ] / Ne olmuştu

Ne olmuştu tradutor Espanhol

596 parallel translation
Onu gördüğünde sana ne olmuştu?
¿ Qué ocurrió cuando lo viste?
Bir dakika sonraysa ayaklanmış ve yüzüme bile bakmadan ortadan kaybolmuştu. Peki ne olmuştu?
Se levantó y desapareció... sin dirigirme una sola mirada.
Gerçekten ne olmuştu? Amacım gayet açıktı ama... Topu istediğim yere gönderme gücüne sahip olduğumu söyleyebilir miydim?
Había actuado sin pensar... pero, ¿ podía llegar a la conclusión... de que tenía el poder de dirigir el camino de la bola?
Geçen yıl, Newfoundland'den... yolcu aldıklarında Orinoco'ya ne olmuştu?
¿ Qué pasó en el Orinoco cuando subieron a un pasajero en Terranova?
Ona ne olmuştu?
¿ Qué le ocurrió?
- Ne olmuştu, Charles?
- ¿ Qué te ocurre, Charles?
- Orada ne olmuştu?
- ¿ Y qué le pasó allí?
Valborg'un akıbeti ne olmuştu? Gruptakilerin en derli toplusu oydu.
¿ Adónde fue Valborg, la mejor de nuestra promoción?
Rommel'e ne olmuştu? Bulup ortaya çıkaracaktım.
Me propuse descubrir lo que realmente le había pasado.
Wichita'daki Bayan Post'a ne olmuştu?
¿ Qué pasó con la anciana en Wichita?
Şimdi bize anlatın, Ne olmuştu o zaman?
Díganos, ¿ qué sucedió luego?
Ne olmuştu?
¿ Qué ocurría?
- Ne olmuştu ki o zaman?
Pero, ¿ por qué?
Larry ile sahip olduğumuz o basit yaşama Bohem hayatına ne olmuştu?
¿ Dónde estaba la vida simple que Larry y yo habíamos tenido? Esa vie de Bohème.
- Ne olmuştu ona?
- ¿ Qué le estaba ocurriendo?
Burada ne olmuştu hatırlayamıyorum. Yine iyi bir anım.
Aquí estoy de mal humor, pero no recuerdo el por qué.
Sekreteriyle ilişki kurduğu hakkında sizi şüpheye götüren ilk neden ne olmuştu?
¿ Qué le hizo sospechar que su esposo tenía un lío con su secretaria?
Ne olmuştu bakayım.
Creo que sucedió...
Aa evet, kolunuza ne olmuştu?
¿ Y qué fue lo que dijo usted que tiene en el brazo?
Sen buraya gelmeden önce ne olmuştu?
¿ Qué sucedió antes de que vinieras?
Ne olmuştu bana?
¿ Qué me pasaba a mí?
Mayıs onları beklenmedik bir anda avladığında ne olmuştu.
Lo que pasó es que Mayo les cogió desprevenidos...
Ona ne olmuştu?
¿ Qué cosa puede haberle sucedido?
Mary Magdalene'e ne olmuştu?
¿ Qué le pasó a María Magdalena?
Sahi, babama ne olmuştu?
Sí, ¿ qué le pasó a papá?
Çiftliğe son gönderilenlere ne olmuştu, Mez?
Y qué fue de los últimos granjeror, Srta.
Koluna ne olmuştu, Peter?
¿ Qué le pasó a su brazo, Peter?
Ne olmuştu, niye çağrılmıştınız, doktor?
¿ Qué pasó tras recibir la orden de volver?
Astrologlar gezegenlerin hareketlerini izleyip, meselâ "Venüs Keçi Takımyıldızından yükseldiğinde geçen sefer ne olmuştu?" dediler.
Los astrólogos estudiaban el movimiento de los planetas y se preguntaban qué había pasado la última vez que Venus amaneció en Aries. Quizás volviera a ocurrir lo mismo.
Peki sonra ne olmuştu?
¿ Y entonces qué pasó?
Park mı, sevgilim... hayvanat bahçesinde olmuştu. Ne?
El parque, querida, sucedió en el zoológico. ¿ Qué?
- Ne olmustu?
¿ Qué pasó?
Ne kadar asil bir şekilde zerafetle büyümüş ve yararlı bir vatandaş olmuştu.
Cómo noblemente creció en gracia, y se convirtió en un miembro útil.
Ne olmuştu?
¿ Qué pasó?
Ne, O halde, İspanyanın Filipinlere katkısı mı olmuştu?
¿ Qué aportó España a las Filipinas?
Bunun üzerine ben de Little Fawn Gölü'ne küçük bir yolculuk yaptım. Çünkü orada da tuhaf bir şey olmuştu.
Así que fui al lago... porque ocurrió algo raro.
Aklım allak bullak olmuştu, ne karar veremeyeceğimi bilemiyordum.
Porque estaba aturdida y confusa y no sabía lo que hacía.
Ne olduğunu anladığımda çok geç olmuştu.
Me derrotó.
Her ne kadar evliliklerine saygı duyuyor olsam da her nasılsa Mona hayatımın çok önemli bir parçası olmuştu.
Si bien yo respetaba su matrimonio... ella se había convertido en alguien muy importante en mi vida.
Gooper, çocuklar başka ne aşısı olmuştu?
Gooper, ¿ contra qué hemos vacunado a los niños?
- Ne mi olmuştu?
¿ Que qué pasó? Sí.
Onun ne gelişini ne de gidişini gören olmuştu.
Nadie la vio venir, nadie la vio salir.
Birlikler karmakarışık olmuştu. Kimse ne olup bittiğini bilmiyordu.
Las unidades estaban saliendo apresurada nadie sabía lo que estaba sucediendo.
Ne kadar sıcak olmuştu?
¿ Qué tanto calor hubo?
En son ne zaman olmuştu biliyor musun?
¿ Sabes cuánto tiempo hacía que no pasaba eso?
Ne gaptir ki, benim gösterim sırasında olmuştu.
Ironicamente paso durante mi acto.
15 yıl ne olmuştu.
¿ Cuántos años han pasado, quince?
Ve bu da ne zaman olmuştu, çocuklar?
¿ Y eso cuando sucedió, niños?
Binder'in, aklı başında bir adamın evinde yankılanan sesler ve insan formunda görüntüler görmesine ne sebep olmuştu?
¿ Que fue lo que causo que el Sr. Binder, un hombre perfectamente cuerdo, oir sonidos aterradores en su casa ; O ver de pronto una aparicion en forma humana?
İyi ama ne olmuştu?
żQué fue lo que paso?
Ne zaman olmuştu. 1913 müydü 1917 miydi?
¿ Fue en 1913 ó 1917?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]