English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ N ] / Ne yapmaya

Ne yapmaya tradutor Espanhol

4,969 parallel translation
Ne yapmaya çalıştığınızı anlayamıyorum. Fakat inandığım şey şu ki birşeyleri örtbas etmek için bunu yapıyorsunuz.
No sé qué es lo que está haciendo, pero esto es lo que creo.
Cevap ver Eren! Ne yapmaya çalışıyordun?
¡ Respóndele, Eren!
- Ne yapmaya çalışıyor?
¿ A qué está jugando?
Kahretsin. Bana ne yapmaya çalışıyorsun Kenny?
Maldita sea. ¿ Qué tratas de hacerme, Kenny?
Ne yapmaya çalışıyor bu?
¿ Qué está intentando hacer?
Bir başına ne yapmaya çalışıyorsun?
¿ Qué intentas hacer sólo?
- Ne yapmaya çalışıyorsun?
¿ Qué intenta hacer ahora?
Ne yapmaya çalıştığını anladım.
Ah. Ya veo lo que intentas hacer.
Ne yapmaya çalışıyorsunuz?
¿ Qué significa esto?
Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum.
No sé qué quería hacer.
Ne yapmaya çalışıyorsun?
¿ Qué está haciendo?
Ne yapmaya çalıştığını biliyorum.
Sé lo que intentas hacer.
Ve başka ad kullananlar. Ne yapmaya çalıştığınızı biliyorum, ama bunu benim üstüme atamazsınız.
Veo lo que intentan hacer pero no me van a colgar esto.
Ne yapmaya gittiğini bilmiyorum. Ne yapmak için gittiğin bilmediğimi dürüstçe söyleyebilirim.
Sé lo que iba a hacer y puedo deciros sinceramente que no sé dónde ha ido a hacerlo.
O zaman ne yapmaya çalışıyorsunuz?
¿ Entonces que intentaban hacer?
Ne yapmaya çağrılırsak ona.
Para lo que sea que nos digan que hagamos.
- Bak, Quagmire ne yapmaya çalışıyorsun?
Escucha, Quagmire, ¿ qué tratas de hacer?
Ne yapmaya çalışıyorsun?
¡ Ahjumma! ¿ Qué piensas que estás haciendo?
Ne yapmaya çalıştığımı anlamadın mı?
¿ No te das cuenta qué está pasando aquí?
Ne yapmaya çalışıyorsun?
¿ Qué estás tratando de lograr?
Ne yapmaya çalışıyorsun?
¿ Qué vas a hacer?
Burada ne yapmaya çalışıyorsun ve O, dediğin de, nedir?
¿ Qué está haciendo aquí? ¿ Qué carajos es eso?
Ne yapmaya çalışıyorsun, Grug?
¿ Qué intentas lograr, Grug?
Bu sefer ne yapmaya çalışıyorsun?
¿ Qué te pasa ahora?
Dağı yerle bir ederek ne yapmaya çalışıyorsun hiç bilmiyorum.
No sé qué haces arrasando esa montaña,
Çünkü her ne yapmaya çalışıyorlardıysa engellendiler.
Eso es porqué cualquier cosa que ellos hayan intentado hacer, fue detenido.
Kaçmadı. Ne yapmaya çalıştığını gördüm.
Al contrario, he visto lo que intentas esconder.
- Ne yapmaya çalıştığını tam olarak...
- No sé qué quieres...
Benim için tatlı bir şey yapmaya ne dersin?
¿ Que tal si me das algo dulce a mí ahora?
- İstediğini elde etmek için... gerekli her şeyi yapmaya ne kadar istekli... olduğunu göstererek.
Enseñándome que estás dispuesto a hacer lo que sea necesario para conseguir lo que quieres.
İddiayı bitirip bunların hiçbir yaşanmamış gibi yapmaya ne dersiniz?
¿ Qué me dice si retiramos la apuesta y fingimos que todo esto no ha pasado? No voy a dejarte escapar.
Babamın gölgesini çıkarmak için yaptığı büyüyü yapmaya ne dersin?
¿ Qué hay del hechizo que mi padre usó para arrancarse su sombra?
Ne gördüğünü sandığını bilmiyorum, ama Peter için sayı yapmaya çalışıyorsan...
No sé qué piensas que viste, pero si estás tratando de ganar puntos con Peter...
Her ne kadar adil değilmiş gibi görünse de aslında yapmaya çalıştığım tek şey adil olmaktı.
Y a pesar de que puede parecer que no era justo, eso es todo lo que intentaba hacer... ser justo.
Pekâlâ, şimdi yapmaya ne dersin?
De acuerdo, ¿ qué tal ahora?
Yapmaya karar verdiğimizde ne istediğimi tamamen biliyordum hatta beğendiğim yazı tipiyle yazdırdım ki dövmeci yanlış bir şey yapmasın.
Cuando decidimos que íbamos a hacerlo, supe exactamente lo que quería. Incluso lo imprimí con la fuente que me gusta para que el de los tatuajes supera exactamente qué hacer.
Bunu yapmaya başladığını ne zaman öğrendin?
¿ Cuándo supiste realmente que ella estaba haciendo esto?
Yapmaya çalıştığın her ne ise mağazayı geri almak için olduğunu biliyorum ama planladığın şey vicdana uygunsa o zaman bana da söylemelisin.
Sea lo que sea que estás haciendo, sé cuánto quieres recuperar la tienda, pero si tus planes son moralmente aceptables, entonces me lo dirás.
Myrtle, mesaiden sonra biraz deney yapmaya ne dersin?
Myrtle, ¿ cómo te sientes sobre hacer experimentos esta noche?
Neyse ne, baba. Böyle yapmaya devam edemezsin
Lo que sea, papá, no puedes seguir haciendo esto.
Bir şey yapmaya kalkarsan ne olacağını biliyorsun değil mi?
¿ Sabes lo que pasará si intentas algo?
Ayak topu müsabakası yapmaya ne dersin?
¿ Qué dices de un partido de fútbol?
Conrad'ın frenlerine yapılan sabotajı duyunca 14 aylıkken yapmaya başladığım şeyi yaptım. İki, iki daha ne eder diye baktım.
Cuando me enteré de lo del sabotaje a los frenos de Conrad, hice lo que llevo haciendo desde que tenía 14 años... sumar uno más uno.
Ne yaptın bilmiyorum ama yapmaya devam et.
No se que hiciste, pero hazlo más.
Sadece hayatıma bir giriş yapmaya çalışma yoksa ne kadar yüzsüz olduğumu görürsün.
Simplemente no atentes contra mi vida y verás que eso me alegra bastante.
Bir dahaki sefere küçük bir uyarı yapmaya ne dersin?
¿ Qué tal un aviso previo la próxima vez?
Ne zamandır hastanede böyle şeyleri yapmaya başladın?
¿ Cuánto tiempo estuviste en el hospital para aprender a hacer eso?
- Ne yapmaya çalışıyorsun?
¿ Qué estás planeando? ¿ De qué estás hablando?
Ve ben işimi ayakta tutmak için ne gerekiyorsa yapmaya razıyım.
Haré lo que sea para mantener mi negocio a flote.
Onlar gibi olmak için ne kadar çabalarsan çabala ama onları kendin gibi yapmaya çalışma.
# Puedes tratar... # # de ser como ellos. # # pero no trates de que ellos sean como tú. #
Ne dusundugunu biliyorum, ama anlamiyorsun ne olursa olsun dogru olani yapmaya karar verdin.
Sé lo que piensas. Lo entiendo, pero sea lo que sea, tienes que decidir lo que tienes que hacer en este momento... es un error.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]